Ekinoks'un Metafizik Boyutu
21 Mart-23 Eylül Ekinoks Nedir?
21 Mart İlkbahar Ekinoksu Nedir?
23 Eylül Sonbahar Ekinoksu Nedir?
Ekinoks Nedir?
Ekinoks (gün-tün eşitliği, gece-gündüz eşitliği veya ılım olarak da bilinir), Güneş ışınlarının Ekvator’a dik vurması sonucunda aydınlanma çemberinin kutuplardan geçtiği an. Gündüz ile gecenin eşit olması durumudur.
Yılda iki kez tekrarlanır – İlkbahar Ekinoksu ve Sonbahar Ekinoksu.
Kuzey Yarıküre de yaklaşık olarak 21 Mart İlkbahar Ekinoksu – 23 Eylül Sonbahar Ekinoksudur.
Güney Yarıküre de yaklaşık olarak 21 Mart Sonbahar Ekinoksu – 23 Eylül İlkbahar Ekinoksudur.
21 Mart İlkbahar Ekinoks Nedir?
Ekinoks, gün dönümü ilkbaharın habercisi ve sıcakların artması şeklinde yorumlanır.
Ekinoksta meydana gelen olaylar nelerdir?
Ekinoks (gün tün eşitliği ya da ılım olarak da bilinir), Güneş ışınlarının Ekvator’a dik vurması sonucunda aydınlanma çemberinin kutuplardan geçtiği andır.
Kuzey Yarımküre de ilkbahar, Güney Yarımküre de sonbahar başlangıcıdır.
Sonbahar Ekinoksu Nedir?
Kuzey ve Güney Yarım Küre, güneş ışınları öğle vakti Ekvator’a 90°lik açı ile düşer.
Gölge boyu Ekvator’da sıfırdır.
Güneş ışınları bu tarihten itibaren Güney Yarım Küre’ye dik düşmeye başlar.
Bu tarihten itibaren Kuzey Yarım Küre’de geceler, gündüzlerden uzun olmaya başlar.
Güney Yarım Küre’de ise tam tersi olur.
Bu tarih Kuzey Yarım Küre’de Sonbahar, Güney Yarım Küre’de İlkbahar başlangıcıdır.
Aydınlanma çemberi kutup noktalarına teğet geçer.
Bu tarihte Güneş her iki kutup noktasında da görülür. Dünya’da gece ve gündüz birbirine eşit olur.
Bu tarih Kuzey Kutup Noktasında 6 aylık gecenin, Güney Kutup Noktasında ise 6 aylık gündüzün başlangıcıdır.
21 Eylül'de yaşanması gereken Ekinoksun 23 Eylül'de yaşanmasının nedeni nedir?
Dünya'nın hareketi yavaşlamaya başladığı zaman Kuzey yarım küre için yaz mevsimi demektir.
Dünya'nın Güneş'ten uzaklaştığı dönem ise hızı azaldığından Kuzey Yarım Kürede yaz mevsimi iki gün daha uzun yaşanır.
Dünya'nın yörüngedeki hızının azalması sebebiyle Eylül ekinoksu 2 gün gecikmeyle 23 Eylül'de gerçekleşir.
21 Mart ve 23 Eylül Ekinokslarının Ortak Özellikleri Nedir?
1- Güneş ışınları Ekvator’a dik gelir.
2- Güneş ışınları her iki yarımküreye aynı açılarla gelir.
3- Dünya’daki durgun sularda gel-git genliği artar.
4- 21 Mart tarihinden 23 Eylül tarihine kadar ışınlar Ekvator’un kuzeyindeki noktalara dik geldiğinden Kuzey Yarımkürede gündüzler, Güney Yarımküreden daha uzundur. 23 Eylül’den 21 Mart’a kadar ise Güney Yarımküredeki gündüzler Kuzey Yarımküreden daha uzundur.
5- 21 Mart Kuzey Kutup Noktasında, 23 Eylül ise Güney Kutup Noktasında 6 aylık gündüzün başlangıç tarihleridir. Güneş, ekinokslarda tam doğudan doğup tam batıdan batar.
6- Güneş’ten her iki yarımküreye gelen enerji miktarı eşit olmasına rağmen, sıcaklık birikiminin farklı olması nedeniyle, sıcaklıklar eşit değildir.
7- Güneş ışınları kutup noktalarına teğet geçtiğinden, aydınlanma dairesi kutup noktaları üzerinde oluşmuştur. Kutuplarda alacakaranlık yaşanır.
8- Tüm Dünya’da gece ve gündüz süreleri eşittir (Ekinoks).
9- Aynı meridyen üzerindeki tüm noktalarda Güneş aynı anda doğup, aynı anda batar.
10- Her iki yarımkürede bahar mevsimlerinin başlangıcıdır. 21 Mart Kuzey Yarımkürenin ilkbaharı, Güney Yarımkürenin sonbaharıdır.
23 Eylül Güney Yarımkürenin ilkbaharı, Kuzey Yarımkürenin sonbaharıdır.
Yukarıda Gündönümlerinin Fizik/bilinen boyutunu anlatmaya çalıştık.
Meraklı olanlar Google ye başvurduğunda yukarıdaki bilgilere rahatça ulaşabilir dedikten sonra kısaca olayın metafizik/bilinmeyen boyutu hakkında birkaç kelime edelim…
Menşei ne olursa olsun insana ait bütün kayıtlarda astroloji hakkında bilgiler vardır…
Astroloji konusunda en ileri ve en değerli kadim bilgilere sahip olan toplumlardan birisi olduğumuz halde nedense sahip olduklarımıza değil dışarıdan bize pazarlananlara değer veririz…
İslami inanışa sahip olanlar Hazreti Aliyi “İlmin Kapısı” olarak görür ama başta ilk kuranları muhafaza ile görevlendirilmesini ve bıraktığı eserleri bilmezler…
En önemli eseri “Yıldızname” ise asırlardır şarlatanlar yüzünden fal-büyü kitabına dönüştürülmüştür ki eserlerinin orijinallerinin akıbeti şaibelidir…
Ayrıca biz;
• Maaşallah (? – 815) tan Seyyid Ali Reis (? – 1562) e kadar yüzlerce alimin eserlerinden habersiz olduğumuz gibi çoğumuz Uluğ Bey (1394 -1449) çağının en büyük astronomu ve ünlü bir alim ve hükümdar,
• Ali Kuşçu (? – 1474) ünlü bir Türk astronomi bilgini,
• Takiyyüddin Er Raşit (1521 – 1585) İstanbul Rasathanesi’ni ilk kuran, çağından çok ileride ve asrın önde gelen astronomi alimi olduğunu bilmeyiz…
• Marifetname yazarı Erzurumlu İbrahim Hakkının Hocası Siirt’in Tillo köyünde (Aydınlar ilçesi) yaşamış Fakîrullah’ın ve bıraktığı eserlerin değeri hakkında bi haber yaşarız…
Eğer bu insanları ve eserlerini bilseydik;
Gün dönümlerinin birçok parametreden oluştuğunu gündönümlerinde meydana getirdiği manyetik alanlar sayesinde dıştan içe-içten dışa güneş sistemi ve dolayısı ile dünya ve dünyada yaşayan canlılar üzerinde meydana getirdiği etkileri de bilirdik…
Bir örnek ile bitirelim…
Rahmetli Fizik Profesörü M.Muzaffer Suar “IŞIK” isimli eserinde Fotosentez hakkında bilmemiz gereken gerçekleri anlatmıştır…
Dünya üzerindeki yaşam Güneşe endeksli fotosenteze bağlı bir yaşamdır…
Bu nedenle sadece fotosentez üzerinden güneş sisteminin gün dönümlerinden nasıl etkilendiği bilsek yaşam şeklimiz tümden değişirdi…
Gazetelerin fal köşelerinde burçlarını takip edenlerin veya “Yıldızname” ile fal baktıranların bu konuları takip etmesini beklemiyorum ama akademik alanda bunlarla ilgili bir şeyler duymakta hakkımızdır diye düşünüyorum…