Gizemli Mesajların Seçmende Etkisi Var mı?

"Plana sadık kal", "büyük oyun", "dış güçler", "Siyonist tuzak"...

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

Sinan Oğan'ın "plana sadık kal" açıklamasının detayları henüz bilinmese de Türk siyasetinde gizem ve korku içeren mesajların verilmesi geçmişten beri yaygın, kısmen de işe yarayan bir strateji

Seçim döneminin en çok gündemde olan isimlerinden biri de Ata İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Sinan Oğan oldu.

İlk turda aldığı 5,2'lik oy alan Oğan, ikinci turda Erdoğan'dan yana tavır aldı.

Buna yönelik tepkilere hep bir planları olduğunu söyleyen Oğan, destekçilerine "plana sadık kal" çağrısı yaptı.

Sinan Oğan, Twitter hesabından şöyle bir paylaşımda bulundu:

Politikada hiçbir şey kazayla olmaz. Olmuşsa, öyle planlanmıştır. Franklin D. Roosevelt “Plana sadık kal…" 

Ancak Oğan'ın "sadık kal" dediği planın içeriğinin ne olduğu henüz kamuoyu tarafından bilinmiyor.

Bu gizem içeren, kimilerince de "komplovari" olarak nitelenen paylaşım, Türk siyasetinde alışık olunan bir durum.

AK Parti ve MHP kanadından zaman zaman yapılan ve neyin kastedildiği tam anlaşılmayan "büyük oyunu bozduk", "dış güçler" açıklamaları da buna örnek olarak gösteriliyor.

Keza eski Başbakan Necmettin Erbakan da sık sık "Siyonist oyunlara" ifadelerini kullanırdı.

Yeniden Refah Partisi (YRF) Genel Başkanı Fatih Erbakan da bu konuda babasından geri kalmayan bir siyasetçi.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek de açıklamalarında ABD gizli servisi CIA'nın ve NATO'nun Türkiye üzerine oyunlarından bahseden isimlerden.

Sokak röportajlarına bakıldığında bu tür açıklamaların seçmen nezdinde karşılığının da olabildiği görülüyor.

"Sağ partiler, ötekiler tarihsel düşmanlıklar üzerinden siyaset yapmayı severler"

Siyaset bilimci Doç. Dr. Can Kakışım, sağ partilerin tarihsel düşmanlıklar üzerinden siyaset yapmayı ve 'ötekiler' üzerinden kendi kitlelerini konsolide etmeyi sevdiğini iddia ediyor.

"Bunu Erbakan muhtemelen inanarak yapıyordu fakat AKP iktidarı bu korku siyasetini gündelik yaklaşımının rutini haline getirdi" diyen Kakışım, "Bu propagandanın kitleler nezdindeki inandırıcılığını azalttı, bunu karikatür bir söylem haline getirdi" iddiasında bulundu.

"Oğan, sanki gizli bir plan dahilinde hareket ediyormuş izlenimi yaratmaya çalıştı"

Kakışım, Sinan Oğan'ın "plana sadık kal" söyleminin kitleler tarafından ciddiye alınmadığını savunarak şunları söyledi:

Kendisi anlaşıldığı kadarıyla salt Azerbaycan lideri Aliyev'in yönlendirmesiyle Erdoğan'a katıldı. Fakat bu tercihi şimdiye kadar ortaya koyduğu siyasi çizgiyle çok tutarsız olduğu için sanki gizli bir planı varmış ve onun dahilinde hareket ediyormuş gibi bir izlenim yaratmaya çalıştı. Bunu halen de devam ettiriyor." 

"Gizem de yaratırlar"

Siyaset bilimci Dr. Kemal Olçar ise siyasal ideolojilerin içerisinde belli başlı çekirdek prensiplerin olduğunu belirtti. 

Bu çekirdek prensiplerin çok sloganik, basit, yalın ve normal insanlar tarafından anlaşılır olduğunu ifade eden Olçar, siyasetçilerin bunları kullanarak taban bulmaya çalıştığını kaydetti.

Siyasetçilerin ideolojilerinin temel prensiplerini basitleştirerek kitle yaratmak için kullanma aşamasında kimi zaman gizem de yarattığını söyleyen Olçar, "Çünkü anlaşıldığında çok taraftar bulmayabilir Anlaşılmadığında çok daha fazla kitleyi kendine çekebilir. Tekniktir yani bana göre biraz da bu" diye konuştu.

"Korku, propagandanın bir aracı olarak kullanılıyor"

Antropolog Doç. Dr. Abdurrahman Yılmaz ise bu tür paylaşımların korkuyu araçsal olarak kullanan propagandanın bir parçası olduğunu ifade etti.

Türk siyasi tarihinde propagandanın etkili bir şekilde kullanıldığı dönemler olduğunu, bu süreçlerde korku duygusunun da araç olarak kullanıldığına dikkati çeken Yılmaz, "CHP'nin 1960'larda kendisini 'ortanın solunda' tanımlamasına karşılık olarak Demirel liderliğindeki Adalet Partisi'nin (AP) 1973 seçimlerinde 'Ortanın solu, Moskova yolu' sloganıyla o yıllar ABD'nin de desteğiyle körüklenen 'Sovyetler Birliği korkusu'na gönderme yapması ve bu korku ile CHP'yi özdeşleştirmesi bir örnek olarak verilebilir" ifadelerini kullandı.

"Korku siyaseti mevcudu muhafaza etmeye meyletme şeklinde karşılık buluyor"

Korkunun siyasette araçsal kullanımının farklı korku nesneleriyle gündeme geldiğinin görüldüğünü kaydeden Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı:

Türkiye açısından bu korku nesneleri terör (bölünme), koalisyonlarla gelen siyasi istikrarsızlık ve ekonomik kriz olduğunu söyleyebiliriz. Seçim tarihimizde bu nesnelerin özellikle ekonomik açıdan daha kırılgan olan ve eğitim seviyesi nispeten daha düşük olan sosyal kesimlerde mevcudu muhafaza etmeye meyletme şeklinde karşılık bulduğu görülüyor." 

"Siyaset dünyasında komplo teorilerinin piri Fatih Erbakan'dır"

Sosyal psikoloji alanında çalışan psikolog Doç. Dr. Sinan Alper de Oğan'ın tweetinin ardından Twitter hesabında bu mesajı alıntılayarak, öncelikle "Oğan'ın atıfta bulunduğu sözün de bir komplo teorisyeninin uydurması olması, olaya ayrı bir renk kattı" dedi. 

Alper şunları kaydetti: 

Siyaset dünyasında komplo teorilerinin piri F. Erbakan'dır. Pandemide sosyal medya ünlüsü aşı karşıtları ve komplocularla buluşmuş, mRNA aşıları yüzünden çocukların kuyruklu doğacağını iddia etmişti. Sonra gitti aşıları yaptıran mevcut iktidarla işbirliği yaptı. Aynı Oğan gibi.

"Biri de gelir sizinle ilgili komplo teorisi ortaya atar"

Alper, üçüncü tweetinde ise "Devleti kurtarmak için gizemli bir plan olduğuna dair inanç, QAnon gibi komplo teorilerinde yaygın" ifadelerine yer verdi ve sözlerini "Oğan benzer bir gizemli plandan bahsederek komploculara selam çakıyor. Ama komplo dünyasında büyük balık küçük balığı yer. Biri de gelir sizinle ilgili komplo teorisi ortaya atar" diye tamamladı.

 

Independent Turkçe

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz