Minareden at beni, in aşağı tut beni.

Meydanlarda bağırıyorlar, çağırıyorlar; birbirlerinin onurunu kırıp aşağılıyor, hakaret ediyorlar. Namus da dahil olmak üzere olmadık iddialarda bulunuyorlar. Bir bakıyorsun efeden daha efeler.

Takılıyorsun peşlerine,çünkü vatanın için birşeyler yapma güdüsü seni insan yapan ..
İşte lider, işte muhalefet, işte milletin makus talihini değiştirecek insan."diyorsun..

Canını bile ortaya koymuş, yolundan dönmez, bir "temiz eller harekâtı" başlatır. Ucu nereye dokunursa dokunsun, oraya kadar değnek uzatır diyorsun.

Canla başla destek veriyorsun, cebinden, zamanından, ailenden, ömründen her şeyinden akıtıyorsun, yeter ki çıksın bu karanlık kuyulardan milletim, baki kalsın devletim diyorsun.

Tam “hah şimdi oldu, olacak!” derken, tam başın göğe, gönlün feraha erecekken, tırmandığın o gökyüzünden birden seni aşağı bırakıp, ardından el sallayıp, “gırtlağını sıkarım” dedikleri düzenin bir bakıyorsun elini sıkmışlar.

Sen “ne oluyor yavvv” diyemeden, bir şamar bir azar, naz niyaza boğuyorlar seni.

Sonra o meşhur cümleleri ile tamamlayıveriyorlar bütün mücadeleyi: “Bilmediğin şeyler var.”

İyi de dayı, teyze, abi, abla, gözünüzü seveyim,en başında gidip o eli sıkarsınız , bilmediğiniz şeyleri başında öğrenip, bu kadar zaman, mesai, umut harcamayaydınız.

Olmaz mıydı he hacılar?

Hem sonra bu biriniz de Allah rızası için “bu bilinmedik şeyleri” bize, yani millete, gerçek ne ise bilmeyi en çok hak edenlere de anlatsa olmaz mı?

Hepinizin bilipte bizim bilmediğimiz ne kaldı ?!!

Esir tutuluyorsanız işgal altındaysak bi göz kırpın bari !
……

Aziz Yıldırım - Ali Koç cilveleşmesi...

Fenerbahçe’nin sözde düşman iki yöneticisi, biri yeni, diğeri eski, ekran karşısında adabı muaşeret kurallarını tepe taklak eden kurgusal bir tartışmaya imza attı.

Efelenmeler, satır arası itiraflar, kediye çevrilen sunucu ve stüdyoya konvoylarla gelen yancılar ve adamcıların eşliğinde küçük bir Türkiye portresi izledik.

Mafyalar, mafyamsılar, çetecikler, çeteler nasıl oluşuyor, varlıklarını ne aracılığı ile sürdürüyor gördük.

Bana göre, ülkemde futbol, sağlık ve güzellik gibi insan odaklı sektörler tamamen mafyalaşmış, üzerlerinden paralar aklanan, kötülükler saklanan kurumlar haline gelmiştir.

Görünüşe göre bu işi ancak millet temizleyebilir. Tuttuğunuz takımların maçlarına gitmeyin. Mağazalarından alışverişi kesin.

Sektör bir temizlensin. Bahis ve diğer çeteler ellerini müsabakalardan çeksin. Sporcu çocuklar bir mal gibi oradan oraya savrulup, pazarlık konusu olmaktan çıksın.

Sonra gerçek müsabakaları en temiz haliyle izlersiniz.

Hak eden kazansın.