ABD'de Kız Çocukların Yüzde 14'ü Tecavüze Uğruyor!
"Bu, gördüğümüz en yüksek oran. Gerçekten endişeye kapıldık"
- | Son Güncelleme:
- | Yeni Günaydın
ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) ülkedeki ergen kız çocuklarının durumunu ortaya koyan çarpıcı istatistikleri pazartesi günü paylaştı.
2021 sonbaharında ülke genelindeki liselerde 17 bini aşkın öğrenciye Ergenlikte Riskli Davranışlar Anketi dolduruldu.
Yeni verilere göre, 2021'de lise çağındaki her üç kız çocuğundan biri intiharı ciddi şekilde düşündüğünü söyledi. Bu, 10 yıl önceki orandan neredeyse yüzde 60 daha fazla.
Her 5 ergen kız çocuğundan üçüne yakını, düzenli faaliyetlerine engel olacak kadar, en az iki hafta boyunca her gün sürekli bir şekilde umutsuz veya mutsuz hissettiğini ifade etti.
Ergen kız çocuklarının yaklaşık yüzde 15'i, cinsel ilişkiye zorlandığını bildirdi.
CDC'nin Ergen ve Okul Sağlığı Müdürü Kathleen Ethier, cinsel şiddetteki artışın mutsuzlukla doğrudan ilintili olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
Her 10 ergen kız çocuğunu düşündüğünüzde, en azından biri ve hatta daha fazlası tecavüze uğramış. Bu, gördüğümüz en yüksek oran. Gerçekten endişeye kapıldık.
2019'da tecavüze uğradığını söyleyenlerin oranı yüzde 11'ken 2021'de yüzde 14 oldu. Bu artış son derece korkutucu. Gençler bize krizde olduklarını söylüyor.
Bu durumu acilen çözmeleri gerektiğini vurgulayan Ethier, cinsel şiddetin faillerinin belirlenmesinin önemli olduğunu ancak yaptıkları ankette bu yönde bir soru olmadığını ifade etti.
Marquette Üniversitesi'nde krimonoloji alanında ders veren Heather Hlavka pandeminin neden olduğu tecritlerin, ev içi şiddet gibi, cinsel saldırıyla da ilişkili olabileceğini söyledi. Akran zorbalığı, flört şiddeti ve evde şiddet gibi faktörlerin iyi incelenmesi gerektiğini vurguladı.
İstatistikler, erkek çocuklarının kızlardan daha az sorun yaşadığını söylediğini ortaya koydu. 89 sayfalık raporda, kız çocuklarının alkol ve uyuşturucu kullanımından ve siberzorbalığa uğramaktan daha fazla mustarip oldukları bildirildi.
Son bir yılda intihara teşebbüs ettiğini söyleyen kız çocuğu oranı yüzde 13'ken, erkeklerde bu oran yüzde 7 oldu. Mutsuzluk oranı da erkek çocuklarda yarı yarıya daha az.
Maryland Üniversitesi'nden Çocuk ve Ergen Psikoloğu Sharon Hoover, oranlardaki artışın ve cinsiyetlere göre farklılığın kendisine çarpıcı geldiğini söyledi.
Uzmanlar, kız çocuklarının depresyon semptomlarından daha haberdar veya bunları bildirmeye daha meyilli olması gibi başka faktörlerin de rol oynayabileceğini kabul ederken, rakamların doğrudan gerçeği yansıtıyor olabileceğini de vurguluyor.
Dr. Cori Green de pandemiye işaret ederek, sosyal tecridin depresyon için bir risk faktörü oluşturduğunun altını çizdi.
Harvard Üniversitesi'nde ders veren Psikolog Richard Weissbourd ırk, etnik köken, toplumsal sınıf, kültür, akıl sağlığı hizmetlerine erişim gibi pek çok faktörün bu sonuçlara etki etmiş olabileceğini belirtti. Ancak acı yaşamaları durumunda erkek çocuklarının depresyonu gizlemeye ve öfkeyle şiddet göstermeye daha eğilimli olduğunu vurgularken, kız çocuklarının stres ve çatışmayı içselleştirmeye meylettiğini öne sürdü.
Weissbourd, kız çocuklarının sosyal medyaya ve "çekiciliğe ve vücutlarının nasıl göründüğüne takmış bir kültüre" karşı daha savunmasız olabileceğini de iddia etti.
Cinsel kimliğini LGBT+ olarak tanımlayan öğrencilerin, kendilerini heteroseksüel olarak görenlere göre çok daha fazla şiddet gördüğü, tecavüze uğrama oranının da kaydadeğer oranda fazla olduğu anketlerde görüldü. Yüzde 22'si son bir yıl içinde intihara teşebbüs ettiğini söyledi. Yüzde 69'u da en az iki hafta boyunca her gün sürekli bir şekilde umutsuz veya mutsuz hissettiğini ifade etti.
Irk ve etnik köken bazlı bakıldığında Siyahi ve Hispanik öğrencilerin, Beyaz ve Asyalılara göre güvenlik endişesiyle okula girmeme eğiliminin daha fazla olduğu görüldü.
Siyahi öğrencilerin intihar girişimi ihtimali, Beyaz öğrencilerinse cinsel şiddet görme olasılığı daha çok çıktı. Tecavüze uğrama ihtimalinde ilk sırayıysa Amerika yerlileri alıyor.
YORUMLAR
Yorum Yap