Yeni Anayasa...
Önümüzdeki dönem en önemli gündem maddesi sıralamasında “Yeni Anayasa Çalışmaları” ilk sıralarda yer alacak.
Her konuda olduğu gibi bu konuda da hepimiz uzmanlığımızı konuşturarak fikirlerimiz üzerinden cevherler yumurtlamaya devam edeceğiz.
Bu konuda kişilerden kurumlara kadar hepimizin gönlünde yatan aslan bulunduğu inkâr edilemez bir gerçek.
Bir gerçekte genelde dünyada özelde bu topraklarda M.Ö 1850 Hammurabi Kanunlarından bu yana insanların milli mutabakat ile kurduğu bir devlet ve milli mutabakat ile oluşturduğu temel prensipler metni yoktur.
Devlet mekanizması da temel prensipler metni ve bağlı metinlerde Cumhuriyet ve Demokrasi kavramları orta çıkana kadar devlet ve temel prensipler metni ve bağlı metinler gücünü Töre ve Din kaynaklı olarak kullanır milli mutabakat bu yolla sağlanırdı.
Birinci Dünya savaşı öncesi emperyalizmin güdülemesi ile İmparatorlukların yıkılma süreci sonunda ortaya çıkan/çıkarılan devletçiklerde bu işlem Cumhuriyet-Laiklik-Demokrasi üçlemesi üzerinden toplumsal milli mutabakat olmadan amacına uygun olarak hazırlanmıştır.
Osmanlının son dönemde İlk Osmanlı Anayasası, 24 Aralık 1876 tarihinde Padişah tarafından bir Hattı Hümayun ile ilan edilmiştir.
Kanun-ı Esasi, bir anayasada olması gerektiği şekilde halkın oylarıyla seçilmiş bağımsız bir yasama organı tarafından oluşturulmamış, Kanun-i Esasi, II. Abdülhamit'in 30 Eylül 1876 tarihli iradesi ile kurulmuş, üye sayısı 30'a varan bir özel kurul (Meclis-i Mahsus) tarafından yapılmıştır.
Bu tamamen II. Abdülhamit'in emperyalizme direnme düşüncesi ile ortaya koyduğu bir iradedir ve günümüze kadar da ortaya bu bağlamda bir milli mutabakat metni-anayasa konulamamıştır.
Cumhuriyet döneminin 1961 ve 1982 anayasalarının kabulü referandum ile yapılsa da anayasaları referanduma götürenlerin 27 Mayıs ve 12 Eylül darbelerini yapanlar olduğu düşünülürse referandumun amacının milli mutabakat sağlamak değil kendilerini aklamak çabası olduğu aşikârdır.
O nedenle “Yeni Anayasa” ve “Yeni Anayasa Çalışmaları” “Türk Yüzyılı” süreci içerisinde görüldüğü için çok önemlidir.
14 Mayıs seçimlerine giderken ortaya çıkan ve toplumun dinamiklerini yansıtan iki ittifakın Milli, Samimi ve Art Niyetsiz taraftarlarının temsilcileri tarafından milli değerler üzerinden “değiştirilemez- değiştirilmesi teklif dahi edilemez” denilen ilk dört maddesinin içi doldurularak başlatılması, çalışmaların kamuoyunun gözü önünde ve katılıma açık şekilde organize edilmesi “Yeni Toplumsal Milli Mutabakat Metni- İlk Sivil Anayasa” çalışmalarının olmazsa olmazı olmalıdır diye düşünüyoruz…