Hakan Peker, İYİ Parti'nin Belediye Başkan Adayı!

Peker, İYİ Parti'nin Karabük Safranbolu Belediye Başkan Adayı olarak ilan edildi.

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor. Şarkıcı Hakan Peker, İYİ Parti'ye katıldı. Rozeti Akşener tarafında takılan Peker, İYİ Parti'nin Karabük Safranbolu Belediye Başkan Adayı olarak ilan edildi.

İYİ Parti lideri Meral Akşener, şarkıcı Hakan Peker'e rozetini taktı. Peker, İYİ Parti'nin Karabük Safranbolu Belediye Başkan Adayı oldu. Akşener, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor.

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

"İktidar mensuplarına bir kez daha sesleniyorum eğer ki enflasyonla samimi bir mücadele yapacaksanız işe tarımdan başlayacaksınız. Ayrıca sanayi politikasındaki ithalat bağımlılığnı azaltacaksınız ki kur her zıpladığında enflasyon da artmasın. Ticaret politikasında üretim zincirinin tekelleşmesinin önüne geçeceksiniz. Maliye politikasında ise önce kendinizden tasarruf edeceksiniz. Çünkü ihtişam merakınızı sürdürmek için artırdığınız veriler enflasyonu tırmandırıyor.
Tabii bir de emeklilerimiz var… Ülkemizde, yaklaşık, 15 milyon 500 bin kişi, emekli aylığı alıyor. Yani nüfusumuzun, yaklaşık yüzde 18’i. Ekonomimizin, içinde bulunduğu şartlarda 7500 liraya kiralık ev bulmak bile zor bir hâle gelmişken ki büyükşehirlerde, hemen hemen imkânsız. Nüfusumuzun, yüzde 18’inin aldığı en düşük emekli aylığı, 7500 lira. Üstelik 7500 lira, istisnai bir maaş da değil. Aslında, en düşük aylık olması gereken 7500 lira ama bugün asgari ücretin neti, 11 bin 402 lirayken en düşük emekli aylığı 7500 lira. Yani oran tersine dönmüş. Asgari ücret, emekli aylığının 1 buçuk katına çıkmış.

'Emekli maaşlarını asgari ücret seviyesine çıkartın'

Bugün, en düşük emekli maaşının 14 bin 200 lira olması gerekiyordu. Bir kereye mahsus 5 bin lira vermek yetmez, sadaka mı dağıtıyorsunuz kardeşim, kendinize gelin. Emekli maaşlarını derhal asgari ücret seviyesine çıkartın. Asgari ücreti de gerçek enflasyona göre ayarlayın. Milletimizin hiçbir ferdi geçim sıkıntısıyla ömür tüketmeyi hak etmiyor.

İsrail-Filistin çatışması

Geçtiğimiz hafta sonundan beri İsrail-Filistin ekseninde başlayıp dün itibarıyla Suriye ve Lübnan’a da yayılan çatışmalarla beraber bölgede, maalesef uzun süreli sonuçları olacak. Bir dönüm noktasındayız.
Yıllardır İsrail’in sürdürdüğü orantısız güç kullanımı ve 'Güçlüyüm, öyleyse haklıyım' yaklaşımı Filistin’i günden güne daha da daralan bir coğrafyaya sıkıştırdı ve ne yazık ki, bu sıkışmışlıktan barış yerine, huzur yerine, terör doğdu.
Savaş kötüdür. Ancak savaşmanın, bir hukuku vardır. Eğer masumları öldürüyorsan; bu savaş değil, terördür. Eğer kadınların, ırzına saldırıyorsan bu savaş değil, terördür. Eğer, asker veya sivil ayrımı yapmadan, saldırıyorsan; bunun, meşru bir yanı olamaz, bu terördür.
Yani, her şart ve ortamda, önce, terörün adını koymamız lazım.
Nitekim, bu olay vesilesiyle; Türkiye’den çıkan seslerin, verilen tepkilerin, aynı zamanda, iç siyasete yönelik, bir turnusol kağıdı olduğunu da, söylememiz gerekiyor.
'Gazze’de yaşananlar terördür'
Terörün, herhangi bir hakkı, hukuku yoktur. Yıllarca, PKK/YPG terörüyle mücadele etmiş bir ülke olarak, biliyoruz ki; teröre hiçbir kılıf uydurulamaz. İşte bu yüzden; Hedefine sivilleri alan, kadın bedeni üzerinden, çirkin ve kirli bir propagandaya dönüşen, her türlü saldırı, kim tarafından yapılmış olursa olsun; bir insanlık suçudur, bir ahlak suçudur, bir terör suçudur.
Gazze’de yaşananlar terördür ve Hamas; yapmış olduğu bu eylemler ile Filistin halkının haklı mücadelesine kara bir leke sürmüştür.
1967 sınırları çerçevesinde, bağımsız bir Filistin Devleti’nin kurulma çabaları sürerken bölgenin istikrara kavuşması için, dünya kamuoyu destek verirken bu terör eylemi, en büyük zararı, Filistin halkına vermiştir ve nitekim, yıllardır uluslararası hukuku çiğneyen İsrail’i bugün, dünya kamuoyu nazarında, mağdur hâline getirmiştir.
Biz İYİ Parti olarak her konuda olduğu gibi bu konuda da Türkiye’nin, her şeyden önce, millî menfaatlerimiz çerçevesinde hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bu doğrultuda; Dışişleri Bakanlığı’nın, bugüne kadar sergilemiş olduğu, sağduyulu ve dengeli duruşu, doğru buluyor; en azından şu ana kadar eski hatalardan ders çıkartılmış olmasından memnuniyet duyuyoruz.
Konuyu, uluslararası hukuk çerçevesinden değerlendiren ve bölgede barışın tesis edilmesini önceleyen mevcut yaklaşımı destekliyoruz.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz