Mars'taki İnsanlar "Siborg"lara Dönüşecek!

İnsanların manyetik alanın olmadığı Mars koşullarında ancak yeraltında veya dayanıklı yapılar içinde yaşamını sürdürebileceği tahmin ediliyor (Unsplash)

Birleşik Krallık'ın önde gelen gökbilimcilerinden, 15. Kraliyet Astronomu Lord Martin Reez, Mars'a gidecek insanların gelecekte nasıl görüneceğine dair ilginç açıklamalarda bulundu.

1995'te Kraliyet Rasathanesi diye de bilinen Greenwich Gözlemevi'nin başkanlığına atanan gökbilimciye göre, Mars'taki insanların oradaki zorlu koşullarda hayatta kalabilmesi için "siborg"lara dönüşmesi gerekiyor.

İnsan ve robot karışımı sibernetik organizma diye tanımlanan siborglar, artık sadece bilimkurgu eserlerinde değil, bilim insanlarının tartışmalarında da sıklıkla kendini gösteriyor.

26 Mayıs ve 5 Haziran arasında düzenlenen, Britanya'nın en büyük kültür ve düşünce etkinliklerinden Hay Festival'de konuşan Reez, yarı robot-yarı insan organizmaların Mars'ın kaçınılmaz sakinleri olacağını ima etti.

Reez'e göre Kızıl Gezegen'e gidecek kişiler, politikacılardan ve diğer düzenleyicilerin elinden kurtulacak. Böylelikle Mars'a daha iyi adapte olabilme amacıyla kendilerini değiştirmek için her türlü fırsattan yararlanabilecek.

Bütün bu teknikleri kendilerini oraya adapte etmek için kullanacaklar. Bir veya iki nesil içinde tamamen farklı bir tür haline gelebilirler.

"Et, kan ve elektroniğin nasıl bir karışımı olacaklarını bilmiyoruz. Ancak elektronik hale gelirlerse elbette ölümsüz de olabilirler" diyen bilim insanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

Eğer durum böyle olursa bin yıl boyunca kış uykusuna yatarak yıldızlararası ortamda çok uzun yolculuklar yapabilirler.

Mars ortamı neden insanlar için zor?

NASA ve SpaceX, 2030'larda Mars'ta ilk insan kolonisini kurmayı hedeflerken, Kızıl Gezegenin zorlu ortamının astronotlar üzerindeki etkileri de tartışma konusu.

Zira Mars'ta koloni kuracak astronotlar, uzay ortamından kaynaklanan çeşitli sağlık sorunlarıyla baş başa kalacak.

Araştırmalar, bir yerçekimi alanından diğerine geçişin baş-göz ve el-göz koordinasyonunu, dengeyi ve hareket kabiliyetini etkileyebileceğini gösteriyor.

NASA yetkilileri bunu şöyle açıklıyor:

Vücuttaki sıvılar, mikro yerçekiminde kafaya doğru kayar. Bu da gözler üzerinde baskı oluşturup görme sorunlarına neden olabilir.

Yerçekiminin Dünya'dakinden farklı olduğu ortamlarda kemik ve kas kütlelerinde de değişiklikler meydana gelebiliyor. 

NASA, gelecekteki kolonicilerin kemiklerini ve kaslarını sağlıklı tutmak için yapay yerçekimi cihazları ve titreşim platformları üzerinde çalışıyor.

Ancak Reez'in de dahil olduğu bazı bilim insanları, yarı makine olmanın Kızıl Gezegen kolonicilerinin karşılaşacağı bu sorunların nihai çözümü olduğuna inanıyor.