Türkiye'nin Çocuk Hakları Karnesi!
BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin imzacıları arasında yer alan Türkiye'nin çocuk hakları karnesi nasıl?
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'nin imzacıları arasında yer alan Türkiye'nin çocuk hakları karnesi nasıl? Dünya Çocuk Hakları Günü'nde Türkiye'deki durumu Independent Türkçe için araştırdık
Yayladayım; okulu, arkadaşlarımı çok özlüyorum ama okula gidemeyeceğim.
Bu sözler, hasta babasının çalışaması nedeniyle 7 kardeşine bakan Hidayet B.'ye ait.
Siirt'te yaşayan Hidayet, bu yıl liseyi bıraktı. Okula gitmek yerine, yaylada hayvanları otlatarak ailesine destek olma mecburiyetinde olduğunu anlatan Hidayet, "Kimse cahil kalmasın. Herkes meslek sahibi olsun" dedi.
Ailesinin geçimini sağlayabilmek için okulu bırakan Hidayet'in hikayesi bir yana, günümüzde çocuklar farklı mağduriyetlere de maruz kalıyor.
Eğitim hakkından mahrum kalmanın yanı sıra, şiddet ve taciz gibi mağduriyetler bugün çocukların maruz kaldığı problemlerin başında geliyor.
Zira gazeteci İsmail Saymaz'ın gündeme getirdiği; Erzurum'da Diyanet'e bağlı Kur'an kursundaki bir belletmenin 6 ay boyunca en az yedi çocuğa tecavüz etmesi ve sopayla dövmesi olayı da Türkiye'de yaşanan çocuğa karşı cinsel istismar örneği olarak kayıtlara geçti.
Peki, Türkiye çocuklarını yeterince koruyabiliyor mu?
Uzmanlar Independent Türkçe için bu soruyu yanıtladı.
Bugün 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Türkiye tarafından 14 Ekim 1990'da imzalandı ve 27 Ocak 1995'te yürürlüğe girdi.
Sözleşmeyle çocuk haklarının korunması amaçlanırken, taraf devletlerin de bu hakların yaşama geçirilmesi için yükümlülüklere uymaları gerektiği hükme bağlandı.
Peki, Sözleşme'nin imzacıları arasında yer alan Türkiye'nin çocuk hakları karnesi nasıl?
Adalet Bakanlığı'nın 2021 yılına ilişkin adli istatistikleri çarpıcı verileri ortaya koyuyor.
Buna göre, 2021'de 127 bine yükselen cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda ilk sırayı 44 bin 880 rakamıyla "çocukların cinsel istismarı" aldı.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) verilerine göre de 2 milyon 247 bin çocuk okul öncesi eğitimde değil.
Mesleki ve teknik eğitimde yaşanan toplumsal cinsiyet eşitsizliği bu eğitim-öğretim yılında da devam etti.
6-17 yaş grubundaki yaklaşık 570 bin 293 çocuk eğitim dışında.
Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAV) Koordinatörü ve Çocuklara Yönelik Ticari Cinsel Sömürüye Son Derneği (ECPAT) Türkiye Başkanı Avukat Şahin Antakyalıoğlu, cinsel istismar vakalarının yüksek olduğunu; ancak yargıya taşımadığını, sivil toplum örgütlerinin yaptığı farkındalık çalışmaları sonucunda başvuru için cesaret kazanıldığını ve destek alınabildiğinde hak arama mücadelesi verilebildiğini söyledi.
"Denetimler yeterli ve nitelikli değil, cezasızlık sorunu devam ediyor"
Türkiye'de çocuk haklarının yeterince çocukları koruyamadığını belirten Antakyalıoğlu, "Mevzuat eksikliği ile uygulamada yaşanan problemler var. Gerekli ve yeterli bütçe ve personel sağlanmıyor. Uygulama birliği yok. Nitelik ve nicelik çok az. Eğitimler yetersiz. Denetimler yeterli ve nitelikli değil, cezasızlık sorunu devam ediyor" diye konuştu.
Türkiye'nin çocuk hakları konusunda ön sıralarda olmadığını dile getiren Antakyalıoğlu, yapılması gerekenleri ise şöyle sıraladı:
Öncelikle bütçe sorunu çözülmeli ve yeterli sayıda araç ve personel alınmalı, Periyodik ve nitelikli eğitimler verilmeli. Bağımsız izleme ve denetleme kurulları oluşturulmalı. Çocuk Bakanlığı kurulmalı. Çocuk yoksulluğu giderilmeli, refah seviyesi yükseltilmesi için uygun bütçe sağlanmalı. Çocuklara ilişkin mevzuat tek çatı altında toplanmalı. Çocukların ceza sorumluluk yaşı yükseltilmeli ve tutuklama tedbirine başvurulmamalı. Erken evlilikler yasaklanmalı. Çocuklara özgü özel ihbar hatları ve web sitesi oluşturulmalı. Çocuk İzleme Merkezi (ÇİM) ve Adliye Görüşme Odaları (AGO) gibi birimler bir an önce her ilçeye kurulmalı. Çocuk hakları Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müfredatına konulmalı, çocuk haklarına dair sözleşme öğretilmeli. Çocuk Koruma Kanunu, Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu, Medeni Kanun ve İş Kanunu yeniden düzenlenerek çocuk dostu hale getirilmeli.
570 bin çocuk eğitim dışında
Çocukların nitelikli eğitime erişimi hakkında konuşan ERG Politika Analisti Sinem Sefa Akay da Türkiye'de okul öncesi eğitimde öğrenci sayısının 1 milyon 885 bin olduğunu; ancak okullaşma oranlarında bölgeler arasında farklılıkların devam ettiğini vurguladı.
Akay'ın verdiği bilgilere göre, 3 yaşta yaklaşık 1 milyon 114 bin, 4 yaşta 913 bin 757, 5 yaşta ise 219 bin 356 çocuk yani toplamda 2 milyon 247 bin çocuk okul öncesi eğitimde değil.
Mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında öğrencilerin yüzde 35,2'sini kızlar (604 bin 486) yüzde 64,8'ini oğlanlar (1 milyon 111 bin 893) oluşturdu.
"Yıllardır mesleki ve teknik eğitimde yaşanan toplumsal cinsiyet eşitsizliği 2021-2022 eğitim-öğretim yılında da devam etti. Kalıp yargılar, cinsiyetçi ve toplumsal cinsiyet rollerini pekiştiren uygulamalar, kız çocukların belli program türlerinden uzaklaşmasına neden olabiliyor" diyen Akay, 18 yaş altındaki çocukların yetişkinlerle bir arada çalışarak uygulamalı eğitim aldıkları atölyelerin ve işletmelerin düzenli olarak denetlenmesinin hayati önem taşıdığını vurguladı.
"Türkiye'deki çocukların eğitim hakkı yeterince korumuyor mu?" sorusuna ise Sefa Akay şu yanıtı verdi:
Türkiye'de eğitim sistemi 81 ilin tüm ilçelerinde, köylerinde, mahallelerindeki çocukların yaşam kalitesini, iyi olma hâlini ve memnuniyetini ön plana alıyor mu? Çocuğun; hak öznesi yani hakları ve özgürlükleri olan bir birey olması bakış açısı okullardaki tüm idareciler, öğretmenler, personel ve hatta veliler tarafından benimsenip, önemseniyor mu?
Sadece okula kayıt, devam ve okuldan mezun olma oranlarında yani sayısal verilerde ilerleme yeterli değil, olmamalı.
Türkiye'deki tüm okulların çocuğu ve haklarını merkeze koyması ihtiyacının devam ettiğini anlatan Akay, eğitim hakkının ilk adım olan eğitime erişimde zorluk yaşayan ve eğitim dışında kalan çocukların durumuna dair verilerin azlığına işaret etti.
İstatistiki verilere göre, 6-17 yaş grubundaki yaklaşık 570 bin 293 çocuğun eğitim dışında. Ve bunların 289 bin 502'si kız çocuğu olduğunu belirten Sefa Akay, bu konuda verilerin şeffaf biçimde paylaşılması gerektiğini hatırlattı.
"Çocuğa karşı şiddet arttı"
Uluslararası Çocuk Merkezi Çocuk Hakları Birimi Proje Sorumlusu Erkan Sert, Türkiye'de çocuk katılımı yoluyla çocukların her türlü dijital şiddete karşı dayanıklılığını güçlendirmeye odaklanan bir proje yürüttüklerini söyledi.
Sert, "Çocuk Katılımı ve Alt Hibe Yoluyla Çocuk Haklarını Teşvik Ederek Dijital Dünyada Çocukların Dijital Şiddetle Mücadele Etmesinin Güçlendirilmesi" projesi kapsamında yaptıkları araştırmalara göre, dijital dünyada çocukların birçok hak ihlaline maruz kaldığını dile getirdi.
Bu hak ihlallerinin saldırganlık içeren, cinsellik içeren, çocukların değerlerine yönelik olabildiğine değinen Sert, "Çocuk işçiliği, çocuğa karşı istismar vakaları ve çocuğa karşı şiddet ne yazık ki çok fazla arttı ve artmaya devam ediyor" dedi.
Adli istatistiklere de değinen Sert, "Türkiye Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü verilerine göre 2021 yılında çocukların cinsel istismarına yönelik açılan dosyalarda 20 bin 459 suç tespit edildi. 2021 yılı içinde hükme bağlanan dosyalarda ise 21 bin 48 suç tespit edildi ve bunun 16 bin 161'i mahkûmiyet ile sonuçlanmıştır. Çocukların cinsel istismarı suçuna ilişkin verilen kararlardan yüzde 54'ü suçun işlendiğinin sabit olduğu mahkumiyet oldu" şeklinde konuştu.
Türkiye'de çocuk haklarının yeterince korunduğunu düşünmediğini belirten Erkan Sert, "Özellikle çocukların dijital dünyada karşılaştıkları hak ihlallerinden korunmasına yönelik yasal bir mevzuat bulunmuyor. Çocuk koruma kanunun dijital dünyayı da kapsayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerekiyor" ifadeleriyle sözlerini sonlandırdı
YORUMLAR
Yorum Yap