Gülşen'in Davasında Ara Karar!

Gülşen'in imza atma şeklindeki adli kontrol tedbiri kaldırıldı. Şarkıcının yurt dışına çıkış yasağı ise devam ediyor.

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

Şarkıcı Gülşen'in yargılandığı davada verilen ara kararla 'en yakın karakola imza verme' şeklindeki adli kontrol kaldırılırken yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verildi.

İmam Hatiplilere yönelik sözleri nedeniyle hakkında 3 yıla kadar hapis cezası talep edilen şarkıcı Gülşen'in imza atma şeklindeki adli kontrol tedbiri kaldırıldı. Şarkıcının yurt dışına çıkış yasağı ise devam ediyor.

Gülşen için adliye koridorunda güvenlik bariyerleri konularak önlem alındı. Gülşen kimseye görünmeden mahkeme salonuna alındı.

İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Gülşen Çolakoğlu ve 14 şikayetçi katıldı. Ayrıca Kadın ve Demokrasi Derneği(KADEM) avukatları da hazır bulundu.

'Şakalaşmadan ibaret'

Savunma yapan Gülşen şunları söyledi: 

"Bu konuda daha önce de ifadeler verdim. Tekrar ederim suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmadan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerin arasına katılmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmadığından sahnedeki arkadaşlarımdan birini beni seyircilerin arasına taşımasını istedim. Bir arkadaşım şaka olarak seni imam taşısın dedi. İmam da aramızda bu lakapla anılan Miraç Çelenktir. Bu lakabın özel bir anlamı yok. Sahne şovlarında sıklıkla şakalaştığımız bir arkadaşımızdır. Sahne heyecanının getirmiş olduğu refleksle, sahne üzerindeki iki kişi arasındaki diyalogtur. Hatta diyalog kendisi diye bitmektedir. Bunu söylerken ne üçüncü bir şahıs ne bir sosyal sınıf ve kesimi hedefledim. Tekrarlamadım altını çizmedim alkışlatmadım sonra tanıtım amacıyla kullanmadım dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik tavrı sergilemedim. Niyetim asla bu olamaz, üzerime atılı suçu işlemedim."

'Orantısız bedellere maruz kaldım'

Gülşen savunmasının devamında şunları söyledi:

"İki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu. Değerlerini incitmiş olabileceğim herkesten özür de diledim. Mesleki kimliğim ve duruşumun bir bedeli olarak mağdurum. Kadınlığım, bedenim, eşliğim anneliğim üzerinden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım hatta hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi yeri geldiğinde ifade eden biriyim. Sahnedeki şaka, toplumsal duyarlılığımım bir uzantısı tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasındaki şakaydı. Açıklama demeç bildirme anacı yoktu. Ama nedense öyleymiş gibi bir yere çekildi. Ayrıca zamanlaması ve yayılması bana göre manidar ve manipülatiftir. Konser 30 nisan videonun yayılma tarihi ise 24 Ağustos’tur. Arada 4 ay vardır.

Videonun 4 ay sonra ortaya çıkarılması yayılması ertesi gün linç kampanyası başlatılması ve cezaevine girmem bir gün sürdü. Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün Bakırköy cezaevi 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım. En kötüsü oğlum İspanyadadır. 5 yaşındaki çocuğumdan uzak kaldım. Eşimin işleri nedeniyle ben ondan, o benden mahrumdur. 50 kadar konser iptal oldu. Bunların tazminleri gerekiyordu ve ödendi. Sahnede ve arkasında kalan arkadaşlarımın da mağduriyetlerini karşıladım. Yurt dışı yasağı nedeniyle oradaki konserlerime gidemiyorum. Yeni konserler planlayamıyorum. Bu mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Bunu ailem, iş arkadaşlarım için de istiyorum."

Gülşen'in avukatı Emek Emre de müvekkili hakkında beraat talep etti.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz