Ümit Özdağ Çadırı, Tünel Tehlikesi Nedeniyle Kaldırıldı!
Geçtiğimiz günlerde tutuklanan Ümit Özdağ'a destek için Zafer Partililerin Silivri Cezaevi yakınlarında kurduğu çadır gece yarısı söküldü.
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
Başkent Ankara'da 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla gözaltına alınan, daha sonrasında da tutuklanan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'a destek için Silivri Cezaevi karşısına kurulan çadır dün gece yarısı jandarma ekipleri tarafından söküldü.
Özdağ'ın tutuklanmasının ardından destekçileri cezaevi karşısında özel bir araziyi kiralayarak çadır kurmuş ve nöbet eylemi başlatmıştı.
İstanbul Valiliği, çadırın en az 1 kilometre uzağa taşınması talimatını verirken, Zafer Partililer karara uymayınca nöbetin beşinci gününde çadır söküldü.
Zafer Partisi Teşkilat Başkan Yardımcısı Mustafa Gündoğdu ise kurdukları çadırın İstanbul Valiliği tarafından "çadırın altından tünel kazarak Özdağ'ın kaçırılabileceği gerekçesiyle" kaldırıldığını açıkladı.
ANKA'nın haberine göre, Zafer Partisi Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Mehmet Akif Cenkci yaptığı açıklamada, "Bizler Zafer Partililer, Genel Başkanımız Profesör Doktor Sayın Ümit Özdağ serbest bırakılana kadar Silivri Cezaevi önünde kurduğumuz çadırda nöbetimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Ancak biraz önce İstanbul Valisi, cezaevi yetkililerine WhatsApp üzerinden ulaşıp buradaki bu çadırın kaldırılmasını derhal istemektedir. Bu bilgi bize jandarma tarafından iletilmiştir. Biz bu arsanın parasını kendimiz ödeyerek kiraladık. Ve burada çadırımızı kurduk. Genel Başkanımız serbest bırakılıncaya kadar tüm teşkilat mensubu arkadaşlarımızla nöbetleşerek, burada biz nöbetimizi sürdürmeye devam edeceğiz."
"Burada Sayın Vali tarafından uygulanmak istenen bizlerin evlerimize dağılmasıdır. Sayın Valim, biz buradan ayrılmayacağız. Sayın genel başkanımız serbest bırakılıncaya kadar burada nöbetimizi mücadeleci dostlarımızla birlikte sürdüreceğiz."
Özdağ'ın tutuklanması
Özdağ hakkında cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla geçtiğimiz hafta soruşturma başlatılmıştı. Daha sonra soruşturma genişletildi ve Zafer Partisi liderine 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçlaması da yöneltildi.
Çağlayan Adliyesi'nde ifade veren Özdağ için 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan tutuklama talep edildi. Daha sonra Özdağ tutuklandı. Yani Özdağ ilk gözaltı nedeninden ayrı olarak 'tahrik' suçundan tutuklanmış oldu. Özdağ hakkında 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlaması nedeniyle ise serbest bırakılma kararı verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan yapılan açıklamada, söz konusu soruşturmanın Özdağ’ın iki gün önce yaptığı bir konuşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında dile getirdiği ifadeler nedeniyle başlatıldığı bildirildi.
Başsavcılık açıklamasında ayrıca, Özdağ’ın sözlerinin hakaret ve tehdit içerdiğini belirtti. Özdağ'dan soruşturmaya tepki gecikmedi.
Zafer Partisi Genel Başkanı, X hesabında yaptığı açıklamada, "Erdoğan’a hakaret iddiası ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatılan konuşmamı Antalya’da Zafer Partisi 4. il Başkanları Çalıştayı'nda yaptım," dedi.
Konuşma yerinin Antalya olduğunu fakat Antalya Başsavcılığı veya Ankara Başsavcılığı yerine soruşturmanın İstanbul Başsavcılığı tarafından açıldığına dikkat çeken Özdağ, "Bu konuşmayı 1000 defa daha yapmaya hazırım. İster hapse atın, ister kurşuna dizin. Atatürk’ten ve kurduğu Cumhuriyet’ten taviz vermeyeceğiz. Atatürk’e ve Cumhuriyete saldırılara cevap vereceğiz," ifadelerini kullandı.
Özdağ ne demişti?
Zafer Partisi'nin 19 Ocak Pazar günü Antalya'da gerçekleştirdiği İl Başkanları İstişare Toplantısı'nda konuşan Özdağ, "Emin olun ki son 1.000 yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı Seferi, Erdoğan'ın ve AKP'nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir. Hiçbir Haçlı Seferi, Türk Devleti'ne casusları sokamamıştır," demişti.
Erdoğan döneminde Türk milletinin geniş kesimlerinin "Allah'la aldatanlardan dolayı dinlerinden soğumaya başladığını" belirten Özdağ, Erdoğan döneminde "deist, ateist oranının yüzde 16’yı aştığını" öne sürdü.
Özdağ ayrıca, "Erdoğan, Türk milletinin devletini tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek, Türk milletinin inancına zarar vermektedir, milyonlarca sığınmacı ve kaçağı Anadolu'ya sokarak, Türk milletinin kültürünü tahrip etmektedir. Yaşanan şey aslında bir AKP faşizmidir," ifadelerini kullanmıştı.
YORUMLAR
Yorum Yap