Ülkücülük Hakkında...

Diyorlar ki;
Davamızın adı;
-"İ'la-yı Kelimetullah için Nizam-ı Âlem" davasıdır.
-Alp Eren, Allah'ın adının yüceliğini kendisi idrak ettikten sonra ailesine, çevresine, milletine ve bütün insanlığa idrak ettirme ülküsüne adanmış er kişidir, eren kişidir...
Nizam-ı Âlem de dahil diğer hedeflerin hepsi bu ülkünün vasıtasıdır…
Şimdi eğri oturup doğru konuşalım olur mu?
“Alp Eren, Allah'ın adının yüceliğini kendisi idrak ettikten sonra ailesine, çevresine, milletine ve bütün insanlığa idrak ettirme ülküsüne adanmış er kişidir, eren kişidir...” dediğimizde ortaya çıkan tanımlar aşağıdakiler değil midir?
ÜLKÜ= Allah'ın adının yüceliğini kendisi idrak ettikten sonra ailesine, çevresine, milletine ve bütün insanlığa idrak ettirmek için adanmaktır…
ÜLKÜCÜ= Kendisini Allah'ın adının yüceliğini kendisi idrak ettikten sonra ailesine, çevresine, milletine ve bütün insanlığa idrak ettirmek için adayan kişi olmaktır…

ŞİMDİ ORTAYA ŞÖYLE BİR SORU ÇIKIYOR…

ÜLKÜSÜ “Allah'ın adının yüceliğini kendisi idrak ettikten sonra ailesine, çevresine, milletine ve bütün insanlığa idrak ettirmek için adanmak olan ÜLKÜCÜ;
1-    Bu ülküsüne ulaşmak için nasıl bir yol izleyecektir?
2-    Bu yolun bir örneği var mıdır?
3-    Bir örnek varsa nerededir?

Yıllardır yazar çizerim, elimden geldiğince dilimin döndüğünce anlatmaya çalışırım ideolojik formasyona ve felsefi bir tabana oturmayan fikirlerden ÜLKÜ olmaz…
“Allah'ın adının yüceliğini kendisi idrak ettikten sonra ailesine, çevresine, milletine ve bütün insanlığa idrak ettirme çabası yani Nizam-ı Âlem fikrinin Ülkü haline gelebilmesi için ideolojik formasyona ve felsefi bir tabana oturması gerekir ki bunun “Galiyevden Necip Fazıla Müslüman Kardeşlerden Salih Mirzabeyoğluna” birçok örneği vardır…

Siyasi literatürümüze 1800 lü yıllarda Mefkurecilik 1970 li yıllarda Ülkücülük olarak dahil olan kavramlar Türk Milliyetçiliğini temel olarak alan İslam Felsefesi ile şekillenen ideolojiye dönüşememiş akımlardır…

AYNEN TURANCILIK GİBİ…

O nedenle ne Anadolu Topraklarında yaşayan Türkler arasında nede diğer coğrafyalarda yaşayan Türk Soylu Toplumlar içerisinde Türk Dünyasına hitap edip taban tarafından kabul gören ideolojiler ortaya çıkmamıştır…
Orta Asya Türk Uyanış Hareketi dolayısı ile ortaya çıkacak gücün farkına varan “HANEDAN” elinden geleni ardına koymamış bu konudaki kıvılcımları daha parlamadan söndürmenin ve kullanılan kavramların içini boşaltmanın yolunu bulmuştur…

1970 li senelerden bu yana Ülkücü Hareket adına ortada ideolojik bir metin olmamasının ve her bireyin kendine göre bir ülkücülük tarifinin olmasının arada Türk-İslam Sentezi gibi garabetlerin konuşulmasının en büyük sebebi budur…
Esas can alıcı sorulara geçmeden önce kendisini Ülkücü/Alperen olarak tanımlayanlara sormak isterim…
Eğer Ülkünüz “Allah'ın adının yüceliğini kendisi idrak ettikten sonra ailesine, çevresine, milletine ve bütün insanlığa idrak ettirme çabası yani Nizam-ı Âlem fikrinin hayata geçmesi” ise bunu nasıl yapmayı planlıyorsunuz?

GELELİM CAN ALICI SORULARA…

A-    FİKİR/İDEAL/MİSYON=ÜLKÜ
       1-TÜRK “ÜLKÜCÜSÜ” MÜSÜNÜZ?
       2-TÜRK-İSLAM “ÜLKÜCÜSÜ” MÜSÜNÜZ?
       3-TÜRK’ÜN İSLAM “ÜLKÜCÜSÜ” MÜSÜNÜZ?

B-    FİKİR/İDEAL/VİZYON=HAREKET TARZI
1-    EMPERYAL Mİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
2-    ANTİ EMPERYALİSTMİSİNİZ?
3-    LOKAL Mİ HAREKET EDİYORSUNUZ? YOKSA HAREKET SAHANIZ GLOBALMİ?

C-    FİKİR/İDEAL/HAKKINIZDA=DURUŞUNUZ

VERECEĞİNİZ CEVAPLAR IŞIĞINDA LİDERİM DEDİĞİNİZ KİŞİ VE PARTİ KABUL/RET DURUŞUNUZ NEDİR?
NEDENLERİNİ ANLATABİLİRMİSİNİZ?

İşte bu soruların net cevap vereni olmadığı verilen/verilecek cevapların felsefi tabanlı ideolojik formasyonu olmadığı için ÜLKÜCÜLÜK SLOGANDAN İBARETTİR…