Bazı İnsanların En Büyük Sorunu!
Her zaman ağızdan ‘evet’ kadar kolay dökülmüyor.
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
‘Hayır’ tek bir kelime ve söylemesi de çok kolay. Fakat her zaman ağızdan ‘evet’ kadar kolay dökülmüyor. Bu durum pek çok insanın en büyük sorunu… 'Hayır' diyememenin hayatımıza etkileri ve olası sonuçları da oldukça düşündürücü.
Peki neden hayır diyemiyoruz? Bir Sorudan Fazlası'nın bu bölümünde 'hayır' diyememe sorununu yaşayanların anlattıkları ve uzmanların görüşleri ışığında masaya yatırdık...
Hepimiz zaman zaman çok sevdiğimiz ya da hiç tanımadığımız insanlara “hayır” demekte zorlanıyoruz. Bizden istedikleri şeyler bizi güç durumda bırakacak ya da yapamayacağımız şeyler olsa dahi verdiğimiz cevap “hayır” yerine “evet” oluyor.
Bu konuda sıkıntı yaşayanlara "Hangi durumlarda hayır diyemiyorsunuz? Bu sorunu çözmek için neler yapıyorsunuz?" diye sorduk. İşte aldığımız yanıtlar ve uzman görüşleri…
‘BENİ DAHA ÇOK SEVSİN DİYE HİÇBİR ŞEYE HAYIR DİYEMEDİM, ÇOK PİŞMANIM’
P.T. (35): Asla hayır diyemediğimiz illa ki bir şeyler vardır hayatımızda. Fakat benimki biraz feda etmek boyutuna geçince bir hayat dersine dönüştü. 'Hayır' diyemediğim için yıllarca sevdiğim kişinin istediği biri gibi olmaya çalıştım. Sırf beni sevsin diye 'hayır' diyemediğimden iş hayatımı bile sonlandırdım. Tabii bunun ardı arkası kesilmedi.
“Dar şeyler giyme”, “Makyaj yapma”, “Erkek arkadaşların olmasın” gibi birçok şeye hayır diyemeyince kafesin içinde buldum kendimi. 'Hayır' demediğim halde sevilmediğimi de fark edince kendimi çok daha büyük bir boşlukta buldum. O kadar pişmanım ki… Biraz geç de olsa artık kaybettiğim her şeyi geri almaya bu kez hayır diyerek başladım. Bunu yeni hayatım olarak adlandırıyorum. Özetle hayır demek bir hayat felsefesi değil önemli bir gereklilik.
‘HOŞLANMADIĞIM BİRİYLE ÇIKMAK ZORUNDA KALDIM’
S.İ. (32): Aslında hiç hayır diyemeyenlerden değilim. Fakat bazı anlarda dilimin ucuna gelse de bir türlü başaramıyorum. Bu konuda en çok üzüldüğüm ve karşı tarafı da kırdığım ‘hayır sorunumu’ ise lisede yaşadım. Hiç hoşlanmadığım ve en ufak bir şey bile hissetmediğim kadının bana açılmasına evet dedim. Üstüne üstlük bir haftalık flört maceramızda onu mutlu etmek için de çabaladım. Güzel ve iyi bir insandı ama gönül işte... Bir türlü olmadı, denedim ama yapamadım. Hayır demek istedim fakat başaramadım. Bir süre sonra doğal olarak durumu anladı ve “Sen beni sevmiyor musun?” diye sordu.
''O anı hiç unutmuyorum, Üniversite sınavında bu kadar terlememiştim. Öyle ki şimdi bu soruya direkt 'hayır' cevabını versem olmaz 'evet' desem yine olmaz… Göz kontağı kurmamaya çalıştım ama onu da zaten genel olarak pek başardığım söylenemez. Sonunda gerçek hislerimi anlattım ve ilişki bitti. Hafif bir tokat yedim, belki de bunu hak ettim bilmiyorum. Aslında en başta 'hayır' demem gerekiyordu ama bir türlü bu olmuyor. Daha duygusal anlarda ya da çevremdeki insanlar bir şey ya da bir konuda ricada bulununca genel olarak 'hayır' diyemiyorum. Hiç istemesem de bunu başaramıyorum. Kendimi gün sonunda da çok fazla suçluyorum.''
‘İŞ HAYATIMDA DAHA FAZLA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ÜSTLENMEME NEDEN OLDU’
M. F. (46): Hayatım boyunca karşımdaki insanı kırmak gibi bir yapım olmadı. Gittiğim iş görüşmelerinde bile iş yükümlülüğüm artmaya başlayınca bunu dile getiremedim. Yalnızca çocuk bakmakla yükümlü olduğum bir işte ev de temizledim, Yemek de yaptım, çamaşır da katladım. 'Hayır' diyememek her zaman iş hayatımda daha fazla yükümlülüğü üstlenmeme neden oldu. İnsanlara karşı neden 'hayır' diyemediğimi bilmiyorum ama sanırım bu konuda büyük bir özgüven eksikliğim var.
Kendime güvenmediğim veya değerli hissetmediğim konularda asla karşı bir görüş beyan etmiyorum. Çünkü içerisinde bulunduğum ortamlarda tartışma olmasın, herkesin gönlü hoş kalsın diye çabalıyorum. Gün sonunda bu durum elbette beni çok yoruyor. Kendime çok kızıyorum fakat insanları kırmak hiç istemiyorum. İnsanlara 'hayır' diyerek memnuniyetsizlik yaratmak yerine istediklerini kabul ederek, 'hayır' dediğimde oluşacak sorunlardan kaçıyorum. Belki çok masum bir duygu olabilir ama kendi açımdan bu düşüncenin altında yatanın dışlanma korkusu olduğunu düşünüyorum.
‘HAYIR DİYEMEMEK BANA MADDİ HASARLAR VERİYOR’
B.Ş. (22): 'Hayır' diyememek her zaman bana maddi olarak büyük hasarlar veriyor. Yakın arkadaşlarımla ve hayatımda değerli olan kişilerle vakit geçirmek en sevdiğim aktivitelerin başında geliyor. Fakat planın bütçeme uymadığı zamanlarda bile, arkadaşlarımı kıramıyorum. Bu sebeple kazandığım paranın çoğu aktivitelere gidiyor, birikim yapamıyorum. Hayır dediğimde ise beni bir daha aralarında görmek istemeyeceklerini düşünüyorum.
Uzun zamandır telefonumu değiştirmek istiyorum ama sırf çevremdekileri kıramadığım için kenara ayırdığım tüm gelirim, kısa bir sürede harcanıyor. Çevremdeki kişilerin en iyi şekilde vakit geçirmesi gerektiğine inanıyorum. Bu yüzden daha çok çalışıp daha çok para kazanma gereksinimi duyuyorum kendimde… Ama bu sonu olmayan bir çark gibi… Karşımdakini ne kadar değerli hissettirmeye çalışırsam o kadar çok yoruluyorum. Değer verdiğim insanlar üzülmesin diye hep kendimi üzüyorum.
‘KUAFÖRDE HAYIR DİYEMEDİĞİM İÇİN HEP MUTSUZ AYRILIYORUM’
G.K. (25): Sanırım hayatımda en az kullandığım kelime 'hayır'. Ancak en çok kullandığım kelime olmasını isterdim ve bunun için de çabalıyorum. Genel olarak hiçbir alanda 'hayır' diyemiyorum. En çok zorlandığım yerlerin başında ise kuaförler geliyor. Bu sebeple bir kadının en sevdiği yerlerden olan kuaföre gitmekten nefret ediyorum.
Son gittiğim kuaför saçımı neredeyse yanma derecesine getirdi ve bana “Sonucu beğendin mi?” diye sorduğunda ona bile “Hayır, beğenmedim” diyemedim. Hatta her kuaför maceramda olduğu gibi bir de pazarladıkları ürünleri yine 'hayır' diyemediğim için satın aldım. Oysa saçımı o hale getirdiği için para bile ödemeden oradan uzaklaşmalıydım. Sanırım insanları kırmak istemediğim için 'hayır' diyemiyorum ama sonucunda hep ben üzülüyorum.
‘BİR DAHA BENİMLE KONUŞMAYACAK SANIYORUM’
S.Ö. (38): En sevmediğim ama yapmaktan da geri durmadığım şeydir 'hayır' diyememek. Sanki 'hayır' dediğimde karşımdakinin kalbini kıracağım da bir daha benle konuşmayacak, beni kendine yakın görmeyecekmiş gibi her şeye evet demek zorunda hissediyorum kendimi. İşin kötüsü bunu pek çok insan için yapıyorum. Yani çok tanımasam bile 'hayır' diyemiyorum, elimden geleni yapıyorum. Ama ben bu kişilerden bir şey rica edince 'hayır' cevabını aldığım çok oluyor. Haliyle de çok üzülüyorum. Bu ikilem beni çok yoruyor ama yıllardır da böyleyim. Çok denedim değişmeyi ama olmuyor.
‘HAYIR DEYİNCE KENDİMİ BENCİL HİSSEDİYORUM’
S.A. (32): İnsanlara Hayır Diyememe gibi kötü bir huyum var. Gerçi bu iyi bir şey mi değil mi emin değilim. Sanki karşımdaki insana 'hayır' desem kendimi bencil hissediyorum. Karşı tarafı mutsuz ediyormuşum gibi düşünüyorum. Mesela “Hadi dışarı çıkalım” diyorsa biri ve benim canım o an çıkmak istemiyorsa ben yine de “Evet” diyorum. O an çıkmak istemiyorsam da o kişiyi kırmamak için bunu kabul ediyorum. Aslında kendimden ödün veriyorum bunun farkındayım. Fakat nasıl önüne geçerim ne yaparım bilmiyorum.
‘HAYIR DİYEMEDİĞİMDEN ‘ÖLÜYE YATMAK’ DENEN ŞEYİ YAPIYORUM’
T.S. (37): Geçen gün ilginç bir haber okudum. Nepal'de yaşayan ‘Kusunda’ diye yerli bir topluluk varmış. Bu topluluğun dilini günümüzde sadece bir kişi akıcı bir biçimde konuşabiliyormuş. Bu konuyla ilgisi şu: Dünyanın başka hiçbir diliyle akrabalığı olmayan Kusunda dilinde ‘evet’ ve ‘hayır’ anlamına gelen kelimeler bulunmuyormuş. Hatta olumsuz fiil çekimi bile yokmuş. "Çay içmek istemiyorum" demek yerine "Çay içme ihtimalim çok çok çok az" deniyormuş örneğin. Okuyunca muhteşem geldi, insanın istese de 'hayır' diyemeyeceği bir hayat... Türkçe de böyle olsa çok işime yarardı doğrusu. Zira ne yazık ki bazen 'hayır' demek gerçekten çok zor.
Özellikle yakın olduğum kişilerden gelen ve kabul etmem mümkün olmayan ricalar karşısında çok zorlanıyorum. Direkt hayır diyemediğimden düşünmek için zaman isteyip sonra da halk arasında ‘ölüye yatmak’ denen şeyi yapıyorum ve bu bazen ilişkilerime zarar veriyor. Ama bir yandan da şunu düşünüyorum: "Bu kişi beni gerçekten tanıyor olsaydı, bu ricayı yerine getiremeyeceğimi bilir ve beni zor durumda bırakmamak adına en baştan hiç sormazdı. Demek ki ilişkimizin uğradığı zarar aslında çok da kayıp değilmiş."
‘BAZEN TELEFONLARI AÇMIYORUM’
M.K. (36): Karşımdaki insanları üzmek istemediğim için çoğu zaman kimseye 'hayır' diyemiyorum. Diğerleri mutlu olunca, o an ben de mutlu olacağım sanıyorum ama kendimi bir girdabın içinde buluyorum. Sıkışıp kalıyorum adeta. Üstelik bu özelliğim fark edilmeye görsün, daha çok sömürülüyorum. 'Hayır' diyemediğim için istekler bitmiyor. Herkesi memnun etmeye çalışmaktan yoruluyorum. Sanki 'hayır' desem karşıdaki insan üzülüp ağlayacak. Alakası yok, yalnızca bana öyle geliyor. Bazen 'hayır' diyemediğim için buluşmak için arayan arkadaşlarıma yalan söylüyorum.
Bazen de telefonları açmıyor, görmemiş gibi yapıyorum. Direkt istemediğimi belirtemiyorum. Oysa kendi keyfimi bozmamam gerekiyor. ‘Evet’ , ‘yaparım’, ‘olur tabii’ kelimelerini daha kısıtlı kullanmam lazım. Bunların yerine ‘yok ya, istemiyorum!’ diyeceğim olacak bitecek. Bu çekingen yanımı biraz düzeltmek adına sanırım bir uzmandan yardım isteyeceğim çünkü söylesem de aklıma çok yatsa da uygulaması hala benim için zor oluyor.
'HAYIR DEMEK BANA KÜFÜR ETMEK GİBİ GELİYOR'
V.E. (46): Bende çocukluğumdan beri 'hayır' diyememe sorunu var. Çok küçükken sevmediğim yemekleri yemek istemediğimde itiraz ederdim ama hiç başarılı olamazdı ve o yemeği kusa kusa da olsa mecbur yerdim. Sanırım bende bu özellik o zamanlardan kaldı. Beynime “Ne kadar hayır dersen de boşuna” diye kodladığım için o yaşlardan itibaren 'hayır' demeyi bıraktım. Ama yetişkinliğimde bu konuda çok sorun yaşadım. Sadece aileme 'hayır' diyememekle kalmadı çünkü. Hiçbir şekilde 'hayır' diyemediğim birçok arkadaşımın dönem ödevlerini ben yapıyordum mesela, yakın arkadaşlarım sevgilileri ile rahat buluşabilsin diye onların evlerine gidip ailelerine görünüyor, buluşma yerine kadar eşlik ediyordum.
Evliliğimde de aynı sorunum devam ediyor. Hem eşime hem de ailesine 'hayır' diyemediğim için sırtıma binen çok oluyor. Biri benden bir şey isteyince sanki hipnotize edilmiş gibi otomatik olarak 'tamam' diyorum. Birkaç kere o kadar bunaldım ki, 'yok' çıktı ağzımdan, sanki karşımdakine küfür etmişim gibi geldi, o gün gözüme uyku girmedi, kendimi yiyip bitirdim. Zaten bir iki denemem böyle başarısız olunca vazgeçtim ben de. Kim ne istese yapıyorum. Çocuğum bile anlamış ağzımdan 'hayır' çıksa da uygulayamadığımı; “Hadi anne, yaparsın sen” diyor.
BAŞKALARININ İSTEKLERİNİ KENDİMİZİNKİNİN ÖNÜNE KOYUYORUZ
Uzman Klinik Psikolog ve Aile Danışmanı Dilara Sayar, sevdiğimiz ve değer verdiğimiz kişilere karşı ‘hayır’ diyememeyi zaman zaman hepimizin yaşadığını, onları kırmamak, üzmemek için bunu yaptığımızı ama bu durumda başkalarının isteklerini kendi isteklerimizin önüne koymuş olduğumuzu söyledi.
“Elbette ki sevdiğimiz, değer verdiğimiz kişilerin mutluluğu da bizim için önemlidir ancak gerçekten istemediğimiz bir şeyi de sırf başkaları istiyor diye yapmamız doğru değil” diyen Sayar, bu davranışın altında yatan psikolojiyi şu sözlerle anlatmaya çalıştı:
“'Evet' dendiğinde aslında kişi için anlık motivasyonlar ya da ödüller söz konusu olabilir. Kaybetme korkumuz azalabilir, kendimizi sevilen, değer gören, kabul edilen biri olarak algılayabiliriz. İhtiyaç duyduğumuz sevgi, saygı ve kabulü karşılamış gibi düşünebiliriz. Aslında bu durum bir yanılsamadır ve biz gerçeği görmeyiz. Gerçekler, zaman içinde içimizde tuttuğumuz ‘hayır’lar artık oldukları yere sığamayıp taştıklarında ortaya çıkar. Keşke'ler, öfke patlamaları, pişmanlıklar, kızgınlıklar dışa dönmeye başlar."
'KARŞIDAKİNİN SAYGISINI DA KAYBEDEBİLİRSİNİZ'
“'Hayır' diyememek bir hastalık değildir ancak, bağımlı yapıdaki kişilerde ortaya çıkan bir problemdir” diyen Sayar, bu durumun sürekli hale gelmesi durumunda kişiye hayatının birçok alanında zorluklar yaşatacağının hem fiziksel hem de ruhsal sağlığın zarar görebileceğinin altını çizdi.
“'Hayır' diyemeyen kişi kendini stresli birçok duruma sokar, zamanla stres kronik hale gelir. Kronikleşmiş stres ise tüm vücut sistemine zarar verir.
Depresyona ve kaygı bozukluklarına zemin hazırlar. 'Hayır' diyememenin getirdiği yükler bilişsel ve fiziksel enerjiyi boşa harcamaya yol açar, kişinin üretkenliği azalır, zaman yönetimi bozulur, kendine ait işleri ertelemeye, kendini ihmal etmeye başlar.
Kendi ihtiyaçlarını unutur, özsaygısını kaybetmeye başlar” diyen Sayar, taleplere sürekli kabul gösterdiğimizde aynı zamanda karşımızdaki kişilerin de bize olan saygısını kaybetmesine yol açabileceğimizi, çünkü ‘ne olursa olsun kabul eder’ algısı yaratmanın, o kişinin taleplerinin sınırsız olmasına neden olacağını ve onunla sağlıklı ilişki kurulamayacağını ifade etti.
HAYIR DEMEK, ÖĞRENİLEBİLİR Mİ?
Sayar, bu sorumuza “Kesinlikle evet, hatta mutlaka öğrenilmesi gerek” yanıtını verdi. Sayar, 'hayır' diyebilmenin; kişiye öz güven ve öz saygı kazandıracağını, ihtiyaçlarını görmesine, duygularını fark etmesine, kararlı bir duruş sergilemesine ve sağlıklı ilişkiler kurabilmesine yardımcı olacağını sözlerine ekledi.
Sayar, gerektiğinde ‘hayır’ diyebilmek için neler yapılması gerektiğini ise şu sözlerle anlattı: ''Eğer ‘hayır’ demekte zorlanıyorsanız, 'hayır' ile aynı anlamlara gelebilecek kelimeleri kullanmayı deneyebilirsiniz. ‘Bu önerin bana hiç cazip gelmedi, şimdi değil ama belki başka zaman, çok teşekkürler ama bu benim için hiç uygun değil, maalesef istediğini yapamam’ gibi cümleler başlangıç için yardımcı olabilir.
Yapmak istemediğiniz, yapmaktan hoşlanmayacağınız şey ne ise, karşınızdaki kişiye neden yapmak istemediğinizi açıklayabilirsiniz. ‘Hayır, bunu yapmak istemiyorum, çünkü…’ cümlesi sayesinde kendinizi rahatça ifade etmiş olursunuz.
Bir talebi yapmak istemediğimiz zaman karşımızdakine duyurmamız gereken önemli nokta duygularımızdır. Karşımızdaki kişinin istediği şey bizde hangi duyguyu yaratıyorsa bunu dile getirmek, anlatmak gerekir. Örneğin; ‘Hayır, oraya gelmek istemiyorum, çünkü oraya gittiğimde mutsuz oluyorum. diyebilirsiniz.
Karşınızdaki kişi size, o anda yapmak istemediğiniz bir teklifte bulunursa ona alternatif seçenekler sunabilirsiniz. Örneğin; “Hayır, oraya şimdi gelemem ama önümüzdeki hafta sonu buluşabiliriz” ya da “Hayır, ben sinemaya gitmek istemiyorum ama birlikte yemeğe gidebiliriz” diyebilirsiniz.
Eğer 'hayır' kelimesini, sizin için değerli olan kişilere karşı kullanmakta zorlanıyorsanız önce küçük denemeler yapabilirsiniz. Örneğin; “Bir bardak daha su içer misin?” gibi gündelik ve basit bir soruya “Hayır, teşekkür ederim” diyerek başlayabilirsiniz. Bu pratiği tanımadığınız kişiler ile yapmak işinizi kolaylaştıracaktır. Bir restorandaki garsonun verdiğiniz yemek siparişinin ardından “Yemeğinizin yanında içecek alır mısınız?” sorusuna “Hayır, teşekkürler, istemiyorum” şeklinde cevap verebilirsiniz.
‘Belki’ kelimesini kullanmamalısınız. Çünkü 'hayır' diyemediğiniz bazı konularda kullandığınız ‘belki’ sözcüğü karşı taraf için kabul etme, evet olarak algılanabilir. Bu da sizi yine istemediğiniz bir şey yapmak zorunda bırakabilir.
KENDİ SINIRLARIMIZI İYİ ÇİZMELİYİZ
Sayar, “İnsanların bize nasıl davranacaklarını belirleyecek olan kendimiziz. Biz onlara karşı kendi sınırlarımızı ne kadar iyi çizersek, onların bize olan davranış şekilleri de o kadar özenli olacaktır” sözleri ile sürekli ‘evet’ diyorsak, kişiliğimizin ve kararlarımızın sınırlarını çok geniş tuttuğumuzu, bu geniş tutumun, insanlara benliğimizi suistimal edilebilme kapısını araladığını ifade etti.
Bunun yerine evet-hayır seçeneklerini etkili şekilde kullanabilmek gerektiğini, böylelikle ilişkilerimizin daha sağlıklı ve güçlü hale geleceğini vurgulayan Sayar, karşımızdaki kişinin nerede durması gerektiğini, bizden ne isteyip isteyemeyeceğini bilip ona göre davranacağını da sözlerine ekledi.
YORUMLAR
Yorum Yap