TEMA: Yangın bir çevre felaketidir

TEMA Vakfı Yalova İl Temsilciliği, Aksa'daki yangını bir çevre felaketi olarak değerlendirdi.

        Aksa Akrilik Kimya Sanayii'nde çıkan yangınla ilgili açıklama yapan Tema Vakfı Yalova İl Temsilciliği, "Aksa Akrilik Kimya Sanayi Tekstil fabrikasında çıkan yangını ve sonrasında gerçekleşen açıklamaları dikkatle takip ediyoruz. Firma tarafından kontrollü olarak yaşanan yangını basite alma, küçük bir olay gibi gösterme politikası izlendiğini gözlemliyoruz. Aksa fabrikasında pazar günü sabah 08.30 sularında çıkan yangına, üç ilin itfaiyesi tarafından anında müdahale edilmiş olmasına rağmen yangın sadece kontrol altına alınabilmiş, malzemenin kontrollü olarak yanması sağlanabilmiş, yalnızca diğer bölümlere yayılmasının önüne geçilebilmiştir ve yangın altı saatten daha uzun süre devam etmiştir. Yangın sonucunda tonlarca malzeme yanmıştır ve yangın sonucu ortaya çıkan duman kilometrelerce öteden çıplak göz ile görülmüştür. Ne yazık ki yapılan açıklamalar olayı sıradan bir kaza olarak gösterip geçiştirme yönündedir. Oldukça başarılı bir müdahalenin yapıldığı şeklinde değerlendirmeler görüyoruz ki bu açıklamalara şaşırmamak elde değil. Yangın çıktıktan sonra hemen müdahale edilemediği ve yangının kısa zamanda büyüdüğü anlaşılmaktadır. Yaşanan olayla ilgili değerlendirmelerde bu gibi yangın veya diğer afetlerde anında müdahale edilebilecek bir sistemin kurulu olup olmadığı sorulmamış, sorgulanmamıştır. Aksa fabrikası daha büyük bir afette yine çevre illerden mi yardım isteyecektir, kendi bünyesinde gerçekleşen kazaya anında müdahale edemeyecek durumda mıdır? Çevre illerden itfaiye ekipleri gönderilemeseydi ne olacaktı?
Fabrika yöneticileri tarafından yangın sonrası yapılan açıklamalarda ulusal ve uluslar arası yönetmeliklerde belirtilen kirlilik değerlerine gönderme yapılarak, yapılan ölçümlerde bu değerlerin üstünde bir zararlı gaza rastlanmadığı söylenmekte, hukuksal değerlendirmeler yapılmaktadır. Hangi zararlı gazların ne ölçüde tespit edildiği ise açıklanmamıştır. Bilinmelidir ki canlıların sağlığı yazılı hukukla ölçülememektedir."

        Açıklamalarda, 'Bağımsız Akredite Çevre Laboratuvarları'nın yaptığı ölçümlere dikkat çekildiğine yer veren TEMA, "Bu bağımsız laboratuvarlar hangileridir, bu ölçümler kimler tarafından yapılmıştır, kamuoyuna daha net bilgi verilmelidir. Bazı haber organlarında ise vatandaşlarla yapılan röportajlar aktarılmış ve 'normal yangındaki duman kokusundan farklı bir koku almadık' şeklinde akla zarar açıklamalara yer verilmiştir. Gazın ne kadar zararlı olduğuna koklayarak mı karar verilecek? Evet, zehirli gazlar canlıları öldürmedi, ama doğada uzun vadede nasıl etkileri olacak bu henüz bilinmiyor. Dolayısıyla 'hiçbir zarar verilmemiştir, her şey mükemmeldir' şeklindeki değerlendirmeler de eksiktir." ifadelerine yer verdi.

        Son zamanlarda yerel gazetelerin bazılarında soba ve doğalgaz zehirlenmelerine dikkat çeken İl Halk Sağlığı Müdürlüğü'nün açıklamaları yer aldığına değinilen TEMA açıklamasında, "Küçücük bir soba dumanı insanı öldürebiliyorken, koca fabrika yanıyor ve sorun yok denebiliyor. Yerlere tükürmeyi, çöp konteynırından akan pis suyu, dişlerini fırçalamamayı çevre kirliliği sayan bir zihniyete sahip fabrika yöneticilerinin ve İl Halk Sağlığı Müdürlüğü'nün yangında meydana çıkan dumanı, itfaiyecilerin sıktığı suyun aktığı denizdeki, topraktaki çevre kirliliğini sayamamalarını (yok saymalarını) anlamakta zorlanıyoruz. Yangının bir sorumlusu ve sorumluluğu yok mudur?
Yaşanan çevre felaketleri sadece bölgesel sorunlar değil, küresel birer sorundur. Atmosfere, suya veya toprağa karışan zehirli kimyasallar dünya üzerindeki genel kirlilik tablosunda eksi değer olarak eklenmektedir. Dünya çapında gerçekleşen herhangi bir çevre felaketinde gerek ulusal gerekse uluslar arası mekanizmalarca çeşitli yaptırımlar uygulanabilmektedir. Bu yaptırımlar benzer kazaların tekrarlanmaması için gerekli tedbirlerin alınmasını konusunda baskı oluşturabilmek adına alınmalıdır. İlimizde yaşanan bu yangında da sorumlular tespit edilmeli, tekrar benzer olayların yaşanmaması için en üst seviyede tedbirlerin alınması sağlanmalıdır." çağrısında bulunuldu.