Maraş Depremleri Sonrası Faylarda Son Durum!

Deprem sonrası çevre faylarda son durum ne? Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan hurriyet.com.tr’ye anlattı.

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen iki büyük depremin üzerinden beş gün geçti. Artçıların devamı ne anlama geliyor? Deprem sonrası çevre faylarda son durum ne? Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan hurriyet.com.tr’ye anlattı.

6 Şubat günü meydana gelen Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin ardından binlerce kişi hayatını kaybetti, onbinlerce vatandaş yaralandı ve içimize ateş düştü.

Dondurucu soğuklarda enkaz kaldırma ve arama kurtarma çalışmaları devam ederken, bölgedeki artçı sarsıntılar endişe yaratmaya devam ediyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerin başka sarsıntıları tetikleyip tetiklemeyeceği sorusu da güncelliğini koruyor.

Çünkü Doğu Anadolu Fay Zonu, Türkiye'nin doğusunda büyük bir fay hattı. Fay, Anadolu Levhası ve Arap Levhası arasındaki sınır boyunca uzanıyor. Pek çok kırık fayı da içinde barındırıyor. Bu nedenle artçı sarsıntılar da günlerdir devam ediyor.

‘FAYLARDAKİ STRES ARTÇILARLA BOŞALMAYI SÜRDÜRÜYOR’

Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğum Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, “Şu an bölgedeki faylarda kalan stres, artçı depremlerle boşalmayı sürdürüyor. Artçı depremler, Doğu Anadolu Fay Zonu üzerinde, kuzeydoğu ve güneydoğu yönünde ilerlemesini sürdürüyor. Yani şu an İskenderun Körfezi’ne doğru bile uzanan artçı depremler var” ifadelerini kullandı.

Özellikle Çelikhan ile Hatay arasındaki kırığın, fayın kuzey ve güney ucunda çok sayıda artçı deprem ürettiğinin altını çizen Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, “Ana deprem dışında Elbistan’da meydana gelen deprem de ayrı bir fay zonu üzerinde artçı deprem üretiyor. Özellikle Çardak, Sürgü, Doğanşehir fayları hareketliliğini sürdürüyor” dedi. 

RİSKLİ ALANLAR NERELER?

Şu an 10 şehrin direkt olarak etkilendiği, aşağı yukarı 40-50 bin kilometrekarelik bir alandan bahsedildiğini vurgulayan Prof. Dr. Eyidoğan, “Dolayısıyla çok büyük bir alanda enerji açığa çıkmış durumda…Bundan sonra neresi etkilenir onu bilmemiz mümkün değil ama riskli faylar hakkında konuşabiliriz” dedi. 

Prof. Dr. Eyidoğan şöyle devam etti:

-- Ana depremin meydana geldiği merkez üssünün yukarısına yani Malatya Fayı’na doğru uzanımlar bulunuyor. Dolayısıyla Çelikhan’dan Hatay’a uzanan Doğu Anadolu Fay Zonu şu anda artçı sarsıntı merkezi olmuş durumda… Bir de kuzeyde Elbistan’ın üzerinden geçen ve Göksun’a doğru uzanan ayrı bir fay zonu da çalışmaya devam ediyor. Haliyle buraları ve çevresini riskli olarak söyleyebiliriz.

-- Hatta depremin büyüklüğü 7’den fazla olduğu için bu artçı sarsıntı serisinde, 6’ya yakın ya da 6’dan biraz yüksek depremler oluşabilir. Bu nedenle hâlâ yıkılmamış ama hasarlı yapıların göçme riski bulunuyor. 

‘KIBRIS YAYI’ HAREKETE GEÇEREK HATAY’I ETKİLEYEBİLİR Mİ?

Bölgenin güneyine bakacak olursak ‘Kıbrıs Yayı’ doğuya doğru bir Yay çizecek şekilde Hatay iline ulaşıyor. Bu yay, burada ‘Ölü Deniz Fay Zonu’ ve Doğu Anadolu Fay Zonu ile birleşiyor. 

Özellikle Hatay, pek çok jeofizik uzmanına göre üç büyük fay zonunun birleşim yeri olarak yüksek bir sismik özelliğe sahip olarak tanımlanıyor. Bu noktada akla şu soru geliyor: "Kahramanmaraş Depremi ‘Kıbrıs Yayı’nı da harekete geçirebilir mi?"

Bu soruma Prof. Dr. Eyidoğan, “Kesin bir şekilde bir şey söylemek çok zor” cevabını verdi ve şu bilgilerin altını çizdi:

“Doğu Anadolu Fay Zonu’nun Ölü Deniz Fayı ile ilişkisi olduğu doğru… Fakat İskenderun Körfezi’ne doğru başka fay zonları ve sıçramalar da var. Bu nedenle bu ilişkiler ne olur kesin bir şekilde bir şey söylemek çok zor, bunu kestiremiyorum.Özellikle Akdeniz’e doğru artçı sarsıntıların yerleştiğini görmeye başladık. Kıbrıs’ın doğusuna doğru artçı depremler Antakya’dan denize doğru uzanıyor. Özetle o uçlarda oluşan gerilim birikimi devam ediyor.” 

STRESİN AZALDIĞI BÖLGELER VAR MI?

“Stresin azaldığı ve daha risksiz yerler için şu aşamada bir şey söylemek mümkün değil” diyen Prof. Dr. Eyidoğan, “Büyük ana şok depremin ardından yeniden ana depreme yakın bir deprem oldu. Bu hepimizi şaşırttı. Böylesi bir ortamda bölgede şu şehir ve çevresi risksiz demek doğru olmaz” ifadelerini kullandı ve ekledi:

“Faylar birbirleriyle ilişkilidir. Bölgedeki diğer faylar üzerinde birikim azalmış olabilir ama bazılarında da özellikle depremin oluştuğu fayların uç bölgelerinde ya da onlara dik bölgelerde stres artışı bulunuyor. O nedenle şu an için 'Şuralar risksiz' dersem yanlış olur. Yarın büyük bir deprem olabilir. Çünkü bölge çok hareketli…” 

BÖLGENİN YENİDEN İNŞASI SIRASINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Yaralar biraz olsun sarıldıktan sonra gündemimiz şehirleri yeniden inşa etmek olacak. Peki bu noktada nelere dikkat etmek gerekiyor? Şehirleri taşımak mı gerekecek? 

Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, “Bölgede çok sayıda sıvılaşma alanları var. Bu konuda ön plana çıkan ise Kahramanmaraş” ifadelerini kullandı.

Yapılması gerekenlerle ilgili Prof. Dr. Eyidoğan, “Sıvılaşma alanlarına ve yumuşak-gevşek zeminlerin olduğu yerlere bina ya da yüksek bina yapmamak gerekiyor. Aslında bunlar da biliniyor ama görüyoruz ki yapılmış. Ayrıca inşaat yapılacak alan heyelan yeri olmamalı… En önemlisi de yapamıyorsanız yüksek bina yapmayın! 2-3 yaşında bina çöküyorsa bunun üzerine ne diyebiliriz ki? Neyi anlatabiliriz? Üstelik toptan çöküyor, ağır hasarlı da değil… Yeniden inşa süreçlerinde acele edilmemeli, üzerinde konuşulup tartışılmalı” uyarısında bulundu. 

Hürriyet 
 

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz