Erik Dalı...

Erik dalı gevrektir

Amanın basmaya gelmez

Arzu ile kifayet diye bir cümle kurmuştuk bir önceki yazımızda. Demokrasi ile ilgiliydi peki uzatmayıp hatırlatayım. Demiştik ki arzu ile kifayet arasında ki derin boşlukta kavram kargaşasında kalan… Demokrasi…

Hiç birimizin gözünü alamadığı günümüz siyasetinde demokrasi özgürlük eşitlik çağdaşlık dustruyla ve de hak hukuk adalet sloganıyla birinci sırada Atatürk’ün partisi CHP tüzük değişikliğe gidiyormuş. Öncelikle hayırlı olsun diyelim ve diyelim ki erik dalının gevrek olduğunu bilen halkçı ve demokrasinin bekçisi CHP yöneticileri Atatürk’e layık olduklarını ispat etmek için siyasetin mecrasını değiştirip inkılâpçılık ilkesini hatırlayarak bir devrim yapar mı?

Madem CHP gündeminde tüzük değişikliği var soralım. Mesela cumhurbaşkanı görev süresini doldurdu ve hala görevde kalmak için anayasayı hiçe sayıyor diye aylarca mızmızlandınız. Eğer bu konuda adil ve samimiyseniz siz parti tüzüğüne iki dönem kuralı getirin. Parti tüzüğü de parti anayasası değil midir? Genel başkanınıza!! Anladınız onu, belediye başkanlarınıza, milletvekillerinize, il ve ilçe başkanlarınıza iki dönem hizmet kuralı getirin. O koltuk sevdalılarının önünü kesin önece. İnkılâp yapın lider olun. Siz kendi sloganlarınızla Atatürk’ün ilkelerini unuttunuz. Atatürk’e ve o partiye bir özür borcunuz var. Niye mi? Halkçılık seçim zamanı çarşı Pazar boy gösterip çılgın nutuklar atmak değildir. Keşke biraz çılgın olsanız aslında bassanız eriğin dalına korkusuzca hesapsızca. Neyse halkçılık cesur kararlar vermeyi büyük düşünmeyi gerektirir. Bu düşünceleri hayata geçirmekte inkılâptır.

Haydi, başlatın iki dönem görev süresini. O anayasaya saygılıysanız samimiyseniz o anayasayı yapanlar doğru yapmış diyorsanız. Parti anayasasını da yapan sizlersiniz. Örnek alın sizde yapın. Aksi taktirde sizin hak hukuk adalet sloganınıza gölge düşer. Yapın uygulayın sonra uygulamayanı(cumhurbaşkanını) eleştirebilirsiniz. Bunu yapmazsanız banane banane oynamıyorum anlamına gelir. Haydi, beyler bayanlar halk sizden inkılâp bekliyor. Güya demokrasinin parlayan kılıcı arzulusunuz hatta hırslı ama Son yirmi senedir partizanlarınızla muhalefet olmayı becerdiyseniz kifayetinizden şüphe duyarım. Geçmişi sorgulamadan geleceği kuramazsınız. Bugünlerin başarısı sadece sizin ve partizanlarınız değil. Bir İYİ Parti faktörünü unutmayın. İYİ Parti kurulduğu günden beri içinde olduğumuzdan süreci uzun uzun yazabilirim belki sonra.

Siz eriğin dalına basmazsanız ne şiş yansın ne kebap.. Bir Zafer partisi net ve yüksek sesle dile getirdiği göçmenler konusuyla yüzde 4 oy aldı. Siz neredeydiniz? Bir ara davul zurna gibi bir geveleme duyduk. Siz Atatürk’ün milliyetçilik ilkesini görmezden geldiniz.  Nutuk okumamış partizanlarınızla eylem ve söylemlerinizle yanlış tarif yaptınız. Milliyetçilik dünyanın her yerinde her ahlak ve dininde kimliğini unutmamak atasını örfü âdetini geleneğini göreneğini yaşam biçimiyle ‘benim’ demektir. Kim olduğunu nereden gelip nereye gittiğini bilmek demektir. Atatürk’e ve partisine özür borçlusunuz. Siz demokrasiyi özgürlüğü öyle yanlış tariflediniz ki gözünüze sokulan bataklığı Atlantis diye partizanlarınıza empoze ettiniz. Siz Tomris Hatunları Nene Hatunları Kara Fatmaları Bizans Leydisi haline getirdiniz. Türkiye’nin Madonna’sı Gülşen’e seğirterek kumaş tasarrufunu özgürlük ve demokrasi diye yutturdunuz. Bu ülke de rakı içen de var şarap içen de Atatürk’e ayyaş dedirten AKP İstanbul dışı programına katılan meclis üyelerinizdir. Yanlarındaki zıkkım yetmeyince otelin altını üstüne getiren meclis üyelerinizdir. Siyasal İslamcı dediklerini size neresi ile gülsün. Sizin Atatürk’e borcunuz var

Haydi, özünüze dönün başlangıç yapın iki dönem kuralıyla. Sonra yüksek sesle deyin ki bu emekli vekilleri bu halk ölene kadar niye besliyor. Şu riyakâr dost gibi arkandayım yürü diyen 6284 arkamızı döndüğümüzde niye yok. Anlamıyor musunuz? Medine Memi’yi koruyamayan İstanbul Sözleşmesi yerin dibine batsın.(Bir sonraki yazı konum) peki yüksek sesle bağırın bu ülkede zina niye serbest. Erik dalına basamazsınız. Seçim boyunca emekliler dediniz. Niye 3000 günden emekli ve 9000 günden emekli adaletsizliğini görmediniz duymadınız konuşmadınız. Sizi gidi sizi.

Diyeceğim o ki siz feleğin çemberinin yarıçapını hesap etmeye çalışırken felek alanı çoktan hesaplıyor. Umarım bir başlangıç yaparsınız.

De hayde…

Mümkümse muhabbetle değilse sevgiyle

Gülümse…