Nacir Görür'den 'Mikrobölgeleme Yapılması' Çağrısı!

Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat Maraş depremleri ve sonrasında yaşananlara ilişkin sorularını yanıtladı. 

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

Deprem bölgesinde mikrobölgeleme yapılması için çağrı yapan Görür, "Mikrobölgeleme çok önemli bir konu, onu gündeme aldım, halka duyurmaya çalışıyorum" dedi

Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür, 6 Şubat Maraş depremleri ve sonrasında yaşananlara ilişkin sorularını yanıtladı. 

Deprem konusunda merkezi ve yerel yönetimleri denetlemesi gerekenin halk olduğuna vurgu yapan Görür, "Biz hükümetleri, yerel yönetimleri suçluyoruz, müteahhitleri de tutukluyoruz. Bu önemli ölçüde doğru ama bir de halk olarak biz bu işler olurken bu konuya acaba biz müsaade ediyor muyuz, göz yumuyor muyuz, umursamıyor muyuz; bu da önemli. Belediye ile ilişkileri olan sadece müteahhit değil ki halkın kendisi" dedi.

"Deprem kentindeki bir halk yapması gereken gibi davransa; sadece deprem geldiği zaman değil, deprem hiç ortada yokken bunun sahibi, bekçisi olsa bu işler zaten olmaz" diyen Görür şöyle devam etti:

Ama bizim halkımız böyle değil. İlla darbe yediğimiz zaman mı biz bu işlere sahip çıkacağız, hassas olacağız? Bu durum, aydın bir topluma, bilgi toplumuna yakışmıyor. 1999’dan beri ‘İstanbul depremi’ diye bağırıp çağırıyoruz. Halktan bu işe sahip çıkacak, merkezi ve yerel yönetimlerden talepte bulunacak bu tutarlılığı gördük mü? Yok. Deprem oldu, o korkudan dolayı gündem oluyor. Milletin sahip çıkmadığı, gözetmediği, denetlemediği bir yerde bu işler düzeltilemez. Bir ülkenin en önemli bileşeni halktır. Devletin de sahibi o, milletin sahibi de o. Hükümeti seçen de götüren de halk. Halka rağmen nasıl bir şey yapabiliriz? Bizim, yerbilimci olarak derdimiz bu.

"Biz, hükümet nezdinde görünmeyen varlıklarız"

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un deprem bölgesinde yeniden yapılaşma ve mikrobölgeleme çalışmaları için kendisine ya da bir meslektaşına herhangi bir araştırma talebi ya da davet gelmediğini belirten Görür, şöyle konuştu:

Biz, yerel yönetimler ve hükümetin nezdinde yaşamayan, görünmeyen varlıklarız. Yani kimi insanlar beğendikleri için bir teşekkür ediyorlar ama öyle devlet olarak, resmiyet olarak bir şey yok. İstanbul’da Deprem Bilim Kurulu’nda çalışıyoruz. Hükümetten öyle bir talep yok. Mikrobölgeleme çok önemli bir konu, onu gündeme aldım, halka duyurmaya çalışıyorum. Depremleri durduramayacağımıza göre bizim artık deprem zararlarını azaltma çalışmaları yapmamız lazım. Depremde yıkılmayacağımız, acı çekmeyeceğimiz deprem dirençli kentler, yerleşim alanları oluşturmak zorundayız. Bunu demenin yolu da her kenti ilk iş olarak mikrobölgeleme çalışması ile yerel yönetimlerin o bölgeyi, o kenti bu mikrobölgeleme çalışmasının esaslarına göre yürütmesi. Yani bugün Türkiye’de sadece İstanbul ve İzmir’de yapılıyor. Burada zaten her taraf yıkılmış, bu bir fırsat o zaman. Burada önce mikrobölgeleme çalışması yapıp sonra kentleri yapalım, yerleştirelim. Zaten bu çalışma bize, nereye yerleşim yeri yapılır, nereye çok katlı, nereye az katlı yapı olur, nerede sıvılaşma olur, nerede yeşil alan olur, nereye havaalanı yapmak lazım gibi mekan kullanımını belirler. Bunun farkında olmadan ‘Haydi inşaat yapalım’ derseniz bir deprem gelir, bir daha vurur, aynı şeyleri tekrar yaşarız. Bunun bir anlamı olmaz.

 

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz