Özgür Özel: 'Temmuzda, Lübnan Üzerinden Şam'a Gideceğim'

Özel, sığınmacı sorununun çözümü için Esad'la görüşeceğini söyledi

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KRT TV'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Özel, temmuzda bir heyetle birlikte Suriye'nin başkenti Şam'a giderek Beşar Esad'la bir görüşme gerçekleştireceğini söyledi.

CHP lideri konuyla ilgili şunları söyledi:

Çok yakın bir zamanda heyet ile Şam ziyareti olacak. Temmuz ayı içerisinde Lübnan üzerinden gideceğim. Türkiye ile Esad'ın masaya oturup bu sorunu çözüp -Avrupa'dan kaynağın bulunması için inanılmaz gayret sarf edeceğim- bu konuda en büyük kampanyayı da yapacağız yeter ki Türkiye'de sığınmacı meselesinden kurtulmak üzere herkes iradesini göstersin. Kayseri benzeri olayların yaşanmasının endişesiyle de bu meselenin çözülmesi lazım.

Sığınmacı meselesinin çözümü için çalışmalar yürüttüklerini belirten Özel, "Kayıtlı olanlar, kaçak olanlar belli olsun ona göre ne yapılacaksa yapılsın. Bugünkü durum bir statükoya dönüşemez. Bugünkü durum sıra dışı bir konudur. Bu durumun çözülmesi lazım. Ben üzerime düşen ne varsa yapacağım. Türkiye'deki bütün büyükelçilerle konuşuyorum. 'Biz Türkiye'yi bu halde bırakmayacağız. Biz sizin sığınmacı deponuz olamayız' diyorum. Biz bunu kabul etmiyoruz. Merkel'in yaptığı o tuhaf anlaşmayı kendisi için başarı sayabilir ama Avrupa Birliği'nin idealleri için utanç vericidir. Sayın Erdoğan kendi açıklıyor 48 milyar dolar masraf yaptık diye" diye konuştu.

Özel'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Sinan Ateş davası

"Bir ülkenin başkentinde, sokak ortasında bir cinayet işleniyor. Cinayet fiilen ortadan kaldırılıyor, siyaseten bir şey yok. O gün ben duydum 'Ülkü Ocakları eski başkanı vurulmuş' diye. İlk olarak taziye mesajı yayımladık. Akşamüstüne dikkat çekildi, MHP'den bir mesaj yok, cenazeye katılım yok. Hiçbir şey yok. Çok yakın zamana kadar Ülkü Ocakları Başkanlığı yapmış birisi. Bir anormallik orada başladı. MHP sustu sustu bugüne geldi.

Ben ilk duruşma günü oradaydım. Bugünde dinlemeye gittim. Anneyi dinledim sonrasında ayrıldım. Annesi bir 3-5 dakika konuştu ve mahkemeyi bitirdi. Buna hala duyarsız kalınırsa Sinan Ateş'in annesinin ve eşinin gözyaşlarında boğulacaksınız dedim. Dört gündür orada bir tiyatro var.

Öyle bir noktaya geldi ki, annesi 'Oğluma sarıldım, çelik yelek var. Niye giydin' dedim. 'Anne benim kalemimi kırdılar' diyor. İsimler veriyorlar. 'Beni yakında vuracaklar' demiş. Sinan bana niye vurulacağını ve kimin vurdurtacağını söyledi diyor. Kendisinden eşi ve annesi duymuş bunu söylüyorlar ve bu iddianamede yok. Azmettirenler arasında yok. Ben Ulvi bey ve Semih bey için siz bu cinayeti azmettirdiniz diyemem. Size yakışan dokunulmazlığının kaldırılmasını kendiniz talep edin ve gidin aklanın. Ben onları suçlamıyorum, ben onları aklanmaya davet ediyorum. Bu iki kişinin dokunulmazlığı kaldırılmalı, yargılanmalılar.

Olcay Kılavuz'un evine gidiyorlar. 'Bu evden alamazsın benim dokunulmazlığım var, ağababan gelecek' diyor. Sonra gidiyorlar o evden gözaltı yapıyorlar ama tutanağı sonradan değiştirip yolda gözaltına aldık diyorlar.

Ben sayın Bahçeli'yi ziyarete gittim. Ayşe Ateş'in kendisiyle görüşmek istediğini de ilettim. Öyle işler yapıyorlar ki artık bu vakitten sonra olmaz yani.

Çok hakaret ediyorlar, tehdit ediyorlar. Bunlara karşı bir santim eğilirseniz bunlar bu millete dik çöktürürler. Ben Meral hanımın Erdoğan'a veda ziyareti mi diyelim... O ziyareti bile olumlu bulmuş biriyim. Her zaman diyalogdan yanayım.

Bunun normal kabul edilmemesi lazım. Bu olay böyle geçemez. Biz buna izin verirsek Türkiye'de çok fena şeylerin önünü açarız. Kim ne bedel öderse ödeyecek ama buna burada dur dememiz lazım.

Dava sonuçlanır zaten. Hepsi bu meseleyi kendi kurdukları bir mizansenle... Bu dava böyle karara bağlandığında dava bitmiş ama adalet sağlanmamış olacak. O dava bir daha görülecek. İktidar değişince görülecek. Görevini yapmayan kim varsa o zaman yargı önünde bunun hesabını verecek.

Erken seçim tartışmaları

Bana kalsa, yarın karar alalım 2 ay sonra yapalım seçimi ama benim elimde değil. Erken seçim konusunda hiçbir farklı düşüncem yok. Ben 31 Mart seçim sonuçlarını araçsallaştırarak erken seçim talebinde bulunmayacağım dedim. Yüzde 38 oyu CHP'nin kemik oyu görsem çıkıp 'Birinci parti ben oldum' derim. Vatandaş bu samimiyetsizliği reddeder.

360 milletvekilim olsa ben kırmızı kartın gereğini yaparım. Kırmızı kart görmüş oyuncu sahada kalamaz değil mi? Erdoğan'ın görevden ayrılmasının iki yolu var. Ya kendisi yenileyecek, ya parlamentoda 360 el kalkacak ben de 130 el var.

Benim gündemimde erken seçim var zaten halk istiyorsa. Ama halen halkın yarısı istiyor, yarısı istemiyor. Biz bir erken seçim talebini erkenden tüketirsek, günü geldiğinde bir esprisi kalmaz. Erken seçim talebinin tam zamanında...

Merih Demiral

Merih Demiral ceza olursa yanlış olur ona itiraz etmek lazım. Büyük bir haksızlık olmuş olur. Doğrudan bir siyasi simge olmayan, çok sayıda partinin de kullandığı, arkadaşımızın da 'Ben onu şu niyetle yaptım' diye açıkladığı bir şeyi başka anlamlar yükleyerek milli takımın moralinin bozulmasının çalışmasını doğru bulmuyoruz.

Bir sürü oyuncuya ceza verildi zafer işareti yapıldı diye. O zamanlar onları linç eden ve cezayı savunanlar 'Ne olacak' diyorlar. Ben CHP'nin tutarlılığı açısından çok rahat bir pozisyondayım.

Finale kalırsak Almanya'ya giderim. Belki yarı finale gitmeyi düşünebilirim."


 

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz