Help Turkey Allahım!

Biz artık kimseyi tanıyamıyoruz... 

Kimseye inanmıyoruz, kimseye güvenmiyoruz. Hani eskiden “Allah bir dediğine” inanırdık ya, en azından insanların, kimilerimiz artık ona bile inanmıyoruz...

Dün ak dediklerine bugün kara diyen büyüklerimiz, küçülüyor bir bir nazarımızda...

Kurtarıcılar zalim çıkıyor, Hipokrat mipokrat farketmiyor, yalan olmuş bütün yeminler... 
Bebekler katlediliyor, çocuklar katlediliyor, kadınlar katlediliyor, doğal seleksiyonmuş gibi izliyoruz öylece...

Şaşırmıyoruz artık hiçbir şeye...

Dumura uğramakla korkmak arasında gidip geliyoruz.

Yanarak ölüyoruz bazen, çuvalla para verip üstüne üstelik... 
Bazen açlıktan, bazen yokluktan...

Ölmenin çeşidi çok, vakti yok. Faili de sebebi de meçhul bizde...

Birazcık sesimizi yükseltecek olsak, alıveriyorlar hemen içeri, parti başkanı, halk, gazeteci, hoop hepsi aynı sepete.

Yönü de kalmadı artık sahi, ne sağı ne solu.

Tersine bir Eylül yaşıyor gibiyiz sanki...

Bir önceki böyle değildi mesela, önce kaos gelmişti, sonra sağlı sollu kıyımlar...

Şimdi önce sağlı sollu kıyımlar geldi... Kaos ise tamamen Türk Milleti'nin ferasetine kaldı...

Çünkü biz ne zaman tepki vermeye kalksak, sokaklara insek, sadece açlığa yokluğa itiraz babında tencere tava çalsak mesela, en fazla iki gün, iki gün sonra haklı hak arayışımızın içine kirli mihraklar karışıp, işi ülkenin bütünlüğüne, birliğine, hükümetten ziyade devleti yıkmaya teşebbüse kadar getiriveriyor...

Sonra en masumumuz bile; hainle, teröristle ve çetelerle aynı sepette yargılanırken buluverebiliyoruz kendimizi...

O sepetin içinde neden bulunduğumuza anlam ararken, çırpınırken, sorgularken, hizalandırılmaya çalıştıklarımıza sınırsız bir hoşgörü, af ve dahi ödül sistemi çalıştırılmış durumda.

İşlemediğimiz ne kadar günah varsa vebali boynumuza bir yafta gibi asılıp, adeta “Al sen bu bela ile oyalan, ben de işime bakayım...” dercesine;

15 Şubat'ta planlanan, bebek katilini vaftiz etme törenini bekliyoruz...

Vaftiz evet... Bu yaşta olur mu demeyin... Olur olur, oldururlar...

Yalnız 30.000 kişinin katili azılı bir suçluyu nasıl bir suyun içine batıracaklar, hangi alnına sürecekler, hangi su temizleyecek bilmiyoruz...

Günahlarından arındırılmasını tavsiye edenler, tavsiyeyi emir bilip, uygulamaya koyanlar biliyor...

Bizim bildiğimiz tek bir şey var:

Help Turkey Allahım!