HDP'nin Açıklamasına Polis Müdahalesi!

HDP’liler, partinin İstanbul İl Eş Başkanı ve eski Şırnak Milletvekili Ferhat Encü’ye bir polisin tokat atmasını Kadıköy’de protesto etmek istedi, ancak müdahale eden polis buna izin vermedi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ve milletvekilleri, sokakta polis ablukasına alındı. Polis, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın da ilçe başkanlığından çıkışına bir süre izin vermedi. 

HDP’nin eski Şırnak Milletvekili olan, halen İstanbul İl Eş Başkanlığı yapan Ferhat Encü’ye dün, Kadıköy’deki cezaevi protestosunda polisin tokat atması büyük tepki çekti. Partililer polisin bu tavrını protesto etmek için bugün HDP Kadıköy İlçe Binası’nda eylem yapmak istedi. Ancak polis bu eyleme izin vermedi ve sokağı abluka altına aldı, bina önünde toplanmaya başlayan partililere müdahale etti.

70'e yakın kişi gözaltına alındı

Binaya giren HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın da daha sonra binadan çıkışına izin verilmedi. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ise bina önünde polisler tarafından abluka altına alındı, binaya girişine engel olundu. Müdahale sırasında da yaklaşık 70 kişinin gözaltına alındığı öğrenildi.

"Tahammülsüzlüğün bir göstergesiydi"

Polis bir süre sonra Pervin Buldan'ın parti binasından çıkışına izin verdi. Mithat Sancar ile bir araya gelen Buldan, polis ablukası altındaki partililerin arasında kısa bir açıklama yaptı. Buldan, iktidarın yürüyüş ve gösteri haklarına tahammülü olmadığını söyledi. Buldan, şöyle konuştu:

AKP hükümetinin, ondan emir alan kolluğun saldırısıyla ve ablukasıyla, saldırısıyla bir kez daha karşı karşıya kaldık. Dün burada, İstanbul’da, bir yıla yakındır adalet arayan annelerin açıklamasına izin verilmedi. Anneleri darp ederek gözaltına aldılar. Yine annelerimizin yanındaki genç arkadaşlarımızı darp ederek gözaltına aldılar. İstanbul İl Eş Başkanı’mız Ferhat Encü’yü yüzüne tokat atılarak darp ettiler ve gözaltına aldılar. Bu, Ferhat Encü’ye yapılan haksızlığın, hukuksuzluğun ve bununla birlikte sadece Ferhat Encü’ye değil, İstanbul halkının iradesine, Roboski halkının iradesine, faili meçhullere ve yakınlarını katledilenlere yapılan tahammülsüzlüğün bir göstergesiydi.