Deprem Dayanıklılık Testi Dolandırıcıları İş Başında!

"Yırtık bir vicdan, dikiş tutmaz bir hayat getirir"

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

15 günde ikisi Kahramanmaraş, ikisi Hatay'da gerçekleşen dört depremin ardından ülkenin bir kısmı çadır, bir kısmı "evim dayanıklı mı" endişesinde. Bu endişeyi fırsata çevirmek isteyen kişi ve firmalar, yine iş başında

"Yırtık bir vicdan, dikiş tutmaz bir hayat getirir" diyor Victor Hugo, Sefiller romanında. 

Her toplumsal krizi paraya çevirenlere verilemeyen mücadele nedeniyle tutmuyor belki de Hugo'nun bahsettiği dikiş. 

15 günde 4 deprem gördük. Bunun yanında evsiz kalanların çaresizliğini fırsat bilip kirayı artıranları da fahiş nakliye ücretleri çekenleri de… 

Peki kim kazandı? "Sadece vicdansızlar" demişti Dostoyevski, Hugo'ya yanıt verir gibi: "Vicdan olmayınca vicdan azabı vız gelir onlara! Ama vicdanını, şerefini yitirmemiş temiz insanlar bu işten zararlı çıktı..."

17 Şubat'ta gerçekleştirdikleri bir basın toplantısını dinledim Ankara Mimarlar Odası'nın. 

"Biz ne zaman böyle bir ülke olduk" diye isyan ediyordu Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan. 

Yükselen kiralara, nakliye fiyatlarına sinirlenirken, "deprem dayanıklılık testleri" için istenen fahiş fiyatları da ekledi isyanına. 

Altı gün boyunca deprem bölgesinde yaptıkları incelemeleri anlatırken, "Adana'da 'eviniz sağlıklıdır' diye 17 bin liradan 70 bin liraya kadar firmalar çıkmış durumda" örneğini veriyordu. 

Daha sonra konuştuğumuz Adana İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hasan Aksungur da teyit etti. 

Kendilerine de gelmiş benzer şikayetler. 

"Eline bir panç (beton örneği alınırken yuvarlık biçimli delikler açmakta kullanılan alet) alan ve hiçbir şey anlamayan su tesisatçıları bile çıkmış. Akşama kadar bununla ilgili şikayetler alıyoruz" dedi Aksungur. 

Her belediyenin deprem laboratuvarı yok

Depremin vurduğu yerlerde çadır ve barınma endişesi, vurmadığı yerlerde de "acaba benim binam sağlam mı" endişesi ayyuka çıkmış durumda.

Bu da bina sağlamlık başvurularını ikiye katladı haliyle. 

Kiracıların değil yalnız ev sahiplerinin yapabildiği bu başvuruların adresi belediyeler, çevre ve şehircilik il müdürlüklerinin yanı sıra özel şirketler. Zira, her belediyenin bir deprem laboratuvarı yok. 

Aksungur'un da açıkladığı gibi öncelikle binanın röntgeni çekilmeli. 

"Kolonun, kirişin röntgeni çekiliyor. Örneği de demirsiz bölgeden alıyorlar" diye açıklıyor Adana İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı, bu sürecin en başını. 

Söz konusu örnek, depremden önce sadece inşaatçılar arasında bilinen, depremden sonra halkın da ezberlediği "karot testi". 

Karot alınması, özel uçlu bir matkapla bina duvarlarından alınan ve laboratuvarlarda basınç testine tâbi tutulan numuneleri açıklıyor. Ancak halk arasında yanlış bilinen bir gerçek varsa o da karot testinin, deprem dayanıklılığını ölçmede yeterli olmadığı. Bu konuya birazdan geleceğiz. 

Depreme dayanıksız binanın boşaltılması için iki ay süre veriliyor

"Bina ağır hasarlıysa karota zaten gerek yok" diyen Aksungur, "Orta hasarlı binaların durumu karotla anlaşılmaz, kırma ile yalnızca betonun değeri anlaşılır. Bina performans analizi de gerekli" ifadelerini kullanıyor. 

Orta hasarlı binalar için uygun görülmesi durumunda çözümlerden biri "güçlendirme". Bu işlem de ruhsata bağlı. 

Binanın depreme dayanıksız çıkması durumunda ise akredite kuruluşlardan alınan onay sonra çevre ve şehircilik il müdürlüklerine bilgi verilmesinin zorunlu olduğunu hatırlatıyor Aksungur. 

Hasan Aksungur "Tapuya 'satılamaz' şerhi düşülerek yıkım kararı çıkar, boşaltılması için iki ay gibi bir süre verilir" şeklinde açıklıyor. 

"Karot fiyatları Adana'dan İstanbul'a kadar değişmemeli, aynı maliyet"

Sadece karot ve röntgen fiyatlarını da sorduğumuz Aksungur, güvendikleri bir laboratuvardan aldıkları fiyatı paylaşıyor: 

Bir röntgen 400 lira, karot başına ücret 90 lira. Toplam maliyet, binan yüksekliğine, bodrum olup olmamasına göre değişim gösteriyor. Apartmanın büyüklüğüne göre 20 örnek alınsa, sadece ve röntgen fiyatlarının tamamı 9 bin 800 lira ediyor. Performans analizi yaptıracaksanız bu fiyat artar. 10 dakikada çıkacak bir şey de değil, en az 20 gün uğraşacaktır mühendis.   

"Fırsatçılar için bu fiyatların üst sınırı da altı sınırı da yok" diyen Adana İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı, bu fiyatların İstanbul'da çok fazla değişmemesi gerektiğine işeret ederek, "Aynı karot makinasını kullanacak. Bir işçilik, bir elektrik ve su maliyeti var" açıklamasını yapıyor. 

"Su tesisatçılarının elindeki, panç bile değil, delik açmaya yarayan bir alet"

Ankara merkezli inşaat, mühendislik ve müşavirlik şirketi Grup Tekel'in yöneticilerinden inşaat yüksek mühendisi Murat Gökçe Tekel de fırsatçıların çıktığı yönünde duyumlar aldıklarını söylüyor. 

Hatta Gökçe'nin açıklamasına göre su tesisatçılarının elindeki aletler, numune alan matkaplar değil, benzer çaptaki sadece delik açmaya yarayan cihazlar. 

Deprem güçlendirmesi konusunda 40 yıllık bir deneyime sahip Grup Tekel'in, kendilerine başvuranlara bir fiyat verdiklerini söyleyen Tekel, "Bu fiyatı yüksek bulan, ‘daha ucuza başka bir yere yaptırırız' diyor. Sonunda da dolandırılıyor. Ucuz etin yahnisinin peşine koşarsanız, kandırılırsınız. Bu, toplumun bir kaderi" ifadelerini kullanıyor. 

"Karot sonucu, bir deprem dayanıklılığı sonucu vermez"

Bir binanın depreme dayanıklı olup olmadığının araştırılması sürecini de anlatan Tekel, "Ev sahipleri, binalarının projesini temin edip bize getiriyorlar. Ardından biz yerine giderek, saha çalışmalarımızı yapıyoruz. Bu sadece karot testi değil. Çoğu kişinin yanlış bildiği de o zaten. Binanın karot testi, binanın sağlamlığı ile bir karar vermez" diyor. 

Murat Gökçe Tekel'in Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamaya göre ölçümün doğrudan beton yüzeyine uygulandığı, betonun tahribatsız basınç dayanımı ölçüldüğü test çekici, kolon içindeki demirlerin mukavemetini tarayan röntgen ve demir sıyırma testleri yapılıyor. 

Bu testler sonucunda binanın, bilgisayarda simülasyonu oluşturuluyor. Bu simülasyona karottan alınan değer konuluyor ve binanın deprem dayanıklılığı bu şekilde öğreniliyor. 

"Karot sonucu, bir deprem dayanıklılığı sonucu vermez" açıklamasını yapıyor Yüksek Mühendis Murat Tekel ve ekliyor: 

Binanın karotu çok iyi çıkar, statiği kötü çıkar. O binanın çöküşünü hep beraber izleriz. Binanın karot değeri düşüktür ama içindeki demir miktarı yeterlidir. Simülasyonda statik ve iskelet sitemi yeterlidir. Bina sağlam çıkar. İnsanlar, "karotun deprem dayanıklılığını ölçmede yeterli olduğuna" inanırlarsa, dolandırılırlar. 

En genel tanımıyla "Denge halindeki objeleri inceleyen fiziğin bir dalıdır" şeklinde açıklanan statik, yapı projelerinin de olmazsa olmazı. 

Yapıların betonarme, yığma ya da çelik olma durumuna göre değişen statik analizi, binanın taşıyıcı sistemlerinden zemin raporlarına, arazinin deprem karakteristiğine kadar pek çok parametreyi içeriyor. 

Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Genel Başkanı Nazmi Şahin'e göre de konu karot testi ile sınırlı değil. Deprem performans analizi tüm yapının statik, zemin değerleri, beton mukavemeti, kullanılan demirin çekme mukavemeti ve pas oranı tespit edilerek yapılıyor. 

Bina dayanıksız çıkınca doğan "kimseye satamayız" endişesi

İnsanlardaki "Binamız depreme dayanıksız çıkarsa evi boşaltmak zorunda kalırız" endişesini de değerlendiren Murat Gökçe Tekel, "Bu ne yazık ki var. Bina riskli çıkar da ellerinde kalır ve kimseye satamazlar endişesi de barındırıyorlar. Korkup test yaptırmayanlar ciddi miktarda var maalesef" ifadelerini kullanıyor. 

Binaların depreme dayanıklı çıkmaması durumunda söz konusu raporu maliklere verdiklerini söyleyen Tekel, "Eğer onlar bakanlığa bu raporu verip bu konuyu resmileştirmek isterlerse bina kentsel dönüşüme gidiyor. Binanın yıkılıp yeniden yapılması durumu ortaya çıkıyor. Ya da güçlendirilmesi istenirse, biz o konuda da destek veriyor" şeklinde konuşuyor. 

10 katlı bina için olması gereken ortalama maliyet 50 bin lira civarı

Deprem dayanıklılık analizlerinin maliyetini de sorduğumuz Tekel, 10 katlı bir bina için ortalama olması gereken değerin 46 ila 50 bin lira arası olduğunu söylüyor. 

Bu maliyetten kişi başına ne kadar düşeceği ise her evdeki oturum metrekaresine göre değişiyor. 

Oturum metrekaresi büyürse maliyetler de yukarı çıkıyor. Çünkü yönetmeliğin öngördüğü numune sayısı, metrekareye göre de değişiyor. 

Tekel, "İnsanlara 50 bin liralık maliyet çıkardığımızda, ‘başka biri 10 bin liraya yapıyormuş' tepkisini veriyorlar. Sonra dolandırılıyorlar ve ellerinde sahte bir rapor oluyor. İnsanların bu derece fiyat farkına şüphelenmesi lazım ancak yine aynı şeyi yapıyorlar. Sahte raporlara bakıyoruz; sadece bir iki tane karot testi var, röntgen okuması yok, demir sıyırması yok, binanın statik raporu oluşturulmamış. Bu rapora 'ucuz' diye gidiyor insanlar" değerlendirmesinde bulunuyor. 

Tekel, "ucuz fiyat çekenlerin" yanı sıra ortalaması 50 bin lira olacak binanın deprem analiz testinin 100 bin liraya kadar çekenlerin olduğunu aktarıyor. 

"Her ilave kat için maliyet yüzde 10 artar"

Denetim ve Deprem Mühendisleri Derneği Genel Başkanı Nazmi Şahin de 18 Şubat'ta Hürriyet'e verdiği röportajda binanın risk tespitinin yapılması için gider kalemlerini şöyle sıralamıştı: 

1. Test ve analiz giderleri, 
2. Değerlendirme mühendisliği giderleri, 
3. Performans analizi giderleri, 
4. Yeniden projelendirme giderleri 
5. Yeniden projelendirme çerçevesinde gerekli imalatların yapılması giderleri. 

"Bu giderlerden 1, 2 ve 3 tüm yapılarda ortak olup binanın riskli çıkmaması halinde yeniden projelendirmeye ihtiyaç yoktur" diyen Şahin "Test ve laboratuvar giderleri, mühendislik giderleri bölge ve işlem bazında değişiklik göstermektedir. 500 metrekareye kadar oturumu olan ve üç katı geçmeyen yapılarda güncel fiyatlara göre test ve laboratuvar ücretleri 30 bin-40 bin lira mertebesinde olup ilave her kat için yüzde 10 artar" açıklamasını yapmıştı. 

"En yakın 2-3 hafta sonrasına randevu verebiliyoruz"

Ankara Mimarlar Odası'nın "Ankara, dördüncü derece deprem bölgesi olmasına rağmen, 'binamız depreme dayanıklı mı?' sorularından telefonlarımız susmuyor" dediğini hatırlattığımız Tekel'e iş yoğunluklarını da soruyoruz. 

"Bundan birkaç hafta olsa Ankara'da kimse deprem testi yaptırmıyordu. Sorana da bir hafta içerisinde hizmet vermeye başlıyorduk" diyen Tekel, deprem sonra en erken randevuyu 2-3 hafta sonrasına verebildiklerini ve test sonuçlarının bir ayda çıktığını belirtiyor. 

Tekel, deprem dayanıklık testinin, kriz ortamında "popülerleştiği", dolayısıyla çok firma türediği konusunda da uyarıda bulunarak sözlerini noktalıyor.  

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz