Erdoğan'dan NATO'ya Eleştiri!
"Bazı ülkeler, Türk adaletinden kaçan haydutların sığınağı haline dönüşmüştür"
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bugün NATO'da, Avrupa Konseyinde veya BM çatısı altında beraber olduğumuz bazı ülkeler, Türk adaletinden kaçan haydutların sığınağı haline dönüşmüştür" açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'Uluslararası Ombudsmanlık Konferansı'nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, Suriyeli sığınmacılara değinerek, "Çatışmadan kaçan 3,5 milyonu Suriyeli olmak üzere, 4 milyon mağdur ve mazluma kucak açtık" diyen Erdoğan, "Ülkemize sığınanları geri göndermedik. Suriye'deki çadır kentlerde hayata tutunmaya çalışanlara yardım götürürken kimsenin inancına kökenine bakmadık" ifadelerini kullandı.
Terörden temizlenen bölgelere şu ana kadar 550 bin sığınmacının geri döndüğünü söyleyen Erdoğan, "Ülkemizdeki Suriyelilerin gönüllü olarak ülkesine geri dönüşleri hızlanmıştır. Rusya, Suriye ve Türkiye olarak yürüttüğümüz diplomatik temaslar meyvesini verdikçe bu sayı daha da artacak" diye konuştu.
Yunanistan'a tepki
Erdoğan, sığınmacı meselesi üzerinden Yunanistan'a da tepki gösterdi. "Ege'de sadece geçen yıl ölümden kurtarılan göçmen sayısı 20 bini buluyor" diyen Erdoğan, "Sığınmacıları ölüme terk eden, botlarını batırarak kasten öldüren, onurlarını kırarak sınırları dışına iten ülkeler baş tacı yapılıyor. Göçmenlere bu zulmü reva görenler hakkında hiçbir adım atılmıyor" değerlendirmesini yaptı.
Erdoğan, ''Her alanda olduğu gibi insan haklarında da kendimize yeni bir gelecek inşa etmenin çabası içerisindeyiz'' dedi.
"Göçmenlere ve yabancılara yönelik nefret suçları ya görmezden geliniyor, ya da örtbas ediliyor'' diyen Erdoğan, ''Suriye'den Filistin'e, Yemen'den Arakan'a bir çok yerde insan hak-hürriyetini hiçe sayan ihlallere yenileri ekleniyor. Gelişmiş diye ifade edilen ülkelerin salgın döneminde sadece kendilerini korumak adına sergiledikleri bencillikleri bugün utançla hatırlıyoruz'' ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Dünyanın birçok yerinde insan haklarının muhafazasıyla ilgili toplantılar düzenlenip kararlar alınıyor. Ancak hayat hakları dahil en temel haklar çiğnenmeye devam ediyor. Bizi birbirimize yakınlaştırması gereken krizler insanı insani değerlerden uzaklaştırabiliyor. Covid salgını, mülteci meselesi, çatışmalar bu acı gerçeğin en çarpıcı örnekleri olarak önümüzde duruyor. Gelişmiş diye ifade edilen ülkelerin kendilerini korumak adına sergilediklerini utançla hatırlıyoruz.
Salgının da etkisiyle kültürel ırkçılık, İslam düşmanlığı gibi nefret suçları Batı'da korkunç boyutlara ulaştı. Nefreti körüklediklerine ateşe benzin döktüklerine şahit oluyoruz. Kimi zaman medya kimi zaman siyasetçiler kimi zaman devlet tarafından ötekileştirenler için insan hakları beyannamesindeki kayıtlı haklarını kullanmak zorlaşıyor. Her gün bir şiddet haberini okuyoruz. Göçmen ve yabancılara ait nefret suçları görmezden geliniyor. İnsan hakları dersi veren ülkeler hak ihlalleri konusunda suskunluk içerisinde.
Türkiye, Rusya ve Suriye olarak yürüttüğümüz diplomatik temaslar meyvesini verdikçe Suriye'ye geri dönenlerin sayısı artacak.
En temel insan hakkı olan yaşam hakkına kast eden caniler siyasi sığınma adı altında korunmaktadır. Bugün NATO'da AP'de veya BM çatısı altında beraber olduğumuz ülkeler Türk adaletinden kaçan haydutların sığınağı haline döndü. Kayda değer ve somut hiçbir çaba harcanmıyor. FETÖ'nün elebaşı ABD'deki malikanesinden örgütü yönetmeye devam ediyor. PKKK terör örgütü militanları Avrupa'da protesto düzenleyip vatandaşlarımıza ve temsilciliklerimize saldırıyor.
Paris'te yaşananlar en son örneğini teşkil etmiştir. Bölücü terör örgütü mensupları insanımızın canına kast etmiştir. Şimdiye kadar Türkiye'nin bölücü terör örgütüne karşı yürüttüğü mücadeleye şaşı bakanların hatalarının farkına varacağına inanıyorum.
Karadeniz üzeriden tahıl koridoru ve esir takasını hayata geçirerek gıda ve enerji krizinin çözümüne katkı sağlıyoruz. Sayın Putin bir şart koştu, durumu iyi olan Avrupa ülkelerine değil fakir Afrika ülkelerine gönderelim dedi. Ben de bu teklifi kabul ettim. Bunları fabrikalarımızda una çevirip fakir Afrika ülkelerine göndermeye varız dedik.
(Paris'teki şiddet eylemleri) İyi terörist-kötü terörist ayrımının yanlışlığını gösteren olayların terörle mücadelede yeni bir dönemi başlatmasını umuyorum
Şeref bey (Türkiye Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç) bir teklifte bulundu; özellikle yaralılar için de bir koridorun açılması. Biz buna varız. Sadece Rusya-Ukrayna değil, aynı şekilde Suriye'den, Azerbaycan'dan, Libya'dan, yaralıları getirmek suretiyle hastaneleri getirip tedavilerini yaptırıp geri döndürüyoruz. Bundan sonraki süreçte de bunları yapmaya devam edeceğiz.
Afganistan'da kız çocuklarının eğitiminin engellenmesini doğru bulmuyoruz. Bunun İslam'da yeri yok."
YORUMLAR
Yorum Yap