DNA Kalıntılarıyla Mamut Köftesi Yapıldı!

"5 bin yıldır var olmayan bir proteinden bahsediyoruz"

  • | Son Güncelleme:
  • | Yeni Günaydın

Avustralyalı yapay et girişimi Vow, DNA kalıntılarını kullanarak "mamut köftesi" üretti.

Şirket, soyu tükenmiş hayvanların etini üreterek, iklim krizine karşı dikkat çekmeyi ve insanları doğal et tüketiminden uzaklaştırmayı umuyor.

Binlerce yıl önce yeryüzünden silinen mamutların kalıntıları Arktik Bölgesi'ndeki donmuş topraklarda gün yüzüne çıkarılıyor.

Bu kalıntılar, mamutların genomunun sıralanması için kullanılıyor ve Buz Devri canlılarının yaşam biçimine dair ilgi çekici ayrıntılar sunuyor.

Öte yandan Vow, bu bilgileri laboratuvarda mamut eti yetiştirmek için kullandı.

Gezegen dostu bir beslenme biçimini teşvik etmeye çalıştıklarını ifade eden şirket yetkilileri, genetik bilgiden yola çıkarak ürettikleri mamut köftesini Hollanda'daki bilim ve tıp müzesi Rijksmuseum Boerhaave'ye teslim etti.

Vow'un baş bilim sorumlusu James Ryall, "Yiyeceklerimizi nereden aldığımızı yeniden düşünmeye başlamalıyız" dedi:

Bu proje için en büyük umudum dünya çapında çok daha fazla insanın yapay ete dair bir şeyler hissetmeye başlaması.

Projede çalışan bilim insanları, halka açık bir genom veritabanına girerek mamutların DNA dizisini elde etti. Buradan hareketle ete dokusunu, rengini ve tadını veren miyoglobin adlı bir proteine odaklanıldı.

Bir Afrika filinin genom bilgileri kullanan araştırmacılar, mamutlara ait miyoglobin proteininin DNA dizisindeki boşlukları doldurdu.

Araştırma ekibi sentezlenen bu geni daha sonra laboratuvarda büyütülen bir koyun kas hücresine yerleştirdi. Böylece koyun hücrelerinden mamut özellikleri taşıyan bir kas dokusu ortaya çıkarıldı.

Ekip sonunda yaklaşık 400 gram mamut eti üretmeyi başardı.

Queensland Üniversitesi Avustralya Biyomühendislik ve Nanoteknoloji Enstitüsü'nden Prof. Ernst Wolvetang, mamut miyoglobinin koyun kas hücrelerinin fiziksel görünümünü değiştirdiğini söyledi.

Araştırma ekibine liderlik eden Ryall, elde ettikleri mamut köftelerini tatmadıklarını ifade etti.

"Normalde ürünlerimizin tadına bakardık ama bu kez tereddüt ettik" diyen Ryall, şöyle ekledi:

Çünkü 5 bin yıldır var olmayan bir proteinden bahsediyoruz. Bu özel proteinin alerji yapma ihtimaline dair hiçbir fikrim yok.

YORUMLAR

Bu habere henüz yorum yapılmamış.İlk yorum yapan sen ol...

Yorum Yap

Bu Alan Boş Bırakılamaz
Bu Alan Boş Bırakılamaz
Yorum Yapma Şartlarını Kabul Etmediniz