Cübbesiz Cübbeli..

Bir yaz tatili ,çocuklar küçük dünya telâşelerinden bunalmışım.Annemin komşusu “hadi sizi zikir çekmeye götüreyim .”dedi .

Anneminde ısrarları ile kalktık gittik.

Yer Bağcılar İstanbul un kara kutusu..
Bir gün İstanbul düşerse,oraya bakılsın ilkin diye hep söylerim..
Bir evin bodrum katı ..Kolonlar kesilmiş büyük bir salon yapılmış .Yere oturmuş 20-25 kadın ,arada çocuklar .
Masalar da performans sonrası ,enerji kaybı İçin yeterince hamur ve şeker deposu malzeme..
Herkes oturuyor genç bir hanım ayakta ,Hocaanım mış.Elinde bir çubuk bir müjdeciden çok ,bir karadul gibi dolaşıyor ve yapılacakları anlatıyor .
Ne diyorsa saçma geliyor bana tabi.Annemden evde aldığım tembihle susuyorum.

En son ;”kimse gözlerini açmayacak herkes zikir boyunca gözlerini kapatacak” diyor.
“Neden?”sorusunun cevabı yok pektabi.
Zikir başlıyor,herkes gözlerini kapadı ben ne mümkün .Yarı açık gözlerimle etrafı dikizliyorum .
Önde oturan iki kadın belliki önceden kurulmuş.Ne ise görecekleri kafalarında onun bi profili çizilmiş belli..
Bir zaman sonra kendilerini paralamaya dövünmeye başladılar..Ve hocanım beni farketti arada dolaşıyor O .

“Gözlerini kapat !” komutu suratıma patlıyor Karadulun öfkeli sesiyle..Annem dürtüyor .“Kızım kapatsana!”.
“Hayatta kapatmam anne .”


Ayılanlar bayılanlar,kendini dövenler.Tam bir ana baba günü(!)
Biri dedi ki;”efendimizin manevi bir şeysi”geldi..Dövünen Onu görmüş güya.
“Yok canım bu kadar kadının arasında ne işi var..”diye ağzımdan çıktı.Hoca bana yöneldi .
“Dışarı çıkarmısın .”dedi sessizce .Yavaşça annemle aradan sıyrılıp çıktık.
Dövünen abla bizim çıkışımızdan etkilenmedi.Geldiği iddia edilen “ruh yada her neyse” de istifini bozmadı sanırsam..

Yiyen çok olunca ..
Gözümü neden kapamam gerektiğini bana izah etmedi hocaaanım.
Ama ben biliyorum neden?
Gözümüzü kapamalıyız çünkü;
Onlara herşey helâl bize  haram .Mesela cennet hurilerini beklemelerine gerek yok..Dünyadakilerin de hem de uluslar arası tadına bakabilirler ..
Üstelik kadın denen varlık zaten aslında sadece bazılarının keyfi için bir meta ve toptan da alınıp satılabilecek yalnızca bir “Nisa taifesi”dir zaten..Toprağa diri diri gömülmekten kurtarıp ,zamana gömdükleri “Nisa taifesi”…


Meselâ bir lokma bir hırka ile yetinmeni tavsiye ederlerken,Onlar en lüks jiplere binebilirler..
Neden diye sorduğunda ;
“Helâl olan herşeye binerim.”diye de pişkin ve ruhundaki sado mazoşist yanı ele vererek sırıtırlar..
Sen de gülersin helâl bir nükte sanarak..
Onlar Allah la istedikleri gibi kontağa geçebilirken ve her türlü cenneti garantilemişken (!)sen onların “himmetleri”olmadan bir hiçsindir..
Sen,”Ömür boyu sağ ayaklamı tuvalete giriyorduk,sol ayaklamı, çarpıldım çarpılacağım “diye , hayatını ödün bokuna karışarak tüketip ,asla yaradılış gayenin farkına varamadan ,yaratılmışların en şereflisi olmanın aklını kullanmak olduğunu bile anlayamadan göçüp giderken bu dünyadan ,

Hocaefendi’ler yükünü tutup, kapalı kapılar ardında eğlenip ,yiyip içip gider ..
Belki Cüppelinin bir tanesinin cüphesiz hali “rant ve taht”kavgasından mütevellit ,Allah tarafından birbirine düşürülüp ortaya dökülünce açarsın gözünü..
Ve bilirsin gözünü asla neden kapatmaman gerektiğini....