Elitist nizami baraj ve deli gömleği

Ben ona uzun süredir saadet zinciri diyordum ama, onun adı saadet zinciri değilmiş.

Şimdi ona yeni bir isim buldum: Elitist Nizami Baraj.
Önce size, saadet zincirini anlatayım daha düne kadar kafamda oluşan.
Bunlar, aralarında birincil derecede ve manevi olmayan faydalarla birbirine, aralarına çekomastik sıvanmış derecede bağlıdırlar.
Deyim yerindeyse, ‘aralarından su sızmaz’
Çünkü her birinin sağlayacağı fayda, diğerinin varlığına bağlıdır ve süreklidir.
O yüzden, zincir ne kadar uzarsa uzasın, ki çok uzunu da makbul değildir çünkü uzunluk arttıkça zayıf halka olma ihtimali de artacaktır, hep tam bir uyum ve işbirliği vardır.
Tabii ki ortak fayda devam ettikçe.
Düne kadar kafamdaki tanım ve kavram böyleydi.
Gelelim bu güne…

+++++

Bu gün saadet zinciri kavramı, yerini uzun süredir belirmeye ve şekillenmeye başlayan Elitist Nizami Baraj kavramına bıraktı ve zihnimi terketti.
Evet. Doğru tanımlama budur: Elitist Nizami Baraj
+++++
Medyadan ticarete, sanattan bilime kadar her alanda tam bir Elitist Nizami Baraj var artık bu ülkede.
Açalım biraz konuyu ve kavramı.

+++++

Mesela iş dünyasını ele alalım.
Zaman ve zemine göre değişen, değişirken de aktörleri rol olarak aynı kalan ama rolü üstlenen isimlerin değiştiğini görüyoruz iş dünyasında.
Hakim güce yakın olmak, gücün nimetlerinden faydalanma imkanına sahip olmak, düne kadar pırasaya hayranken bu gün Rivoli’ye övgüler dizmenin ön şartı.
Dün, Yeşil Kundura Müdavimleri Derneği Başkanı iken, bu gün Armani ve Tod’s dan başka ayakkabı giymenin ayaklarını rahatsız ettiklerini savunanlar bu barajın elemanları.
Bunları giymeyen, Elitist Nizami Baraj’ın bir ferdi olamıyor.
Sonradan görmenin önemi yok, sonradan ne kadar gördüğün çok önemli.
Bu Elitist Nizami Baraj mensupları, kurdukları düzende aralarına başkalarını almaktan nefret ediyorlar eski sefalet ve yeni, aynı zamanda kısa sürede silinmeyecek cehaletlerini açık etmemek için.
Çünkü onlar, kendi yarattıkları ve güçle donattıkları dünyalarında eski hallerini kimsenin hatırlatmasını istemiyorlar. Belki ‘Bana her şey seni hatırlatıyor’ şarkısını zorla, ama hançere patlatarak söylüyorlar, ama hatırlamak istemiyorlar.
Elitist Nizami Baraj, yeni bir ortak daha istemiyor kale önünde.

+++++

Medyaya gelelim, ki bu çok daha mühim, çünkü buradaki Elitist Nizami Baraj, bütün ülkeyi etkiliyor.
Kah sıra gecesinde gözükmek için sıraya giriyorlar, kah Nişantaşı kafelerinde diğer Elitist Nizami Baraj üyeleriyle buluşup medyaya, Türkiye’ye ve dünyaya ‘yön’ veriyorlar.
En iyi yazıları onlar yazıyor, en iyi programları onlar yapıyor.
Onun için en iyi arabalara onlar biniyor, en iyi semtlerde onlar yaşıyor.
Onlar ki, bir çoğu kendini beyaz gömlekliler ve beyaz Türkler olarak tanımlıyor.
Ama unutuyorlar…

İdama giden de, deliren de beyaz gömlek giyiyor….