Uzmanlardan İstanbul İçin Korkutan Uyarı!

Prof. Dr. Naci Görür ile Prof. Dr. Derin Orhon, tv100 ekranlarında "Sesimi Duyan Var Mı?" programında Candaş Tolga Işık'ın sorularını yanıtladı.

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

Türkiye’yi sarsan deprem fırtınası sonrası deprem gerçeği bir kez daha gündemimize girdi. Candaş Tolga Işık, Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Derin Orhon ile birlikte “Sesimi Duyan Var Mı?” dedi.

"Deprem bölgesindeki riskli iller hangileri?", "Marmara depremi için geri sayım başladı mı?" "İstanbul nasıl depreme hazırlanır?" sorularına yanıt aradı.

KAYSERİ’DE DEPREM RİSKİ NE?

Kayseri’de fazla deprem görüyorsanız bu Kahramanmaraş depreminin sonucudur diyen Prof. Dr. Naci Görür, “Kahramanmaraş’ta ve Gaziantep’te büyük depremler oldu. Bu büyük depremler Türkiye’yi 7 metreye yakın bir şekilde güneye doğru hareket ettirdi. Hareket eden bizim Anadolu levhası. Hareket ettiği sınır ise Doğu Anadolu fayı. Böyle büyük bir hareket söz konusu olursa o levhanın içinde olan irili ufaklı fayların özellikle sınır faylara da herhangi bir şekilde enerji transfer etmek suretiyle oradaki stres alanında önemli değişikliklere neden olur. Bir anlamda Doğu Anadolu Fayı’nın bulunduğu alanın dengesi bozuldu. Bu Anadolu levhasının içerisindeki irili ufaklı faylarda da elbette ki denge bulmak için kimi deprem üretmeye başlayacaktır. Özellikle Sivas, Kayseri, Bingöl arası ve Adana yöresi hatta Kıbrıs’ta irili ufaklı depremler olursa sürpriz olmayacaktır ama ‘Şu tarihte, şu kadar büyüklüğünde deprem olacak’ diyemiyoruz. Kayseri’de fazla deprem görüyorsanız bu Kahramanmaraş depreminin sonucudur” dedi.

MARMARA DEPREMİ İÇİN ÖNGÖRÜLER NE?

Marmara Bölgesi’nde özellikle denizin içerisinde deprem beklediklerini ifade eden Naci Görür, “Marmara Bölgesi’nin kuzeyinde denizin içerisinde bir deprem bekliyoruz. İstanbul etkilenecek diye beklesek de güney kolunda da stres birikiyor ve güney kolda kimi parçalar var ki en son depremlerini 1800’lü yıllarda yapmıştır. Marmara Bölgesi’nin özellikle batısında Silivri ile Tekirdağ arasında olan yerlerde 4.0 büyüklüğünde veya 4.0 büyüklüğünün altında sık sık depremler olur. Bunlar bir anlamda tektonik faylara bağlı depremler değildir. O bölgede denizin dibinden yani arzın içinden önemli miktarda gaz çıkışları olur. Marmara’da olan her deprem de Kuzey Anadolu Fayı’nın içerisindedir. Güney kolda Bursa, Balıkesir, Çanakkale bölgelerinde depremler olur onlarda ise Kuzey Anadolu Fayı’nın güney koluyla ilgilidir. Marmara depremi tek bir ili değil o bölgeyi de etkileyecektir. Yani bölge Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolundan çok uzak bir bölge değil” dedi.

“Depremi mümkün mertebe az hasarla ortadan kaldırmamız lazım” diyen Prof. Dr. Derin Orhon, “Geçtiğimiz depremde biz sayılarla konuşuyoruz. Yani bu işi sayılara dökmek işin anlamını ortadan kaldırıyor, dolayısıyla biz ormana değil ağaca bakacağız. Bu sistemin bütün bileşenleri depreme bu gözle bakması lazım. ‘Dirençli kentler yapalım’ diyoruz ama kentlerimiz dirençli değil. Deprem olacak bundan kaçış yok ama buna hazır mıyız? Müdahale çok önemli, bu felaketi mümkün mertebe az hasarla ortadan kaldırmamız lazım, en sonunda da biz bunları iyileştireceğiz” ifadelerini kullandı.

Naci Görür, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:

Yönetici, bu kent deprem kenti ise bu konulara bilinçli olmalı ve seçildiği kentin deprem tehlike analizini bilmelidir. Eğer yoksa ondan sonra bu tehlike analizinden ortaya çıkan duruma göre o tehlike gerçekleşirse risk analizi yaptırmak suretiyle ortaya koymalı. Deprem gelmeden önce depremin zararlarını azaltma çalışmaları yapmalı.

"Halk bu işe sahip çıkmak zorunda" diyen Naci Görür, "İktidar olsun, muhalefet olsun tek amacı halka yaranmak, asıl gücü halk kendi elleriyle ya iktidar ya muhalefet yapıyor. Halka sesleniyorum, en büyük deprem ülkesinde yaşayacaksak bütün sorumluluk halkın bizzat kendisindedir, halk bu işe sahip çıkmak zorunda" dedi.

Kentlerin acil eylem planı yapmasının gerektiğini altını çizen Prof. Dr. Orhon, “Bu kentin mutlaka bir acil eylem planı yapması gerekiyor ve bunda süreklilik esas olmalı. Bütün imkanlar belediyenin elinde onun için devamlılık olması bakımından bunların belediyeler tarafından hazırlanması lazım” dedi.

 "İSTANBUL'DA ŞU ANDA 40 BİN BİNANIN ÇÖKECEĞİ SÖYLENİYOR"

Şu anda toplumda korku ve telaş olduğunu belirten Prof. Dr. Orhon, “Bu korkunun bilince dönüşmesi lazım. İnşallah bu program bu bilince döndürür. Herkesi tarama işine dahil etmek lazım. Bunun da eğitimini vermek lazım. Eğitim çok önemli. Risk yönetiminden çıkıp; kriz yönetimine girildiği zaman kötü örnekler gördük ve yaşadık. İstanbul’da şu anda 40 bin binanın çökeceği söyleniyor. 40 bin bina bence iyimser bir rakam. Her enkaz başına 10 tane arama-kurtarma elemanı gerektiğini düşünürsek 400 bin elemandan bahsediliyor. Bizim deprem oluncaya kadar bu 40 bini düşürmemiz lazım” ifadelerini kullandı.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz