İnkalar Torbacı Çıktı!

İnkaların kurban edecekleri çocukları kokainle sakinleştirdikleri kanıtlandı

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

Kurbanlar, hayatlarının son haftalarında koka yaprakları çiğnemiş

Eski saç ve tırnak örnekleri üzerinde yapılan yeni bir çalışma, ritüel olarak kurban edilmek üzere seçilen İnka çocuklarına ölmeden önce sakin kalsınlar diye uyuşturucu verildiğini doğruladı.

Daha önceki çalışmalar, capacocha olarak bilinen insan kurban etme ritüelinin, kadim İnka toplumunda nüfusu kontrol etmeyi uman rahipler tarafından yürütülen yaygın bir uygulama olduğunu bulmuştu.

Aralarında Peru, Polonya ve ABD'den gelenlerin de bulunduğu bilim insanlarından oluşan uluslararası ekip, İnka toplumunda kurban etmelerin genellikle bir kraliyet ailesi mensubunun doğuşu veya bir savaş zaferi gibi büyük olayları kutlamak için gerçekleştirildiğini söyledi.

Yakın zamanda The Journal of Archaeological Science'da yayımlanan yeni çalışmada araştırmacılar, 500 yıldan uzun süre önce Peru'nun güneyindeki Ampato dağında yapılan bir capacocha ayini sırasında kurban edilen 6 veya 7 yaşlarındaki iki kişinin toksikolojik analizini gerçekleştirdi.


Bilim insanları bu İnka mumyalarının saç ve tırnak örneklerinde, kokain gibi keyif verici kimyasalların ve kokainin vücuttaki benzoilekgonin ve kokaetilen gibi yıkım ürünlerinin varlığını araştırdı.

Araştırmacıılar, psikoaktif özelliklere sahip meskalin, triptamin, harmalin ve harmin gibi diğer keyif verici ve halüsinojenik kimyasalların varlığını da aradı.

Arkeologlar, kurbanların, yaşamlarının son haftalarında koka yaprakları çiğnediklerini ve en çok Güney Amerika halüsinojenik çiçekli asma yagesinden veya Banisteriopsis caapi'den yapılan bir içecek olan ayahuskayla sarhoş edildiklerini saptadı.

Araştırmacılar, İnkaların Banisteriopsis caapi'nin antidepresan özelliklerini bilinçli olarak "kurbanların anksiyetesini ve depresif durumlarını azaltmak için" kullanmış olabileceğinden şüpheleniyor.

Bilim insanları, ayahuskanın bir diğer önemli bileşeni olan DMT halüsinojenik molekülüne dair kanıt bulamasa da bu maddenin yokluğunun bir rastlantı olup olmadığının belirsiz olduğunu söyledi.

Araştırmacılar, çocukların muhtemelen haftalar öncesinden kendilerine ne olacağını bildiklerini ve kendi istekleriyle sürece devam etmemiş olabileceklerini söyledi.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz