Emekli Albay'dan Savaş Açıklaması!
Emekli kurmay albay Atabay: Türk-Yunan savaşı kaçınılmaz.
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
Bu savaşın kaçınılmaz olduğunu ancak şimdi yaşanmayacağını iddia eden Atabay, Yunanistan'ın tıpkı Ukrayna gibi Batı'dan ciddi destek alacağını ancak savaşın Türkiye'nin üstünlüğü ile biteceğini öne sürdü.
Türkiye ile Yunanistan aralarında geçmişte savaşlar da yaşamış ancak uzun yıllardır barış içinde olan iki komşu ülke.
Buna rağmen iki ülken ilişkileri kıta sahanlığı, adaların silahlandırılması ve Kıbrıs mevzularından dolayı zaman zaman geriliyor.
Son zamanlarda bu ülkeler arasında yine soğuk rüzgarlar esiyor.
Özellikle diplomasi kökenli uzmanlar, birbirlerine karşı açıklamaları zaman zaman sertleşse dahi Türkiye-Yunanistan arasında bir sıcak çatışma riskinin olmadığı, her şeyden önce böyle bir savaşa NATO, Avrupa Birliği ve ABD'nin izin vermeyeceğini öne sürüyor.
Türkiye ile Yunanistan arasında bir savaş yaşanmayacağını savunanların bir diğer gerekçesi de iki ülke arasındaki Ege Denizi'nin Akdeniz ile Karadeniz'in bağlantısını sağlamasından dolayı buradaki bir çatışmanın başta Rusya olmak üzere birçok ülkenin çıkarlarını olumsuz etkileyeceği iddiası.
Buna karşın Türkiye ile Yunanistan arasında bir çatışma olabileceğini iddia edenler de var. Bunlar da genellikle asker kökenliler.
"UKRAYNA'YI DESTEKLEDİKLERİ GİBİ YUNANİSTANI'DA DESTEKLEYECEKLERİNİ UNUTMAYALIM"
O emekli askerlerden biri de kurmay albay Ünal Atabay. Dün Twitter hesabından bir paylaşımda bulunan Atabay, "Türk-Yunan savaşı kaçınılmaz ama şimdi değil" dedi.
Atabay paylaşımında şu ifadelere yer verdi:
"Bu olası savaşı küresel/bölgesel konjonktür tayin eder. Bu iki kritere göre hazırlık harbin sonucunu belirler. Ukrayna'yı destekledikleri gibi Yunanistan'ı da destekleyeceklerini ve hatta daha ileri gideceklerini unutmayalım."
Atabay'a iddiasının gerekçelerini sorduk.
Neden Türk-Yunan savaşının kaçınılmaz olduğunu düşünüyorsunuz?
Türk-Yunan sorunları aslında 2 yüz yıldır var. Bu zaman diliminde Yunanistan, savaşmadan coğrafyasını 7 kat genişletti. Elbette ki her genişlemenin de bir sınırı vardır. Ege Denizi'nde haksız ve hukuksuz olarak genişleme çabaları Türkiye için sabır taşının sonu ve kabul edilebilirliğin doruk noktasıdır. İşte bu nedenle artık savaş kaçınılmaz hale geliyor, gelmekte ve getirilmektedir.
NATO, AB ve ABD'nin böyle bir savaşa izin vermeyeceği iddiasına katılmıyor musunuz?
NATO ve AB bugünkü konjonktürde Rusya - Ukrayna savaşı ve sonuçlarının belirsizliğinin yarattığı bu ortamda Türk-Yunan savaşını istemezler. Engelleyecek tedbirleri alırlar. Ancak bunun geçici olacağını da unutmayalım. Gelecekte yakın/orta vadede kendilerince koşullar uygun hale geldiğinde Yunanistan'ı kışkırtarak batı destekli bir savaş çıkartacaklarından şüphe yok. Tuzağa düşmeden Türkiye'nin siyasi askeri tedbirler geliştirmesi önemlidir. Buna, yani en kötü olası senaryoya hazırlıklı olunmalı. Olunmak zorunda.
"ULUSLARASI KONJOKTÜR SAVAŞIN SÜRESİNİ BELİRLEYECEK"
Savaş olasılığı görenlerin çoğu "En fazla 2-3 gün sürer, dünya araya girer durdurur" diyor. Gerçekten kısa sürer mi, uzayabilir mi?
Baskın etkisi ile başlayan savaşlar genellikle kısa sürer. Bu kriter aslında sürekli müteyakkız durumunda bulunanlar için geçerli değil. Bununla birlikte harp başladıktan sonra müdahil olanların durumları ve niyetleri ile tarafların siyasi hedeflerine göre harbin süresi şekillenir. Elbette uluslararası konjonktür de savaşın süresini belirleyen en önemli faktör olacaktır.
"SAVAŞI YUNANİSTAN KAYBEDER, UKRAYNA'NIN DURUMUNA DÜŞER"
Diyelim ki iddianız gerçekleşti ve savaş yaşandı, sonucu ne olur?
Böyle bir savaşı Yunanistan kaybeder. Yunanistan, Ukrayna'nın durumuna düşer. Batı'ya yalvarıp yakarırken stratejik kayıplarıyla savaş Yunanistan'ın aleyhine nihayete erer. Yıllardır halledilemeyen meselelerin çözüm masasına güçlü bir şekilde Türkiye oturur.
Peki Türkiye, böyle bir savaşa hazırlıklı mı?
Elbette Türkiye coğrafyasının getirdiği zorluklar, çevresel dinamikler ülkenin her zaman savaşa hazır olmasını dikte etmekte ve daima hazırlıklı olmasını sağlamaktadır. Öte yandan kuşkusuz aynı anda birden fazla cephede de gerektiğinde savaşabilecek kapasitesi vardır. Tüm bunlara rağmen savaş çığırtkanlığından kaçınılmalı ve itidalli olunmalıdır. Şunu unutmayalım savaş her zaman son çaredir.
Independent Türkçe - Ali Kemal Erdem
YORUMLAR
Yorum Yap