Siyaset Bilimci Tosun'dan 'İYİ Parti' Değerlendirmesi!

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Altılı Masa'dan ayrılışını ve 72 saat sonra masaya geri dönüşünü değerlendiren siyaset bilimci Tosun, “Akşener masaya dönmeseydi seçmeni kaybetme riski çok güçlüydü” dedi. Tosun, İYİ Parti’nin tek başına kalması durumunda seçmen tabanının ciddi bir tepki oluşturacağını savundu.

Radyo Sputnik’te yayınlanan Aysel Alp’le Ankara’dan Haber Var programının konukları; siyaset bilimci Prof. Tanju Tosun ve Milli Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz oldu. Programda, Türkiye’deki seçim atmosferi ve siyaset arenasındaki son gelişmeler değerlendirildi.

‘İYİ Parti’nin seçmen sosyolojisi homojen değil’

Meral Akşener’in masaya geri dönüşünü yorumlayan Tosun, İYİ Parti’nin seçmen sosyolojisinin içinde ikinci parti tercihi olarak CHP’nin azımsanmayacak ölçüde öne çıktığını bildirdi. Akşener’in bu durumu göz önüne alarak masaya döndüğü yönünde görüş belirten Tosun, şöyle devam etti:

“Özellikle sosyal medyaya yansıyan bu tepkiler aslında Sayın Akşener’in yol haritası için çok önemli bir veri idi. Kendi başına kalsa bunun kendi tabanında çok ciddi anlamda bir tepki oluşturması ve seçimde tabanın küçülmesi gibi bir sonuç ortaya çıkabilirdi. Çünkü İYİ Parti sosyolojisi homojen bir kitle değil. 2019 seçimleri döneminde TİM Araştırma’nın yaptığı akademik yöntemi çok güçlü olan bir araştırma bulgularına göre; İYİ Parti seçmen tabanı içinde 90’lı yıllarda en az MHP ve BBP’ye oy vermiş seçmen kadar; SHP, CHP, DSP’ye oy vermiş bir seçmen kitlesi var. İkinci parti tercihinde azımsanmayacak ölçüde CHP’nin öne çıktığını görüyoruz seçmen sosyolojisinin içinde. Orta Anadolu’da MHP karşısında çok güçlü, öne çıkan bir seçim haritasına yerleşemedi. Özellikle kıyı bölgelerde tabanı güçlü idi. Burada CHP ile arasında güçlü bir oy alışverişi vardı. İYİ Parti seçmeninin önemli bir kısmı kentli, liberal, seküler, hayat tarzı itibariyle laik bir seçmen kitlesiydi. Eğer masaya dönmeyip kendi başına kalsaydı bu seçmen tabanını kaybetme riski çok önemliydi. Bence Sayın Akşener bu riski gördü ve parti içinde halen var olan kimi direnç noktalarına rağmen tercihini ona göre yaptı ve masaya döndü.”

‘İYİ Parti, merkez sağ parti olma yönünde güçlü adımlar atabilir’

Millet İttifakı’nın içerisinde bulunmasının İYİ Parti’ye merkez sağ konumuna yerleşme olanağı sağlayacağını öne süren Tosun, “Eğer bu ittifak devam ederse Türkiye siyasetinin merkezinde konumlanarak bir merkez sağ parti olma yolunda eli daha güçlü olur partiyi bu yönde evrimleştirme anlamında. Bunun koşulu tabii ki parti içinde buna mesafeli bakan o milliyetçi, ülkücü elitleri de göz ardı etmemek gerekir. Önümüzdeki süreçte parti içinde Akşener’in bir tavır sergileyerek bu aktörleri tamamen kenara çekmesi mümkün olabilir. Son il kongrelerinde şunu gördük; İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerde tamamen merkez sağ profiline uygun il başkanları seçildi. Bu bir işarettir. Bunu önümüzdeki süreçte hem kendi seçmenini korumak hem siyasal dilini daha merkezci bir dile dönüştürdüğü takdirde merkez sağ parti olma yönünde çok daha güçlü adımlar atabilir İYİ Parti ve Akşener” diye konuştu.

‘Altılı Masa açısından hem bir kriz hem bir deneyim oldu’

6’lı Masa'dan ayrılan hangi parti olursa olsun zarar göreceğinin test edildiğini dile getiren Milli Gazete Ankara Temsilcisi Mustafa Yılmaz, şunları kaydetti:

“Sayın Akşener ve İYİ Parti kurmayları tarafından şu görüldü bence; ciddi anlamda buradan siyaseten zarar göreceklerini fark ettiler. Bu, masaya da mutlaka zarar verdi. Çünkü masanın önünde iki önemli kritik eşik vardı; bir tanesi cumhurbaşkanı ortak adaylığı. Bu sallantılı da olsa aşıldı. Bu masa açısından bir kriz ama aynı zamanda önemli de bir tecrübeydi. Bir daha böyle bir yol kazası olacağını sanmıyorum. Masada artık bir hukuk da oluştu. Bir yılı aşkın bir süredir Türkiye’nin meseleleri üzerine çalışan bir lider masasından bahsediyoruz. Buradan ayrılan, bu ahenge zarar verecek hangi siyasi parti olursa olsun bundan zarar göreceği kesin, bu tecrübe edilmiş, test edilmiş oldu. Bundan sonra bu yoğunlukta bir şey beklemiyorum ama siyaset sonuçta kesin hüküm içeren cümleler kullanmamak lazım.”

‘Bu seçimde partiler değil, ittifaklar yarışıyor’

Yılmaz, önümüzdeki seçimlerde en iyi vaatleri gündeme getiren parti değil, en iyi ittifak formüllerini ortaya koyanların başarılı olacağını savundu. 6’lı Masa'nın genişleyebileceğini ve bu sürecin milletvekili listelerinin YSK’ya verilene kadar devam edebileceğini öne süren Yılmaz, “Masaya kurumsal bir katılım olarak değil ama önümüzdeki süreç elbette sürpriz gelişmelere gebe. Sadece HDP açısından bunu söylemiyorum. Bunu masayı oluşturan partilerin yetkili isimleri de ifade ettiler aslında. Masa içi bir takım ittifaklar ya da masa dışından masanın içinde yer almış partilerle bir takım ittifaklar gündeme gelebilir. Masa muhtemelen genişleyebilir. Listeler YSK’ya verilene kadar bu trafik devam edecektir. Parlamentoda çoğunluğu elde etmek sistemin sağlıklı yürümesi açısından çok büyük önem arz ediyor, en az cumhurbaşkanlığı seçimi kadar. İkisi uyumsuz olursa sistemin kilitlenme olasılığı yüksek. Bu artık partilerin yarıştığı değil, ittifakların yarıştığı bir seçim. En iyi vaatleri gündeme getiren parti değil, en iyi ittifak formüllerini ortaya koyanların başarılı olacağı bir sistem. Maalesef sistem buna zorluyor biraz” dedi.

Sputnik