Yeni Bir Göç Dalgası mı Geliyor?
Protestoların devam ettiği İran'da gerginliğin büyümesi halinde "Türkiye, yeni bir göç dalgasıyla karşılaşır mı" sorusunu konunun uzmanlarına yönelttik.
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
Arap Baharı'nın da etkisiyle 2011'de Suriye'de başlayan olaylar kısa sürede önce çatışmaya, aylar içerisinde de iç savaşa dönüştü.
Savaştan kaçan insanlar Türkiye sınırlarında belirmeye başladığında, kimse bu sayının milyonlara ulaşacağını tahmin etmiyordu.
Tahmin edilmeyen pek çok şey bu süreçte yaşandı. Beşşar Esad, iddia edildiği gibi iki ayda iktidardan düşmedi. Türkiye'de bugün itibarıyla savaştan kaçan 3 milyon 585 bin 447 Suriyeli yaşıyor.
İçişleri Bakanlığı'na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı'nın verilerine göre 152 bin Suriyeli azalmış olsa da konu siyasetin polemik konusu maddelerinden birisi olmayı sürdürüyor.
Türkiye'nin güneyinde yer alan Suriye'de olaylar bitmediği gibi doğu komşusu İran'da da bir süreden beri rejime yönelik protestolar devame diyor. Elbette şu an İran'da yaşanan protestoları, 2011'de Suriye'deki gösterilerle kıyaslamak hakkaniyetli olmaz.
Ancak protestoların sürmesi ve bunlara yönelik daha sert müdahalelerin olmasıyla artabilecek olası bir gerginlik "İran'dan da Türkiye'ye yönelik bir göç dalgasını tetikleyebilir mi" sorusunu akla getiriyor.
1979'daki göç tekrarlanır mı?
Çünkü günümüzde pek hatırlanmasa da Türkiye, 1979'da Şah rejiminin devrilip yerine İslami bir yönetimin geldiği İran'dan büyük göç aldı.
O yıllarda yeni yönetim altında yaşamak istemeyen yüzbinlerce İranlı, Türkiye'ye geldi.
Genel olarak eğitimli ve İran'ın elit kesimine mensup insanlar sığınmacı kamplarında kalmadıklarından ve birçoğu kısa süreler içinde o yıllarda yabancı göçüne daha ılımlı bakan Batı ülkelerine gitti. Bu nedenle yaşanan göç halk nezdinde pek hissedilmedi.
Sonuç olarak 1979'da yaşanan göçün bir benzerinin, protesto olayların daha da tırmanması halinde tekrarı mümkün olabilir mi?
"Bugün için bir şey söylemek çok zor"
Soruyu ilk olarak 1995 - 2013 yılları arasında Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Basın Sözcülüğü ve Dış İlişkiler Müdürlüğü görevlerinde bulunan, halen de İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanlığı görevini yürüten Metin Çorabatır'a sorduk.
Çorabatır, bugün için İran'dan Türkiye'ye bir göç olup olmayacağını söylemenin çok zor olduğunu söyledi.
"1979'daki gibi bir göç dalgasına yol açacağına dair işaret yok"
Çorabatır, 1979'da İslam Devrimi'nden sonra Türkiye'ye yaklaşık 2 milyon İranlının kaçtığını hatırlatarak, "Bir süre Türkiye'de yaşadılar. Bir kısmı Türkiye'de kaldı. Ancak büyük bir kısmı Amerika'ya ve diğerleri de Avrupa ülkelerine yerleşti" dedi.
O dönemdeki göçe neden olan dinamiklerin bugün yaşanan olaylardan çok farklı olduğunu ifade eden Çorabatır, "Şimdi İran'daki gösterilerde ölümler oldu. Endişeyle izliyoruz. Olasılık dışı değil ama 1979'daki gibi bir göç dalgasına yol açacağına dair şimdilik bir işaret yok" diye konuştu.
"Ev alarak, iş kurarak ya da öğrencilik yoluyla Türkiye'ye gelişler artar"
İran üzerine araştırmalarıyla bilinen Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serhan Afacan'a göre son yıllarda İran'dan Türkiye'ye adı konmamış bir göç zaten var.
Afacan, son yıllarda birçok İranlının artan bir şekilde ev alarak, şirket kurarak ya da öğrencilik yoluyla Türkiye'ye yerleştiğini veya burada bağını oluşturduğunu hatırlattı.
Doç. Dr. Serhan Afacan'a göre İran'daki gerilimin ve ekonomik sıkıntıların sürmesi veya büyümesi bu eğilimi de daha da artıracak.
"Yani bu protestoların bastırılıp bastırılmamasından bağımsız olarak sıtkı sıyrılmış bir toplum ya da toplumsal kesim bir şekilde çıkış arıyor" diyen Afacan, "Gidebilenler batıya gitmeye çalışıyor. Bir bölümü Dubai'ye bir bölümü Türkiye'ye gelmeye çalışıyor. Bu ivme artabilir" ifadelerini kullandı.
"Gösterilerde yer alan kentliler, her şeylerini bırakıp kitlesel halde gelmez"
Ancak Afacan, İran'dan Türkiye'ye Suriye benzeri kitlesel göç olacağını öngörmediğini de belirterek şunları söyledi:
İran'da bu gösterilere katılan kesimler kentli ve genelde eğitimliler. Bu kesimlerin tamamen evlerini, varlığını bırakıp Suriye ve Afganistan'daki gibi sınırlara dayanacağını düşünmüyorum. Böyle olması için de çok bir nedeni yok. Zaten otobüse atlayıp Türkiye'ye gelebiliyorlar en azından.
"Kontroller azalırsa İran'daki Afgan göçmenler Türkiye'ye yönelebilir"
İran'da sayıları milyonlarla tabir edilen bir Afgan göçmen nüfusu da var.
Afacan'a göre her ne kadar kitlesel anlamda bir İranlı göçü olmasa dahi bu ülkedeki sorunların büyüyüp kontrolün azalması başka bir göçe yol açabilir. O da şu: Daha önce benzerleri görüldüğü gibi Türkiye'ye gelmek isteyen Afgan göçmenlerin kitlesel olarak batıya doğru yönelişini artırabilir.
"Göç olursa oturma izni, parası, evi olan bir göçmen grubuyla karşılaşılacak"
İran'daki gösterileri yakından takip eden gazeteci Dr. Savash Porgham da sorumuz üzerine İran'ın toplumsal yapısı ve dinamiklerinin Suriye gibi göç olgusunu bu aşamada göstermediğini kaydetti.
Porgham, İran ile Suriye'nin birbirine benzemeyen devletler olduğuna dikkati çekti.
"TÜİK verilerine göre İranlılar her ay Türkiye'den 2 bin 500 civarında konut alıyor" diyen Porgham, "İranlılar konut alan yabancılar arasında yıllardır ilk sıralarda. Bu noktada eğer bir göç olgusu yaşanırsa bunun dinamikleri çok daha kolay olacak. Çünkü artık karşımızda Türkiye'de konut almış, oturma izni, vatandaşlığı olan, bankalarında parası, yatırımı olan İranlı tırnak içerisinde göçmen grubuyla karşı karşıya kalacağız. Yani çok daha farklı bir göç olgusuyla karşı karşıya kalabiliriz İran bağlamında" değerlendirmesinde bulundu.
"1979'daki göçü referans vermek bu aşamada doğru olmaz"
Savaş Porgham, 1979'daki gibi kitlesel bir göç olmayacağı iddiasını, "Şu an İran'da 1979'daki gibi bir dinamiği olan bir toplumsal eylem yaşanmıyor. Birbirinden çok farklı iki olgudan bahsediyoruz. Şu an yaşananlar 1979'dan çok farklı. Dolayısıyla 1979'daki göçü referans vermek bu aşamada doğru olmaz" sözleriyle gerekçelendirdi.
YORUMLAR
Yorum Yap