Özgür İrademiz Bizi Nereye Götürdü?

Dünyada felaket, insan hayatında imtihan bitmez. Ama her zorluk bir müjdeyle, her imtihan bir imkânla gelir. 

Bu yüzden yaşamın normal hali başına ne gelirse gelsin içinde bulunduğumuz andır. 
Kendimizi kandırmayı ve oyalamayı bırakıp bugünümüzü güzel kılmanın yollarını aramalıyız.
Allah insana (İrade-i Cuzi) seçme gücü, yani, iyiyi kötüden ayırma kabiliyeti bahşetmiştir. 
İnsan ve İnsanların bir arada yaşadığı toplumlar sahip oldukları seçme gücü ile tercihler yapar ve bu tercihler kaderi oluşturur…

Bu dünyadaki yaşamın temelini kendi irademizin seçme gücü ile yaptığımız tercihler sonucu oluştuğunu idrak ettiğimizde her şeyin cevabı açıkça meydana çıkıyor…
Nasıl mı?
-Sen aklını kullanmamak yolu ile bilgisiz bir yaşamı tercih edersen,
-Fakirliği kader kabul edersen,
-Sen yaratıcıya kul olmayı kula kul olmak şeklinde anlarsan sonuçlarına da itirazın olamaz…

İnsanın hürriyeti vardır. 
İnsan bu hürriyeti ile özgürce tercihler yapar, yapması gerekir…
Ancak insan bu özgürlüğünün uzun zamandır farkında değildir ve farkında olanlar tarafından uyanmaması için de ne gerekiyorsa yapıldığı için yoğun bir saldırı altındadır…
Kitaplı Kitapsız bütün dini öğretiler “İnsan bu dünyaya imtihan için gelmiştir.” Diye anlatır…

Gerçek olan şu dur ki; 
Neye nasıl inanırsak inanalım hayat dediğimiz yaşamımız İmtihan üzerine sistamatize edilmiştir…
İşimiz-Aşımız-Eşimiz başta olmak üzere her şey imtihan konusudur…
Dünyaya adım attıktan ve aklımız başına geldikten sonra ilk fark ettiğimiz; İmtihana giren adayın dilediği salonda, dilediği saatte ve dilediği şekilde imtihana giremediği…
Ne ailemizi, ne coğrafyamızı ve ne zaman doğacağımızı seçme şansımızın olmadığını anlatmaya çalışıyorum… 
Bunları bir imtihan heyetinin belirliyor olması bize çok mantıklı gelmektedir ve bu bizim kendi özgür tercihimizdir.
Bir başkası böyle bir sistemin tesadüfen oluşabileceğini düşünmesi de onun özgür tercihidir ki bize sadece saygı duymak düşer…
İmtihan başladığında ise herkes istediği gibi tercihler yaparak karşılaştığı sorunları dilediği gibi çözmek için çalışır, kimse ona müdahale edemez etmemelidir. 
Sözün kısası dünya hayatındaki yaşam durumumuz da aynen böyledir.

Bu dünya imtihan sahasıdır.
Bu imtihan da bizim özgür irademiz etkilidir.
Yukarıda belirttiğimiz gibi İnsanın cinsiyeti, boyunun uzun olması, saçının rengi, ailesi ırkı doğduğu coğrafya kendi iradesi dışındadır. 
Doğum gibi ecel/yaşam süresi ve ölüm de böyledir.

Bizim inanışımıza göre;
-İnsan fakir oluşundan dolayı sorguya çekilmeyecek ama çalışmadığından dolayı sorguya çekilecektir.
-İnsan bilgisiz olduğu için sorguya çekilmeyecektir ama cehaleti kabul ettiğinden dolayı sorguya çekilecektir.
İnsan Kul olmayı seçtiği için sorgulanmayacaktır ama kul olmayı yaşamında kölelik olarak kabul ettiğinden dolayı sorguya çekilecektir.
Yaşadığımız felaket dolayısı ile içimizden gelenleri yazdık.
İstedik ki girişte “Dünyada felaket, insan hayatında imtihan bitmez. Ama her zorluk bir müjdeyle, her imtihan bir imkânla gelir…” dediğimizden dolayı başımızı ellerimizin arasına alıp tekrar düşünelim ve yaptığımız tercihleri sonuçlarına bakarak tekrar sorgulayalım…