Kuduz Olan Çocuk Yoğun Bakımda!
'Sudan korkuyor, hırçın ve anlamsız davranışlar sergiliyor'
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
Bitlis'te köpekler tarafından ısırılan iki çocuğun sağlık durumuna ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Hatice Serap Sivri, Prof. Dr. Necla Özer ve Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, çocukların birinde kuduz virüsüne rastlandığını ve çocuğun durumunun ciddiyetini koruduğu bilgisini verdi.
Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde köpeklerin saldırısına uğrayan çocuklardan birinde kuduz virüsü tespit edildiği ve sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu, diğerinin ise taburcu edileceği bildirildi.
Bitlis'te köpekler tarafından ısırılan ve kuduz şüphesiyle Hacettepe Üniversitesi (H.Ü) Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan 2 çocuğun tedavileri sürüyor.
H.Ü İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Hatice Serap Sivri, Sağlık Hizmetleri Birimi Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Necla Özer ve Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, basın toplantısı düzenleyerek çocukların sağlık durumuna ilişkin bilgi verdi.
İlk vakanın Sağlık Bakanlığı aracılığıyla 21 Ekim'de geldiğini söyleyen Cengiz, 10 yaşındaki çocuğun ilk iki tetkikinin negatif olduğunu, üçüncü tetkikinde tükürükte kuduz virüsünün tespit edildiğini belirtti.
'Sudan korkuyor, hırçın ve anlamsız davranışlar sergiliyor'
Cengiz, "Geldiğinde çocuğun bilinci açıktı, belirtileri kendi söyledi. 'Sol kolumda uyuşukluk ve ağrı devam ediyor, karnım ağrıyor, sudan korkuyorum' dedi. Birkaç saat içinde hırçın ve anlamsız davranışlar sergiledi. Şu anda tedavisine solunum cihazına bağlı olarak yoğun bakım ünitesinde devam ediliyor. Durumu oldukça ciddi, dünden beri ışık testi alamıyoruz" diye konuştu.
'Geç kalınmasa aşıyla önleyebilirdik'
Cengiz, ailenin durumu geç fark ettiğini ve çocuk hastaneye geldiğinde hastalığın ilerlediğini gördüklerini ifade etti.
Hayvan ısırıklarında yaranın temizlenmesinin ve hastaneye başvurulmasının önemine dikkat çeken Cengiz, "Kuduz belli bir süreden sonra durdurulamıyor ama erken tanı ölümleri önlüyor. Önce yaranın temizliğinin iyi yapılması önemli. Daha sonra sağlık kuruluşuna başvurulmalı. Yapılacak en önemli şey virüsün sinir dokusuna girmesini engellemek. 10 yaşındaki çocukta bu durum maalesef geç fark edilmiş, yoksa aşıyla hastalığı başarılı bir şekilde önleyebilirdik" dedi.
9 yaşındaki diğer çocuk hastada kuduz virüsüne rastlanmadığını belirten Cengiz, çocuğun bugün ya da yarın taburcu edilebileceğini aktardı. Cengiz, "Bu çocuğu da köpek ısırdığından ailesinin haberi olmamış, Sağlık Bakanlığı ekiplerinin çalışmaları sırasında fark edilmiş. Diğer vakaya göre olumlu yanı, çocuğu ısıran küçük köpek daha sonra canlı olarak görülmüş. Isırığın çok yüzeysel olması da olumlu. İzlenime burada devam ettik. İlk 3 doz aşısı tamamlandı. Son doz aşısı memleketinde yapılacak" diye konuştu.
Ailelerin bu konuda bilinçli olması gerektiğine dikkat çeken Cengiz, "Bazen çocuklar iğneden korktuğu için köpek ısırdığını anlatmıyorlar. Ailelerin, çocuğuna banyo yaptırırken iz gördüğünde üzerine gitmesi lazım. Bunun basit düşme, sıyırılma olmadığı fark edilmeli. Kuduz aşısına başladıktan sonra da aile, aşının devamını getirmekle yükümlü. Mutlaka hassasiyetle bu durumun üstünde durulması gerekiyor" diye konuştu.
Sağlık sistemine ulaşamamış kuduz vakalarında istenmeyen sonuçların doğabileceğini aktaran Cengiz, her yıl dünyada 60 bin kişinin Türkiye'de ise 2 kişinin kuduz vakasından hayatını kaybettiğini belirtti.
YORUMLAR
Yorum Yap