TOKİ Söz Verdiği Konutları Bir Yılda Bitirebilir mi?

TOKİ'nin hem sosyal konut hem de deprem bölgesinde inşa edeceği konutların sayısı bir milyona ulaştı. Uzmanlar, TOKİ'nin bir yılda söz konusu konutların yapılmasının pek mümkün olmadığı görüşünde

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

"Deprem bölgesinde toplam 650 bin konut inşa etmemiz gerekiyor. İnşa ve ihya faaliyetleriyle bu büyük afetin şehirlerimizdeki izlerini tümüyle sileceğiz."

Bu sözler Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ait.

Dün Hatay'ın Defne ilçesindeki konteyner sahra hastanesi ziyareti sırasında konuşan Erdoğan'ın bahsettiği konutlar, deprem bölgesinde inşa edilecekler olsa da bir de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın (TOKİ) tüm ülke genelinde 500 bin konut inşa sözü var.

Söz verilen 500 bin sosyal konut "İlk Evim, İlk İş Yerim" dışında ayrıca "İlk Evim Arsa" projesi var.

Bir yılda inşa edilmesi gereken konutun bir milyonu aşması bekleniyor

Türkiye genelinde 8 milyon vatandaş bu projeler için başvuruda bulundu.

5 milyon 350 binin müracaatı kabul edildi, kuralar da bitme aşamasına geldi.

Kurada ismi çıkmayan vatandaşların paraları da henüz iade edilmedi.

Hem sosyal konut hem de deprem bölgesinde inşa edilecek konut sayısının bir milyonu aşması bekleniyor.

Peki bu kadar büyük ve geniş çaplı inşaatın TOKİ eliyle yapılması mümkün mü?

Uzmanlar, konuyu Independent Türkçe'ye değerlendirdi.

"Yapılan yapılacaklarının teminatıysa pek mümkün görünmüyor"

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, "yapılanlar yapılacaklarının teminatıysa bunun pek mümkün olmadığı" görüşünde.

Söz verilen konutların zamanında tamamlanmasının zor olduğunu kaydeden Yüzgeç, TOKİ'nin 2002'den bu yana sosyal konutlardan lüks konutlara, lojmanından köy projelerine kadar toplamda teslim ettiği konut sayısının 570 bin civarında olduğunu söyledi.

TOKİ'nin 20 yılda gösterdiği performansla bir yılda söz konusu hedefi tutturmasının merak konusu olduğunu aktaran Yüzgeç, "Bu merak konusu ama asıl mesele sadece bunları nasıl yapamayacağı meselesi değil. Asıl mesele konuya hala nasıl yaklaşıldığıdır" diye konuştu.

"Tek risk deprem değil"

Yapılan yeni yerleşim alanlarının sadece konutlardan oluşmadığını, hepsinin bütünüyle düşünülmesi gerektiğine değinen Yüzgeç, "Okulu, hastanesi, camisi, park ve sosyal alanları birlikte düşünülmeli. Depreme güvenli yapı aslında depreme güvenli kentlerden geçiyor ve bu da ancak planlamayla olabilir" dedi ve ekledi:
Planlı şehirler yöre halkının da oralarda kalmasına, ilgi göstermesine sebebiyet verir. Planlı yapılırken mutlaka ama mutlaka katılımcı bir zihniyet ile yapılması lazım. Çünkü kentler açısından tek risk deprem değildir.

Afet sadece depremden oluşmuyor, bunun seli var, heyelanı var, iklim değişikliğinden kaynaklı sorunları var, var da var. Bütünlüklü bir afet planı, afet haritasına göre planlama yapılması lazım.

"Bir yıl içerisinde 270 bin konut üretmesi pek olası değil"

TMMOB Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Muhçu, pek çok sorun olduğunu söyledi.

Artçı sarsıntılar nedeniyle deprem koşullarının devam ettiğini belirten Muhçu, söz konusu koşullarda inşaatların yapılmaması uyarısında bulundu.

TOKİ'nin geçmişte yaptığı konut sayısına bakıldığında böyle bir performansının olmadığını ifade eden Muhçu, "Geçmiş 20 yılda ürettiği toplam konut sayısı 1 milyon 140 bin civarında. Bir yıl içerisinde 270 bin konutu üretmesi bu koşullarda olası gözükmüyor" değerlendirmesinde bulundu.

"Bölgenin betonarme binalarla doldurulması doğru değil"

Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nın betonarme konut yaptığını hatırlatan Mimarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Muhçu, devamında şunları kaydetti:
Bütün bölgenin betonarme binalarla doldurulması doğru bir yaklaşım değil. Deprem bölgesi mimari çeşitlilik açısından önemli bir yapı kültürüne sahip. Bu mimari kültürü ve çevre koşullarını göz ardı ederek tek tip betonarme yapıların inşa edilmesi doğru değil.

"Sürekli rakamın düştüğünü görüyoruz"

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Yerel Yönetimler ve Şehircilik Politikaları Başkanı Cem Avşar da TOKİ'nin yerel kaynaklarla bu ölçekte bir işi teslim etmesinin mümkün olmadığı görüşünde.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarına dikkati çeken Avşar, "Bunu Erdoğan'ın açıklamalarından görüyoruz, önce 'biz bu bölgede bir yıl içerisinde bütün konutları yapıp teslim edeceğiz' dedi. Dünkü açıklamaya kadar gelen süreçte sürekli rakamın düştüğünü görüyoruz. İlk başta depremin şokuyla vatandaşa ve afet yönetimindeki başarısızlıkların tepkisini önlemek için bunu bir iletişim aracı olarak kullandılar" ifadelerine yer verdi.

"Süreç seçim propagandasına doğru gidiyor"

İhale süreçlerinin şeffaf yapılmadığı ve kamuoyunun nasıl yapıldığıyla ilgili aydınlatılmadığına vurgu yapan Avşar, "Burada ihale usulü verilen rakamın daire başına bir buçuk milyona çıktığını görüyoruz. Oysa daha bir ay önce 6 bin 850 TL'den maliyet yapacağını söyleyen TOKİ, bugün iki katına ihaleye veriyor. Burada büyük bir açık ve sorun var" dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:

Elbette konutların özgün mimariyle vatandaşlara ulaştırılması gerekir ama bu bir hız yarışına döndürülüp seçimden iki ay önce giderayak bütün ihaleleri verelim, bu firmaları bu fiyattan bağlayalım gibi bir anlayışa dönerse çok kötü olur.

Özetle bu mesele bize görünen kısmıyla bir iletişim, bir seçim propagandasına kurban eden bir yöne doğru gidiyor.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz