Putin Ukrayna'daki Trajedinin Ana Nedenini Açıkladı!

"Batı'nın kasıtlı Rusya karşıtı politikası"

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

Ukrayna'daki trajedinin ana nedeninin, ABD'nin başını çektiği kolektif Batı'nın maksatlı Rusya karşıtı politikası olduğunu kaydeden Rusya lideri Putin, Batılı siyasetçilerin onlarca yıldır Kiev'i tamamen kontrol altına almaya çalıştığını belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moğolistan ziyareti öncesinde Moğol gazetesi Unuudur'a verdiği röportajda, Ukrayna krzinin nedenlerini ile Batı’nın Rus gazetecilere ve sporculara yönelik baskısını değerlendirdi.

Putin, “Ukrayna'daki mevcut trajedinin ana nedeni, ABD liderliğindeki kolektif Batı'nın kasıtlı Rusya karşıtı politikası” yorumunda bulundu.

Batılı politikacıların onlarca yıldır Ukrayna üzerinde tam kontrol sahibi olmak istediğini kaydeden Rus lider, “Orada aşırı milliyetçi ve Rusya karşıtı örgütleri finanse ettiler ve Rusya'nın güya Ukrayna'nın ebedi düşmanı ve varlığına yönelik ana tehdit olduğu fikrini sistematik olarak yerleştirdiler” dedi.

Ukrayna aslında Batı'nın jeopolitik iddialarını hayata geçirme sürecinde bir pazarlık konusu haline geldiğini dile getiren Putin, Ukrayna'daki olayların seyrinin bir dizi iç ve dış faktörden ciddi şekilde etkilendiğini söyledi.

İç faktörler: ‘Sovyetler Birliği içinde sınırlar yanlış çizildi’

Sovyetler Birliği yöneticilerinin ulusal ve bölgesel meselelere ilişkin kararlarının da olumsuz rol oynadığını kaydeden Rus lider, sözlerini şöyle sürdürdü:

Sovyetler Birliği içindeki cumhuriyetlerin sınırları ‘proleter gereklilik’ temelinde oldukça keyfi bir şekilde çizildi. Ukrayna'ya, ağırlıklı olarak Rusların yaşadığı endüstriyel Donbass verildi. Ardından, Büyük Vatanseverlik Savaşı arifesinde ve sonrasında Joseph Stalin, daha önce Polonya, Romanya ve Macaristan'a ait olan bazı toprakları Sovyetler Birliği'nin ayrılmaz bir parçası olan Ukrayna'ya dahil etti. 1954 yılında Nikita Kruşçev, Rusya’nın bir parçası olan Kırım'ı fiilen Ukrayna'ya verdi.

Sovyet yöneticilerinin, dönemin jeopolitik gerçekleri bağlamında hareket ettiğini belirten Putin, “Onlar, Sovyetler Birliği’nin varlığının sona ereceğini ve yapay olarak çizilmiş iç idari sınırlar boyunca parçalanacağını öngöremediler” diye ekledi.

Dış faktörler: ‘ABD, Kiev’de darbe organize etti’

ABD ve müttefiklerinin 2014’te Ukrayna’da silahlı darbe organize ettiğini anımsatan Putin, bu darbenin ideologları ve ana katılımcıları olan radikal neo-nazi gruplarının daha sonra ülkenin devlet politikasının tüm gidişatını belirlediğini kaydederek bu konuda şu değerlendirmede bulundu:

Donbas'taki milyonlarca sivil uzun yıllar boyunca Kiev rejimi tarafından soykırıma, saldırılara ve ablukaya maruz bırakıldı. Ukrayna'da Rus olan her şeye karşı nefret resmi ideoloji haline geldi. Rus diline giderek daha fazla kısıtlama getirildi, kanonik Ortodoksluğa zulmedildi ve hatta şimdi doğrudan yasaklandı.

‘Özel askeri harekata devam’

Günümüzde herkesin, Batı'nın Ukrayna'ya yönelik yıkıcı stratejisinin doğal sonuçlarına tanık olduğunu dile getiren Putin, Batılı elitlerin mevcut rejime büyük ölçekli siyasi, mali ve askeri destek sağlamaya devam ettiğini ve Ukrayna’yı Rusya'ya karşı mücadelede bir araç olarak gördüğünü belirterek şunu dedi:

Tüm bunları görüyoruz ve Rusya'nın ve vatandaşlarımızın güvenliğini sağlamak için özel askeri harekatta belirlenen tüm görevleri tutarlı bir şekilde yerine getirmeye devam edeceğiz.

‘Rus gazetecilere ‘propagandacı’ damgası vuruldu’

Rusya Devlet Başkanı Putin, neredeyse tüm Batılı ülkelerin, doğru bilgilerden ve rahatsız edici gerçeklerden saklanmak için Rus gazetecilere karşı baskı uyguladığını dile getirdi.

Bu ülkelerde çalışan Rus gazetecilerin yaptığı tek şeyin, etik normlara ve yerel yasalara uygun olarak, güncel konulara ilişkin Rusya’nın bakış açısını mantıklı bir şekilde sunmak olduğunu vurgulayan Rus lider, bu konuda şu yorumda bulundu:

Kendini bir özgürlük standardı olarak gören Batı, rahatsız edici gerçeklerden ve doğru bilgilerden saklanmak için, ayrım gözetmeksizin ‘Kremlin propagandacısı’ olarak damgaladığı Rus gazetecilere karşı açık bir saldırı başlattı.

Bunun, ifade özgürlüğü ve serbest bilgi akışı gibi demokratik ilkelere aykırı olduğunun altını çizen Putin, Rusya’da basın ve medyanın özgür olduğunu ve bu özgürlüğün anayasa tarafından güvence altına alındığını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:

Habercilik alanında çoğulculuğun ve açıklığın gerekli olduğuna inanıyoruz. İktidar, yayın politikasından bağımsız olarak televizyon kanalları, haber ajansları, gazeteler, internet portalları ve diğer kitle iletişim kuruluşları ile yapıcı bir işbirliği içinde. Tek talebimiz, Rusya yasalarına uymaları. Ülkemizde akredite olan yabancı muhabirler bunu anlamalı. Bu şekilde, basın özgürlüğü ve ulusal güvenlik arasında gerekli denge sağlanmış olur.

‘Sporu demokratikleştirme yolunu izleyeceğiz’

Putin, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin Olimpiyat ilkelerini çiğnediğini ama Rusya’nın sporu demokratikleştirme ve kısıtlamaları kaldırma yolunda ilerlemeye devam edeceğini kaydetti.

Moğolistan ziyareti öncesinde Moğol gazetesi Unuudur'a konuşan Rusya lideri, “Uluslararası Olimpiyat Komitesi'nin mevcut liderleri, başta ABD olmak üzere kolektif Batı'nın emriyle hareket ederek, savunmaları gereken Olimpiyat ilkelerini alenen ihlal ediyor. Sporcuların hakları ve Olimpiyat Hareketinin bütünlüğü ve evrenselliği için mücadele etmek yerine, kendi statülerini, güçlerini ve mali refahlarını korumakla meşguller” ifadesini kullandı.

Rusya’nın, sporun siyasi tarafsızlığına riayet edilmesinden yana olduğunu kaydeden Putin, sporun insani bağların güçlendirilmesinde, karşılıklı saygıya dayalı iletişim kurulmasında, ülkeler ve halklar arasındaki ilişkilerin barış, iyi komşuluk ve eşitlik ruhu içinde güçlendirilmesinde büyük rol oynadığını kabul ettiklerini belirterek şunu dedi:

Spor hareketini demokratikleştirme, zorlama engelleri ve kısıtlamaları kaldırma ve ulusal ve uluslararası spor etkinliklerinin formatlarını genişletme yolunda ilerlemeye devam edeceğiz.

Rus sporcuların yarışmalara katılmasına izin verilmediğini ve ulusal sembollerinin yasaklandığını anımsatan Putin, “İş öyle bir noktaya geldi ki, uluslararası turnuvalarda “Rusya” ve “Rus” kelimeleri tamamen iptal edildi. Tüm bunlar, sporun siyasallaştırılmaması ve insanları bölmek yerine birleştirmesi gerektiğini belirten Olimpiyat Antlaşmasının temel ilkelerini açıkça ihlal ediyor” diye kaydetti.

Putin, yakın zamana kadar Olimpiyat Oyunlarını milliyet, ırk, etnik köken veya siyasi görüşlere bakılmaksızın istisnasız tüm sporculara açık ve erişilebilir kılan şeyin sporun birleştirici ilkesi olduğunu hatırlattı.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz