Bilim İnsanları Bu Kadının Peşinde!

İskoçya'da yaşayan 72 yaşındaki emekli hemşire Joy Milne, bilim dünyasına ilham kaynağı oldu. Eşinin hastalığına kokusundan teşhis koyan kadına "Parkinson'un kokusunu alan kadın" lakabı verildi.

Şimdiler de Milne, bilim insanlarıyla birlikte başka hastalıkların teşhisinde kullanılabilecek yeni testler üzerinde çalışıyor Bilim insanları, "Parkinson'un kokusunu alan kadın" lakaplı Joy Milne'in peşinde. 72 yaşındaki kadın, söz konusu hastalığı kokusundan teşhis edebiliyor. Milne'in hassas koku alma özelliğinden faydalanan bilim insanları, bu hastalık için yeni bir test geliştirdi. Öte yandan bilim insanları, Milne'in başka hastalıkları da kokusundan tanıyabileceğini öngörüyor.

Bilim insanları, bireylerin Parkinson hastalığı olup olmadığını belirlemek için bir test geliştirmek için kocasının kokusundan Parkinson hastası olduğunu anlayan İskoçyalı bir kadının aşırı hassas koku alma duyusunun gücünden yararlandı.

Manchester Üniversitesindeki araştırmacılar tarafından geliştirilen testin üç dakika içinde Parkinson hastalığını tespit edebileceği belirtiliyor. Testin kliniklerde ya da aile hekimliklerinde kullanılabilmesi için ise daha fazla çalışma yürütülmesi gerekiyor.

EŞİNİN HASTALIĞINA KOKUSUNDAN TEŞHİS KOYDU

Geliştirilen test, Perth şehrinde yaşayan 72 yaşındaki emekli hemşire Joy Milne'den ilham alıyor. "Parkinson'un kokusunu alabilen kadın" lakaplı Milne, eşi Les'e resmen Parkinson teşhisi konulmadan 12 yıl önce eşinin kokusunda birtakım değişiklikler gözlemledi. Les'in normal kokusundan farklı misk aroması aldığını tanımladı.

PARKİNSON HASTALIĞINA ÖZEL TEST GELİŞTİRİLDİ

Milne'nin bu gözleminin nörolojik durumu olan insanları tanımlamaya yardımcı olmak için kullanılıp kullanılamayacağını araştırmaya karar veren bilim insanlarının dikkatini çekti. Yıllar sonra, Manchester Üniversitesi'ndeki akademisyenler, hastaların ensesinden geçen basit bir pamuklu çubuk kullanarak Parkinson hastalığı olan kişileri tanımlayabilen bir test geliştirerek bir atılım gerçekleştirdi.

Araştırmacılar, birinin Parkinson'u olup olmadığını teşhis etmeye yardımcı olmak için hastalığa bağlı molekülleri tanımlamak için örneği inceleyebilir. Araştırma henüz ilk aşamalarında olmasına rağmen, bilim insanları hastalık için basit bir test uygulayabilme ihtimali konusunda heyecanlı olduklarını dile getirdi.

Parkinson için kesin bir test bulunmuyor ve teşhis, hastanın semptomlarına ve tıbbi geçmişine dayanıyor. Deri sürüntüsü laboratuvar koşulları dışında başarılı olursa, daha hızlı tanı elde etmek mümkün olabilecek.

PARKİNSON DAHA ERKEN TEŞHİS EDİLEBİLİR

Milne, Parkinson hastalarının teşhis anında yüksek derecede nörolojik hasara sahip olmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, "Bence çok daha erken teşhis edilmesi gerekiyor - kanser ve diyabette olduğu gibi, erken teşhis çok daha etkili bir tedavi ve insanlar için daha iyi bir yaşam tarzı anlamına geliyor" dedi.

Milne, eski bir doktor olan kocasının koku ve Parkinson arasındaki bağlantıyı incelemek için doğru araştırmacıyı bulmaya kararlı olduğunu ve 2012'de Edinburgh Üniversitesi'nden Dr. Tilo Kunath'a ulaştıklarını söyledi. Dr. Kunath, Milne'nin koku alma duyusunu incelemek için bir başka uzman olan Profesör Perdita Barran'la bir araya geldi.

Bilim insanları, kokunun, hastalığın tetiklediği sebum olarak bilinen cilt yağındaki kimyasal bir değişiklikten kaynaklanabileceğine inanıyorlardı. Milne'den ön çalışmalarda, Parkinson hastası olan ve olmayanların giydiği tişörtleri koklamasını istediler. Milne, Parkinson hastalarının giydiği tişörtleri doğru bir şekilde teşhis etti ve Parkinson hastası olmayan gruptan birinin de hastalık gibi koktuğunu söyledi. O kişiye sekiz ay sonra hastalık teşhisi konuldu.

Araştırmacılar, elde edilen bulgunun Parkinson'u tespit etmek için test geliştirilebileceğini umarak, ciltte Parkinson ile bağlantılı benzersiz bir kimyasal imza tanımlayabildikleri takdirde, sonunda basit cilt sürüntülerinden durumu teşhis edebilecekleri yöntemi bulmak için çalıştılar ve şimdi bilim insanları bu bilgiyi kullanarak bir test geliştirdi.

Testler araştırma laboratuvarlarında başarıyla gerçekleştirildi, şimdi ise bunların hastane ortamlarında kullanılıp kullanılamayacağı değerlendiriliyor.

BAŞKA HASTALIKLARI DA TEŞHİS EDEBİLİR

Milne, kanser ve tüberküloz gibi diğer hastalıkların kokusunu alıp alamayacağını görmek için dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarıyla birlikte çalışıyor.