Sessiz İstifa Artıyor! Peki Nedir Bu 'Sessiz İstifa'
Sessiz istifayı tetikleyen nedenler neler?
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
Türkiye ve dünyada şirketleri tehdit eden, bir çalışanın mutsuz olduğu iş yerinde işten ayrılmak yerine inisiyatif almayı bırakmasını ve sadece verilen işi yapması anlamına gelen sessiz istifa yani quiet quitting akımı giderek çoğalıyor. Peki nedir bu 'sessiz istifa'?
SESSİZ İSTİFA DAHA DA ARTACAK
Sessiz istifa kavramının pandemiyle birlikte karşımıza çıkmış gibi dursa da son enflasyon oranları ve son zamlarla birlikte son bir yılda çok daha yaygın ve belirgin hale geldiğini vurgulayan Şapka Koçluk Eğitim Danışmanlık şirketinin kurucu Müge Çevik, “Özellikle son asgari ücret zammından sonra beyaz yakalının maaşı, mavi yakalı ve gri yakalı çalışanlarla aynı oranda artmadı. Kadrolar hala çok açık, çok eksik kadroyla çalışılıyor, çok ciddi bir motivasyonsuzluk var. İstanbul’daki deprem beklentisi İstanbul çalışanlarını çok tedirgin etti. Bütün bunlar üst üste konulduğunda insanlar demotive şekilde yarı performansta ya da olduğu kadar çalışıyor. Ama genel olarak sessiz istifa artıyor ve daha da artacak gibi duruyor” diye durumu özetledi.
ŞİRKETLER İÇİN EKSTRA HARCAMALAR ORTAYA ÇIKIYOR
Bunun kurumlar için büyük sıkıntı yaratabileceğini vurgulayan Çevik sözlerini şöyle sürdürdü; “Performans ve verimlilik bunun başında geliyor. Ama bağlılık oranlarının düşmesi, kurum içinde hafıza, yenilikçi fikirler çıkarılamıyor olması, zamanın gerisinde kalmak, inovaktif projeler üretilmemesi ya da başlayan projelerin finalize edilmesi için motivasyon bulunamaması gibi çok ciddi sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Kurumlar bunları bertaraf edebilmek için ya değerler projesi ya da kurum kültüründe değişiklik yapmak durumunda kalıyor. Ve bunun için de ekstra para harcıyorlar. Bazen de bu motivasyon eksikliği o kadar kendi kendini artıran bir hale geliyor ki kurum ne yaparsa yapsın bunu dönüştüremiyor.”
"Çağımızın bu ekonomik koşulların belirsizlik dünyasının panzehiri, organizasyonel gelişimi ve yüksek performanslı organizasyonu" diyen Çevik, yüksek performanslı organizasyonun iyi çalışanlarla elde edilebileceğini ama bu olmadığında yüksek kalma ihtimalinin kalmadığının altını çiziyor.
YENİ İŞ BULANA KADAR DEVAM EDİYORLAR
21. yüzyıl iş insanlarının daha fazla kendini gerçekleştirmek, kendini iyi ve başarmış hissetme ihtiyacının daha yüksek olduğunu söyleyen Çevik, “Artık proje adanmışlıklarından, Hollywood tipi örgütlenmelerden bahsediyoruz. Bunlar olmadığı zaman sessiz istifayı yeni bir şey bulana kadar bir kaldıraç noktası yapıyorlar. Bu yüzden şirketler mutlaka dönüşecekler, sistemlerini güçlendirecekler" dedi.
İŞİNDEN AYRILAMAYAN SESSİZ İSTİFAYI SEÇİYOR
Sessiz istifa- quiet quitting’in, iş yerindeki çalışanların işten ayrılmadan önce duyurmadan veya açıkça ifade etmeden, görev tanımındaki görevleri yerine getirerek ve diğer sorumluluklarını reddederek iş Yerine daha az katkıda bulunmaya başlaması olarak adlandırıldığını belirten Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Murat Kırık, bu kavramın 2020’li yılların başlarında ABD’de yoğun olarak tartışılmaya başlandığını dile getirdi.
İş gücünde değişen dinamikler, Kovid-19 pandemisi ve küresel ekonomik etkiler gibi faktörlerin çalışanların iş yerlerindeki memnuniyetsizliklerini ve iş tatminsizliklerini artırdığını ifade eden Doç. Dr. Kırık, “Birçok çalışan, hak ettikleri değeri görememek, düşük ücretler, ilerleme fırsatlarının eksikliği ve saygısızlık gibi nedenlerle işlerine bağlılıklarını kaybetti. Geleneksel anlamda işten ayrılmayı düşünmeyen veya işlerini maddi imkansızlıklar nedeniyle bırakamayan bazı çalışanlar, sessiz istifayı tercih etmeye başladı. Yani, resmi olarak işten ayrılmadan, iş yerinde varlık göstermeme veya minimum çaba harcama yoluna gittiler. Böylece, işverenleri tarafından fark edilmeden, iş yüklerini hafifletme ve iş-yaşam dengesini koruma çabasına girdiler” diye konuştu.
TÜKENMİŞLİK HİSSİNİN BİR SONUCU
“Sessiz istifa, çalışanların iş tatminsizliği ve tükenmişlik hissinin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir” diyen Doç. Dr. Kırık şunları söyledi; “Çalışanlar, aşırı çalışma ve tükenmişlik nedeniyle motivasyonlarını ve bağlılıklarını yitirebilirler. Bu durum, işverenler ve şirketler için potansiyel bir sorun oluşturabilir, çünkü verimlilik ve iş performansında düşüşe yol açabilir."
Sonuç olarak, sessiz istifa, iş yerindeki memnuniyetsizlikleri ve çalışanların duygusal ve fiziksel tükenmişlik hislerini yansıtan bir kavram. Bu kavram, günümüzde iş hayatının dinamikleri ve çalışma koşullarının değişmesiyle birlikte önemli bir tartışma konusu haline geldi.
Sessiz istifanın artıp artmadığına dair kesin bir veri olmasa da, günümüzdeki iş hayatının zorlukları ve değişen çalışma koşulları nedeniyle çalışanların iş yerindeki memnuniyetsizlikleri artmakta ve bu da sessiz istifa eğilimini arttırabilmekte. Uzun vadede sessiz istifanın artması, şirketlerde verimliliği ve performansı olumsuz yönde etkileyebilir. Çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını yitirmesi, işyerinde işbirliğini azaltabilir ve şirket içi uyumu olumsuz etkileyebilir.
SESSİZ İSTİFAYI TETİKLEYEN NEDENLER
1. İş tatminsizliği: Çalışanlar, iş yerinde hak ettikleri değeri görememek, düşük ücretler, kariyer ilerleme fırsatlarının eksikliği gibi nedenlerle tatminsizlik yaşayabilirler.
2. Tükenmişlik: Aşırı çalışma, yüksek iş yükü ve baskı, çalışanların tükenmişlik hissini artırabilir ve işe olan bağlılıklarını azaltabilir.
3. İş-yaşam dengesi: İş ve özel yaşam arasındaki dengeyi sağlayamamak, çalışanları işten uzaklaştıran bir faktör olabilir.
4. Duygusal ve sosyal faktörler: Çalışma ortamındaki olumsuz insan ilişkileri, mobbing, saygısızlık gibi faktörler de sessiz istifa eğilimini tetikleyebilir
ŞİRKETLER NASIL ÖNLEM ALMALI?
1. İş tatminini artırmak: Çalışanların işlerinden tatmin duymaları için, maaşlandırma, kariyer gelişimi, ödüllendirme sistemi gibi faktörlerin gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi gerekebilir.
2. İş-yaşam dengesini desteklemek: Esnek çalışma saatleri, uzaktan çalışma imkanı gibi politikalar, çalışanların iş-yaşam dengesini sağlamalarına yardımcı olabilir.
3. Çalışanların duygusal ihtiyaçlarına önem vermek: Olumsuz çalışma ortamının düzeltilmesi, çalışanlar arasındaki iletişimi güçlendirmek, sosyal etkinlikler düzenlemek gibi adımlar, çalışanların motivasyonunu artırabilir.
4. Tükenmişliği önlemek: Aşırı çalışma ve baskıyı azaltmak için iş yükünü dengeli dağıtmak, çalışanlara destek ve danışmanlık hizmetleri sunmak önemlidir.
Kaynak: Patronlar Dünyası
YORUMLAR
Yorum Yap