Seçim Sonrasına Ait Düşünceler

Ülkemiz Cumhuriyet tarihinde çok partili sisteme geçtiği tarihten sonra 28. Dönem milletvekili seçimleri ile siyasi tarihinde ilk defa 2 turlu bir Cumhurbaşkanlığı seçimi yaşadı.

Seçim öncesinden seçim yasaklarının başladığı ana kadar yaşanan süreçte ülkemizdeki atmosfer özellikle muhalefetin ortaya koyduğu argümanların da etkisi ile tamamen 15-18 yaş gurubunun yaptığı mahalle maçları öncesi ortaya konulan atmosferlere benziyordu…

İlkelerden ve ideallerden uzak tamamen karşı takımı kötülemek üzerine ve boş vaatlerden oluşturulmuş söylemler üzerine bina edilmiş seçim propagandaları da bu havayı oluşturmaya büyük katkı sağladı…

Her iki kanattaki siyasilerin birbirlerini eleştirirken ve gelecek dönem ilgili anlatımlarda bulunurken iktidar kanadı daha gerçekçi görünse de ülkenin gelecek yüzyılına etki edecek olaylara bakış “Türk Yüzyılı” olarak adlandırılsa da millete her şey açık olarak anlatılmamış bütün meseleler “Beka Meselesi” üzerinden geçiştirilmiştir.

Siyasileri eleştirmek hepimiz için en kolay yoldur ve acı olan bu halin toplumsal durumumuzun aynası olduğunu görmemizdir.

Muhalefet seçmeni iktidara oy veren seçmeni cehalet ile suçlarken peşinden gittikleri insanların kendilerini düşürdükleri durumun analizini yapmaktan uzaktır.

Aynı şekilde iktidara oy veren seçmende muhalefeti ve seçmenini suçlarken seçim sonrası birlikte yaşayacaklarını unutmuş görünmektedir.

Hatırlayanlar hak verecektir ki 24 Haziran 2018 seçimleri de birebir aynı atmosferde başlamış ve bitmişti…

İktidara ve muhalefete oy vererek seçimi tamamlayan insanlarımızın cumhuriyetimizin kuruluşunun yüzüncü yılından itibaren pratikte ortaya çıkacak durumlar üzerinde teorilerini paylaşmayan siyasileri oylamış olması gerçekten düşündürücüdür…