Kessler Sendromu: Uzay Kirliliği Dünyayı Tehdit Ediyor!

Bilim insanları, düzensizliğin ekonomik kayıplara ve uzayda operasyonel kısıtlamalara yol açabileceğini vurguluyor.

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

Uzayda artan enkaz tehlikesi, astronotların güvenliğini ve yeryüzü teknolojilerini tehdit ediyor. Bilim insanları, düzensizliğin ekonomik kayıplara ve uzayda operasyonel kısıtlamalara yol açabileceğini vurguluyor.

2021 Kasım ayında, bir parça uzay çöpü Uluslararası Uzay İstasyonu'na tehlikeli bir şekilde yaklaştı. Rusya'ya ait bir uzay aracı, motorlarını çalıştırarak İstasyon'un yörünğesinde küçük bir değişiklik yaptı ve çöpten uzaklaştı. Ancak bu olay, yörünge trafiği kaynaklı risklerin ne kadar yaygın hale geldiğinin altını çiziyor.

KESSLER SENDROMU NEDİR?
1978'de Amerikalı astrofizikçi Donald Kessler tarafından ortaya atılan "Kessler Sendromu", uzayda zincirleme bir çarpışma senaryosunu tanımlar. Bir patlama ya da çarpışma sonucu oluşan enkaz, diğer uydu ve cisimlere zarar vererek yeni enkazlar yaratabilir. Bu durum, yörüngeyi çöp yığınına çevirip hem astronotların güvenliğini hem de uydu teknolojilerini tehdit edebilir.

Avrupa Uzay Ajansı'na (ESA) göre, 1957'den bu yana 650'den fazla parçalanma, patlama veya çarpışma vakası kayıtlara geçti. Bu olaylar yüz binlerce izlenebilir ve izlenemeyen enkaz parçası oluşturdu. 2009 yılında, ölmüş bir Rus askeri uydusu ile bir Amerikan haberleşme uydusunun çarpışması sonucu binlerce parça uzaya saçıldı.

KESSLER SENDROMU ZATEN BAŞLADI MI?
Bilim insanları, zincirleme bir yörünge felaketinin şimdiden başlamış olabileceğini tartışmaya devam ediyor. Bu durum, yeni roket fırlatmaları dursa bile çarpışmaların artarak yörüngeyi daha fazla kirletebileceği anlamına geliyor. Ancak uzmanlar, bu senaryonun zamana yayılacağı ve etkilerinin yıllar hatta on yıllar boyunca hissedileceğine dikkat çekiyor.

UZAY TRAFİĞİNİN GELECEĞİ
Uzay enkazını temizlemek için yeni teknolojiler geliştiriliyor. Avrupa Uzay Ajansı'nın "ADEO" yelken sistemi gibi projeler, uydu enkazını atmosferde yaktırmak için pasif çözümler sunuyor. Ancak bu teknolojiler şu anda pahalı ve sınırlı kapsama alanına sahip.

Ayrıca, uluslararası düzenlemeler ve ulusal yasalar aracılığıyla sorunun kökten çözülmesi hedefleniyor. ABD’nin bu konuda liderlik yapması gerektiği uzmanlar tarafından vurgulanıyor. 

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz