Zombi Olduğu İddia Edilen Kişilerin Beyin İncelemesi!
Ülkede her yıl bin kadar zombi ihbarı yapıldığı tahmin ediliyor
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
Haiti'de zombi olduğu iddia edilen üç kişi üzerinde yapılan geçmiş bilimsel çalışmalar, bu efsanevi anlatıların iç yüzüne ışık tutuyor.
1997'de saygın tıp dergisi The Lancet'te yayımlanan bu sıradışı analizler, her biri yerel halk tarafından uzun süre önce öldüğü ve zombi olarak geri döndüğü söylenen bireylerin gerçek kimliğini ortaya çıkarmak amacıyla başlatılmıştı.
Adını Haiti Fransızcasından alan zombiler, Türkçede kabaca "yarı uyku halinde sersemlemiş" anlamına geliyor.
Haiti folklorunda bu yaratıkların, çeşitli yöntemlerle, en yaygın olarak da vudu gibi büyü yöntemleriyle yeniden canlandırıldığına inanılıyor. Buna göre ölülerin ruhları bazen "bokor" adı verilen büyücüler tarafından yakalanıyor ve bu ruhlar daha sonra cesetleri zombilere dönüştürmek için kullanılıyor.
Genellikle Haiti kırsalında dolaşırken görüldüğü iddia edilen bu ölümsüz uyurgezerler, düzenli olarak yerel yetkililere ihbar ediliyor. Ülkede her yıl 1000 kadar zombi ihbarı yapıldığı tahmin ediliyor.
1997'deki akıllara durgunluk veren araştırma dizisinde zombiler için bilimsel bir açıklama bulmaya çalışılmıştı. Elektroensefalografi ve DNA testi tekniklerini kullanan araştırmacılar zombi olduğu söylenen üç kişiyi incelemişti.
İlk vaka: Katatonik şizofreni
Bunlardan ilki, 30 yaşında ölen bir kadındı. Ölümünden üç yıl ailesi, onu yüzündeki bir iz sayesinde tanımıştı. Yerel mahkeme daha sonra kadının mezarının açılmasına izin vermiş ve mezarın taşlarla dolu olduğu ortaya çıkmıştı.
Araştırmacılar, bu vakayı tanımlarken, "başını eğik bir pozisyonda tuttuğunu ve kollarını zar zor hareket ettirerek son derece yavaş ve kaskatı bir şekilde yürüdüğünü" ifade ediyordu. Ayrıca iletişim kuramadığını, "ara sıra bazı anlaşılmaz sözler mırıldandığını" belirtiyordu.
Sonunda tetkikler kadının merkezi sinir sisteminin normal çalıştığını gösterdi. Yazarlar, durumuna ilişkin değerlendirmelerine dayanarak, katatonik şizofreni teşhisi koydu ama mezardan nasıl çıktığını açıklayamadı.
Katatonik şizofrenide hastalar; motor hareketlerde azalma, konuşmama, karşıdakinin söylediklerini ve hareketlerini tekrarlama, kaslarda katılık, hareket ettirmeye karşı direnç gibi belirtiler gösteriyor.
Spekülatif bir çözüm öneren araştırmacılar, kadının aslında hiç ölmemiş olabileceğini, bunun yerine katalepsiye neden olacak bir toksinle zehirlenmiş olabileceğini düşündü. Bu durumda aileyi bir bokor kandırmış olabilirdi.
İkinci vaka: Horoz dövüşünde ortaya çıktı
Araştırmacıların incelediği ikinci vaka da gömüldükten 19 ay sonra bir horoz dövüşünde görülen genç bir erkekti.
Ailesi genci eve götürmüş ve bir kütüğe zincirlemek zorunda kalmıştı. Daha sonra amcası, gence zombileştirme büyüsü yaptığı gerekçesiyle suçlanmıştı.
Klinik muayenelerde ise yine hiçbir doğaüstü bulguya rastlanmadı. Gence organik beyin sendromu (deliryum) ve epilepsi teşhisi kondu.
Daha da önemlisi DNA testi, bu kişinin kısa bir süre önce ölerek gömülen 26 yaşındaki genç erkek olmadığını ortaya çıkardı. Yani akrabaları, bu kişiyi kaybettikleri yakınlarıyla karıştırmıştı. Bu da zombi iddiasını önemli ölçüde zayıflattı.
Üçüncü vaka: O da ölen kişi değil
Son vakada ise 31 yaşındaki bir kadının aslında 13 yıldır ölü olduğu söyleniyordu. Ancak tıbbi muayene bir kez daha onun halen canlı olduğunu ortaya çıkardı.
Genetik analizler de bu kadının, gömülen kişi olmadığını gösterdi.
Son iki örneği birlikte değerlendiren araştırmacılar, yaslı akrabaların nörolojik sorunlardan mustarip yabancıları kendi ölen akrabaları sanmasının en muhtemel açıklama olduğunu bildirdi.
Independent Türkçe, IFL Science,
YORUMLAR
Yorum Yap