Elon Musk, Avrupa’daki Sağcıları Neden Destekliyor?
"Nazi selamı" bir tesadüften ibaret olmayabilir
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
Donald Trump yemin ederek resmen görevine başladığı pazartesi günü pek çok programa katılırken Elon Musk ondan rol çalmayı başardı.
Başkent Washington'daki Zafer Mitingi'nde konuşan Musk, 5 Kasım seçimlerine işaret ederek "Bu sıradan bir zafer değildi. İnsan medeniyetinin çizdiği yolda bir ayrım yaşandı. Gerçekten önemliydi. Bunun gerçekleşmesini sağladığınız için teşekkür ederim" dedi ve sonrasında Nazi selamına benzetilen bir hareket yaptı.
Arkasındaki seyircilere dönerek aynı el işaretini tekrarladıktan sonra "Kalbim sizinle. Medeniyetin geleceği sizin sayenizde güvence altında" ifadesini kullandı.
Gelen tepkiler üzerine Musk, kendi sosyal medya platformu X'te "Daha iyi pis numaralara ihtiyaçları var. 'Herkes Hitler' saldırısı çok sıktı" diyerek bu ifadelerin yanına bir uyuyan insan emojisi ekledi.
Yahudi düşmanlığıyla mücadele konusunda sesi en çok çıkan örgüt olan İftira ve İnkârla Mücadele Birliği (Anti-Defamation League/ADL), "Elon Musk coşkulu bir anında tuhaf bir jest yapmış gibi görünse de bu bir Nazi selamı değil. Ancak yine de bu konuda insanların hassasiyet göstermesini takdir ediyoruz" dedi.
X'te yapılan paylaşıma Musk, "Teşekkürler arkadaşlar" ifadesiyle birlikte gülerken gözlerinden yaş gelme emojisini kullanarak yanıt verdi.
Ancak herkes aynı fikirde değil. Bend the Arc ve IfNotNow gibi İsrail devletinin Filistinlilere zulmüne karşı durabilen ABD merkezli Yahudi örgütleri, ADL'nin bu hamlesini yeriyor.
ABD Kongresi'nin Demokrat üyelerinden Alexandria Ocasio-Cortez, ADL'ye "Vurgu ve netlik amacıyla tekrarlanan Heil Hitler selamını savunuyorsunuz" diye tepki gösterdi.
Faşizm ve otoriterlik üzerine uzmanlaşan pek çok akademisyen de bunun açık bir Nazi selamı olduğunu söylüyor. Elon Musk'ın kızı da bu görüşte.
Musk'a yakın isimlerden biri olan İtalyan bilgisayar programcısı Andrea Stroppa ise daha sonra sildiği paylaşımında "Roma İmparatorluğu, Roma selamıyla birlikte geri döndü" dedi.
2009'da konu hakkında bir kitap yazan akademisyen Martin M. Winkler ise Roma selamını 1920'lerde İtalya'daki faşistlerin popülerleştirdiğini, sonrasındaysa Adolf Hitler'in bu hareketi Benito Mussolini'den kopyaladığını vurguluyor.
Winkler'in araştırmasına göre tarihte izi görülmeyen bu selam Roma İmparatorluğu'na değil, 19. yüzyıldaki melodramlara dayanıyor.
Dünyanın farklı yerlerindeki neonaziler, Hitler'le özdeşleştirilen selamı Roma'ya dayandırsa da bunun çok geçerli olmadığı ortada.
Nazizme meyleden sağın ABD'deki temsilcileri de Musk'ın bu hareketini neşeyle karşıladı. Christopher Pohlhauswrote ve Andrew Torba gibi radikal öncülerden "Bu hareket nedeniyle dökülen gözyaşlarından keyif alacağım" ve "İnanılmaz şeyler şimdiden yaşanıyor" gibi yorumlar geldi.
Elon Musk radikal sağla hiç ilişkilenmeseydi bir değil, iki kere yapılan bu hareketin tesadüf olduğunu daha fazla kişi düşünebilirdi.
Ancak 200 milyon dolardan fazla para harcayıp Trump'ın yeniden seçilmesinde rol oynayan ve aslında bir danışma komisyonu olacak Hükümet Verimliliği Bakanlığı'nın (DOGE) başına Vivek Ramaswamy'yle birlikte geçirilen Elon Musk, Avrupa siyasetine de radikal sağı destekleyerek karıştı.
Musk, Trump'ın meşhur "Amerika'yı Yeniden Harika Yap" (Make America Great Again/MAGA) sloganını da şöyle uyarlıyor: "Avrupa'yı Yeniden Harika Yap" (Make Europe Great Again/MEGA)
Almanya
Özellikle Almanya için Alternatif'e (AfD) uzattığı el, pek çok kişiyi şaşırttı.
Tam bir ay sonra düzenlenecek Almanya federal seçimlerinde AfD'nin başbakan adayı olan Alice Weidel'a desteğini X'te onunla canlı yayın yaparak gösterdi.
"Almanya'da önde giden adayla konuşma" başlığıyla iki hafta önce düzenlenen sohbeti 200 binden fazla kişi dinledi.
ABD'nin 5 Kasım seçiminde değişim istediğini ifade eden Musk, "Almanya halkının da aynısını yapması öneriyorum. Mevcut durumdan memnun değilseniz değişim için oy kullanın. Bu yüzden de AfD'ye oy verilmesini şiddetle tavsiye ediyorum. Bence sadece AfD, Almanya'yı kurtarabilir. Bunda açık olalım. Nokta" dedi.
Teknoloji milyarderi, Almanya'da yaşanan Noel pazarı saldırısının ardından ülkenin Başbakanı Olaf Scholz'a yüklendi. Teknoloji milyarderi, "beceriksiz aptal" diye nitelediği Sosyal Demokrat Partili (SDP) Scholz'u istifaya davet etti.
Musk, Axel Springer medya grubuna ait Welt am Sonntag gazetesinde 2024'ün sonlarında yayımlanarak tartışma yaratan makalesinde de AfD için "Almanya için son umut kıvılcımı" ifadesini kullandı.
SDP Genel Sekreteri Matthias Miersch, "Almanya'nın ne dış etkilere ne de Trumpçılığa ihtiyacı var. Uzak dur Elon" derken Scholz da "Kural şu: Trolü beslemeyin" ifadesiyle Musk'a tepki gösterdi.
İtalya
Musk, radikal sağcı İtalya'nın Kardeşleri partisinden seçilen Başbakan Giorgia Meloni'yle de son dönemde yakınlaştı.
Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi'nin eylülde düzenlediği Küresel Yurttaşlık Ödülü törenine katılan ikiliden Musk, konuşmasında Meloni için "içi dışından daha güzel olan biri" ifadelerini kullandı.
Meloni ise ödül kabul konuşmasında bu sözlere Musk'ın "değerli dehasını" överek karşılık verdi.
Meloni yakınlaşmasına dair iddialar o kadar yoğunlaştı ki Musk, "Orada annemle birlikteydim. Başbakan Meloni'yle aramda romantik bir ilişki gibi bir şey yok" dedi.
Elon Musk'a ait SpaceX'in İtalyan hükümetinin güvenli iletişimini devralmasını öngören anlaşmanın, İtalya Başbakanı'nın 4 Ocak'ta ABD'ye giderek Donald Trump'la görüşmesinin ardından yeniden rayına oturduğu ve nihai onaya yaklaştığı bildiriliyor.
1,5 milyar dolarlık anlaşmayla Musk, İtalyan hükümeti ve ordusuna acil durumlarda kapsama alanı ve internet hizmetleri sağlayacak.
Son olarak İran'da tutuklanan İtalyan gazeteci Cecilia Sala'nın serbest bırakılmasında Elon Musk'ın rol oynadığı öne sürüldü. İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Bekayi bu iddiayı yalanladı.
Birleşik Krallık
16 Aralık'ta Reform UK'in lideri Nigel Farage ve Musk, Trump'ın Florida'daki Mar-a-Lago malikanesinde bir araya geldi.
Farage, partisine bağış yapması için Musk'la görüştüğünü doğrulayarak "Bize tam destek veriyor" dedi.
İkilinin görüşmesinin ardından Tesla CEO'sunun partiye 100 milyon dolara yakın bağış yapmayı planladığı ileri sürülse de Farage bu miktarın "hayal ürünü" olduğunu savundu.
İktidardaki İşçi Partisi'nden adının paylaşılmasını istemeyen bir siyasetçi, "Bu miktarda bir para, bırakın Reform'u herhangi bir partinin seçim umutları için bile büyük bir fark yaratır" diye tepki gösterdi.
Ancak 5 Ocak'ta Musk, "Reform Partisi'nin yeni bir lidere ihtiyacı var. Farage gereken özelliklere sahip değil" diye paylaşım yaparak onu zor durumda bıraktı.
Farage, Musk'ın aksine İslam karşıtı radikal sağcı İngiliz Savunma Ligi'nin (EDL) eski liderinin serbest bırakılmasını savunmadığı için hedef alındığını söyledi:
Tommy Robinson'ın Reform'a uygun olmadığını düşünmeyi sürdürüyorum ve prensiplerimi hiçbir zaman satmam.
Gerçek adı Stephen Yaxley-Lennon olan radikal sağcı, mahkemeye saygısızlıktan aldığı 18 ay hapis cezasını çekiyor.
Musk, ağustosta yaşanan radikal sağcı şiddet olaylarının ardından Birleşik Krallık'ta "iç savaşın kaçınılmaz" olduğunu savunan bir tweet atmıştı.
Teknoloji milyarderi, istifaya çağırdığı Başbakan Keir Starmer'ı başsavcı olduğu 2008-2013'te kız çocuklarına tecavüz eden erkek çetelerine göz yummakla suçluyor.
Starmer'ın hapiste olması gerektiğini savunarak Kral Charles'tan parlamentoyu feshetmesini istiyor.
Tepkiler
Diğer yandan Musk, bu tavırlarıyla tepki de topluyor. Hem de sadece hedef aldıklarından da değil…
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Stoere, Musk'ın ABD dışındaki ülkelerin siyasi meselelerine müdahil olmasına dair endişelerini dile getirdi.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "10 yıl önce birileri dünyanın en büyük sosyal medya şirketlerinden birinin sahibinin yeni bir gerici uluslararası hareketi destekleyeceğini ve aralarında Almanya'nın da bulunduğu yerlerde seçimlere doğrudan müdahalede bulunacağını söyleseydi bunu kim hayal edebilirdi?" dedi.
Birleşik Krallık (BK) merkezli pazar araştırması şirketi YouGov'un anketinde, Elon Musk'ın Britanya ve Almanya siyasetine müdahalesi "kabul edilemez" bulundu.
13 Ocak'ta yapılan ankete 2 bin 283 kişi katıldı. Britanyalıların yüzde 69'u, Almanlarınsa yüzde 73'ü Musk'ın müdahaleci tavrının "kabul edilemez" olduğunu söyledi.
Fransa'nın kamu yayıncısı France 24'ün haberinde, X CEO'su Elon Musk ve Meta'nın yöneticisi Mark Zuckerberg gibi teknoloji devlerinin, Trump'la birlikte "çok güçlü ve potansiyel olarak tehlikeli bir üçlü" oluşturduğu belirtiliyor.
Dijital Hizmetler Yasası (DSA) ve Dijital Piyasalar Yasası (DMA) kapsamında Meta ve X'in yanı sıra Google ve Apple gibi Amerikan teknoloji devleri hakkında son iki yıl içinde 16 soruşturma açıldığına işaret ediliyor.
İsviçre merkezli siber güvenlik firması UBCOM'un CEO'su Frans Imbert-Vier, Musk ve Zuckerberg'in "ABD yasaları dışında hukuk tanımayacağını" savunuyor ve ekliyor:
Avrupalılar, artık düşünmedikleri ve sadece itaatkar davrandıkları, kiralık tüketici koyunlar haline geldikleri bir sistemin içine çekilme riskiyle karşı karşıya.
Avrupa Parlamentosu'nun (AP) Yapay Zeka Yasası'nın uygulanmasını denetleyen komisyona liderlik eden merkez sol çizgideki İtalyan siyasetçi Brando Benifei de Musk ve Zuckerberg'e dair şunları söylüyor:
Onlar sadece enformasyon ve nüfuz için güç ve para elde etme peşinde. Fakat bu demokratik dengeleri sarsar ve biz bunu Avrupa'da istemiyoruz.
Amacı ne?
Musk'ın bu hamleleri sonrasında Avrupa'daki pek çok önemli siyasetçi ve kuruluş artık X'i kullanmayacaklarını belirtiyor. Avrupa Birliği yasalarını çiğnemesi de ciddi cezalar getirebilir.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Musk'ın kıtadaki nüfuzunu artırarak iş dünyasındaki ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştığını öne sürüyor.
Frankfurt'taki Goethe Üniversitesi'nden siyaset bilimci Thomas Zittel, Berlin'deki dev Tesla fabrikasına yöneltilen tepkilerin Musk'ın Almanya'daki bürokrasiye karşı bir nefret geliştirmesine yol açabileceğini söylüyor.
Kanada'daki York Üniversitesi'nden Ilan Kapoor da Musk gibi iş insanlarının istedikleri gibi çalışmak için toplumsal muhalefeti ve yasal engelleri aşmak istediğini ve bunun için de devletin güç tekelini onlar için kullanabilecek otoriter liderleri tercih edeceğini savunuyor.
Diğer yandan pek çok uzman da Musk'ın güç arzusuna işaret ediyor.
Columbia Üniversitesi'nden Alexis Wichowski, "Kendi imparatorluğunu kurup ne kadar ileri gidebileceğini test ediyor" diyor.
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi'nden José Ignacio Torreblanca, "ABD demokrasisini ilericilerden kurtardığını" düşünen Musk'ın Avrupa'da da benzer adımlar atmaya çalıştığını öne sürüyor.
Trump'ın gümrük vergisi tehditleri savurduğu ortamda Musk'ın kendi başına hareket etmediğini düşünenler de var.
Eski AP üyelerinden Hollandalı Marietje Schaake gibi:
Musk'ın Avrupa'daki siyasi spektrumun aşırı sağ ve faşist kısmında kalan siyasetçilere yönelik desteğini Trump'ın da onayladığını varsaymalıyız.
Amerikan Dış İlişkiler Konseyi'nden (CFR) Liana Fix de Fransa, Birleşik Krallık ve Almanya yönetimlerinin Musk'a karşı açıklamalarında ortaklaştığını söyleyerek Trump'ın Musk'ı engellememesinin de dikkat çekici olduğunu vurguluyor.
New York Şehir Üniversitesi'nden John Torpey, Trump yönetimine işaret ederek "Şu anda Musk, kasabada yeni bir şerif olduğu mesajı veriyor. Bu yeni yönetimden ne bekleyeceğinizi hiçbir zaman gerçekten bilemeyeceksiniz" diyor.
Kaynaklar: AFP, AP, BBC, Business Insider, DW, Euractiv, France24, Fortune, Guardian, Politico, Rolling Stone, Washington Post, Wall Street Journal, The Week, AA
Independent Türkçe
YORUMLAR
Yorum Yap